İnsanın bir hayat boyu beraber olacağı eşini seçmesi, elbette son dece önemli ve hayati bir iştir. Kişinin bir ömür boyu mutlu ya da mutsuz olmasını beraberinde getirecek olan böylesine belirleyici bir seçim, basit ve geçici duygulara mahkûm edilecek sıradan bir mesele değildir. İnsanların geleceği ile ilgili olan eş seçimi gibi önemli bir aşamanın, sıhhatli bir şekilde aşılması için, İslâm Dinî diğer konularda olduğu gibi bu konuda da, hem anne ve babalara hem de birbirlerine eş olacak erkek ve kıza, bir takım tavsiyelerde ve uyarılarda bulunmuştur. Eğer bu tavsiyeler, nazarı dikkate alınırsa mutlu bir yaşantı olacaktır. Aksi takdirde bedbahtlığa, mutsuzluğa atılan bir adım olacaktır.

“Gönül istemeyen aş, ya karın ağrıtır ya da baş”  şekilinde bir atasözümüz vardır. Her şeyin en güzeli, istekle olanıdır. Başkalarının zoruyla olan evliliğin çok uzun olmayacağı aşikârdır. Hz. Peygamber’in amcası Abbas’ın oğlu Abdullah (r.a) şöyle anlatır: “Bakire bir kız, Rasûlullah Efendimizin yanına gelerek, istemediği hâlde babasının kendisini birine nikâhladığını söyleyince kıza: “O adamla evlenmek istemiyorsan nikâh akdini bozabilirsin.” dedi.2 Ebu Hureyre (r.a)’den rivayet olunan bir hadiste de Rasulü Ekrem (s.a.v) şöyle buyurur: “Dul kadınlar, rızâsı alınmadan evlendirilemez. Bakire kızların da rızası alınmalıdır. Kızlar istekli oldukları hâlde utanır da susarlarsa, susmaları evlenmeye razı olduklarına işarettir.” 3 Büyükler, şayet istekleri yoksa gençleri evlenmeye zorlamamalı; hele hele istemedikleri kimseyle asla evlenmeye zorlamamalılar.  Zorla kurulan evlilikler eşlere mutluluk getirmez. Sevmediği kişi ile insan nasıl bir ömür boyu hayat arkadaşlığı yapabilir? Böyle evlilikler onlara ömür boyu azap vesilesi olur. Bu açıdan gençleri asla zorla evlendirmeye çalışmamalı ve baskı yapılmamalıdır.

Eş Seçiminde

İtinalı Olmalı

Mutlu bir aile yuvası kurabilmek için eş seçmede çok dikkatli davranmalıdırlar. Çünkü evlilik ömürde bir kez olması gereken olaylardandır. “Anlaşamazsam, boşanır başka biriyle evlenirim” diyen eşler genellikle mutlu bir aile yuvası kuramazlar. Hz. Peygamber (s.a.v.) bu hususta: “Evlenirken eşinizi seçmede çok dikkatli olun, denginizle evlenin. Çocuklarınızı da dengiyle evlendirin. Çünkü damar (huy ve karakter) soya çeker” 4 buyurmuştur. Herkes dengi ile evlenmelidir. Denklik evlilikte uyumu sağlamak için kabul edilmiş bir tedbirdir. Denklik her şeyden önce hayata bakış tarzında olmalıdır. Sonra da beden uyumunda ve maddî/mânevî imkânlarda aranmalıdır.  Uçuk farklara rağmen yapılan evlilikler olumlu sonuç vermeyebilir. Bu sebeple eşler birbirlerine Din, akıl, fikir, kültür eğitim,  güzel ahlâk ve maddî imkân,  yaş, adet gelenek ve diğer tüm noktalardan yakın olan birini seçmelidir. Birbirine en yakın olan insanların en iyi şekilde anlaşmaları ve mutlu olmaları mümkün olur. Bu nedenle eşler, birbirlerini görüp tanımalıdır.