PDR ÖĞRETMENİ ELİF ÖZORPAK 

Günümüzde fit görünme, zayıf olma ve diyet yapma üzerine çok fazla reklam ve pazarlama alanı olduğu görülüyor. Hayata yeni başlayan; kendisinin, bedeninin yeni farkına varan ve diğer insanlar tarafından görünmek isteyen bir ergen maruz kaldığı bu mesajlar tarafından şekillenmekte ve hayatını dış görünümünü merkeze alarak devam ettirmektedir. Dış görünümün bu kadar önemli olduğu vurgusunun yapıldığı bir zamanda ergenler, güzel görünmek için birçok yol denerler ve yemeyle ilgili yanlış davranışlarda bulunurlar. 

Yeme bozukluğunun başlaması, genellikle ergenlerin temel gelişimsel dönemine denk gelir.  Okul bazlı araştırmalar, lise öğrencilerinin ortalama yüzde 80’inin kilo vermek istediğine işaret etmektedir. Kızların yarısından çoğunun diyet yaptığı ve yaklaşık yüzde 20’sinin tehlikeli kilo verme yöntemleri izlediği görülmektedir. 

YEME BOZUKLUĞU NEDENLERİ

Ortalama bir ergen yılda 5,260 ‘’çekicilik mesajına’’ maruz kalırlar ve bu her geçen yıl atış gösterir. Kızlar batı kültürü tarafından inceliğe davet edilmektedir. Ergenlikten yetişkinliği geçişte olgunlaşırken duygularını bastırmayı ve kadınların ‘’ başkaları için yaşamaya’’ çağrıldıklarının farkına varırlar.  Kendi duygularını bastırmayı ve başkaları için yaşamayı öğrenen ergenler için, başkalarının gözünde nasıl gözüktükleri çok önemli bir hal almaya başlar. 
Zayıf olmanın ideal olarak görülmesi, kilolu olmakla ilgili eleştiriler, sağlıklılığa aşırı odaklanma, yemeyi durdurma konusunda denetim zayıflığı yeme bozukluklarının temelinde yer alan nedenlerdendir. Amerikan Psikiyatri Birliği tanı ölçüleri başvuru kitabı olan DSM-5’te yeme bozuklukları şu şekilde belirtilmektedir. 

YEME BOZUKLUKLARI

Geri Çıkarma (Geviş Getirme ) Bozukluğu 
Kaçıngan/Kısıtlı Yiyecek Alımı Bozukluğu 
Anoreksia Nervosa 
Bulimia Nervosa 
Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu 
Tanımlanmış Diğer Bir Beslenme ve Yeme Bozukluğu 
Tanımlanmamış Beslenme ve Yeme Bozukluğu 
Yeme Bozukluğu Davranış Örüntüleri 

Ergenlik döneminde karşılaşılabilen yeme bozukları daha çok anoreksia ve bulimia nevrozadır. Genç kızlarda anoreksiya nevroza binde bir, bulimia nevroza ise yüzde bir olarak görülmektedir. Anoreksiya nervozadaki temel belirtiler;  zayıf bir bedene sahip olma arzusu, kilo almaktan aşırı korku, beden imgesinde bozukluk ve adet kesilmesidir.  Hasta kilo kaybetme amacıyla özel davranış biçimleri geliştirir. Hastaların yaklaşık yarısı, yiyecek alımını ileri derecede azaltarak kilo kaybeder. Bazıları yoğun egzersiz yapar. Hastaların diğer yarısı sıkı diyet uygular, ara sıra kontrol kaybederek tıkınırcasına yemek yer ve ardından bu yediklerini kusarak çıkarır. Hastalar aldıkları besinlerin kilo yapıcı etkisini azaltmak için laksatif (ishal yapıcı), diüretik (su atıcı) gibi ilaçlara da baş vurabilirler. Sonuçta hasta, sağlığını tehdit edecek ölçüde zayıflamıştır. 

Gereksinimlerine göre enerji alımını kısıtlama tutumu , belirgin düşük vücut ağırlığına yol açar. Anoreksikler zayıftırlar ancak kendilerini kilolu görmektedirler. Kilo almaktan çok korkarlar ve belirgin bir biçimde düşük vücut ağırlığına sahip olmalarına rağmen, kilo almayı güçleştiren davranışlarda bulunurlar. Burada kişinin vücut ağırlığı ve biçimini nasıl algıladığı ile ilgili sorun vardır. Kendini değerlendirirken vücut ağırlığı ve biçimine yersiz bir önem yükler. 

Bulimia nervoza, aşırı yeme atakları ve ardından gelen kusmaların ön planda olduğu bir yeme bozuklukları tablosudur.  Yine kişi zayıf bir bedene sahip olmak istediği için anoreksiya nevrozada’ki gibi yediklerini dışarı atmak, kalori yapıcı etkilerini gidermek için çeşitli yollara başvurur. Kilo almaktan sakınmak için kendini kusturma ve kilo verdirici etkinliklerde bulunma ve bu davranışların 3 ay içinde en az haftada bir kez olmasına ‘’bulimia’’nın belirtilerindendir. Ancak bulimia tablosunda farklı olarak hasta hafif kilolu ya da normal beden ağırlığındadır.
 
Yeme bozukluklarına sıklıkla obsesif-kompulsif davranışlar, depresyon ve anksiyete eşlik eder.  Yeme düşüncesiyle aşırı uğraşırlar, yemek hazırlama sırasında aşırı titizlik gösterirler. Yemeği çok küçük parçalara bölerek yeme görülebilir. Hatta bazen kalorili yiyeceklerin olduğu davetlere katılmaktan kaçınırlar. 

YEME BOZUKLUĞU BERABERİNDEKİ SORUNLAR

Toplumumuzda yemek yemek olumlu karşılanan bir davranıştır; bu sebeple de aileler yeme bozukluklarını fark etmekte zorlanırlar. Yeme bozuklar, böbrek bozuklukları, kalp ritim bozuklukları, tükürük bezinin şişmesi, yemek borusu kanamaları, bağırsak sorunları, kemik erimesi, diş sorunları (BAZEN İLK FARKEDİLİŞİ BÖYLE) gibi sağlık problemlerine yol açmaktadır. 

AİLELERİN DİKKATİNE
 
Aileler bu konuda çocuklarının takibinde olmalıdır. Ergen çok yeme atakları geçiriyorsa normal bir insanın yediğinin çok daha fazlasını yiyor ama kilo alımı görülmüyorsa kendisini kusturuyor olma ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır. (1 kutu dondurma, 1 kalıp kek, 3 paket bisküvi gibi bir insanın midesinin
kaldırmakta zorlanacağı dozda tüketim yapıyorsa.) 

Kendisini kusturan kişiler bu fazla dozdaki tüketimlerinden sonra hemen tuvalete giderler ve yediklerini çıkarırlar. Aileler böyle fazla dozda tüketim yapan ergenleri gözlemlemelidir. 

Yemeklerden sonra hemen midesi bulanıyorsa, kusturmak istediği için bahane arıyor olabilir. Bu durumlara dikkat edilip, gerçek teşhis için psikoloğa ve psikiyatriste başvurulmalıdır. 

Hayatın bir bütün olduğu, olumlu-olumsuz durumların bir arada olduğu kabullendirilerek, bununla nasıl başa çıkmaları gerektiği öğretilmelidir. Aileler çocuklarını yetiştirirken kişiliği ön plana çıkarmalıdır. Kendisine güvenen, kendini tanıyan birey başkalarının söylemlerine çok kulak asmayacaktır ve kendisini olduğu gibi sevecektir. 

Çok ve yersiz eleştirmek, çocukların özgüvenini zedeleyecek ve kendi varlıklarını ispat etmek için dış yollara başvuracakladır. İnsanların bizi sevmesinin dış görünüşümüze bağlı Windows Server 2022 DataCenter lisans satin al olmadığı öğretilmelidir. Dış görünüş geçicidir, bu unutulmamalıdır!