Faizin İslam alemine zararı pek büyüktür. Müslüman ülkeleri faiz kıskacına alarak yıllarca sömürdüler ve halen de buna devam ediyorlar. Bu kapitalist vahşiler pek yüzsüzdür. İnsanları iliklerine kadar soyup sonra karşısına geçip utanmadan “bak ben sana yardım ediyorum” diyecek kadar hayasızdırlar. Zira harbi bir gâvur hürmetsiz, hem de ismetsizdir. Sadece Müslüman ülkelerde değil bütün insanlığın büyük bir hastalığıdır faiz. Eğer insanca yaşamak arzusu ve sömürülmeden çalışmak isteniyor ise komünistlerin yaptığı gibi faizi yasaklamak gereklidir. Şunu unutmayalım ki Hıristiyanlık ve Musevilik dininde de aynı İslamiyet’te olduğu gibi faiz yasaklanıp lanetlenmiştir. Beşer özgürce hayatta kalmak istiyor ise muhakkak bu türlü türlü yöntemlerle insanları sömürülmeye uygun hale getiren faizi ortadan kaldırmalıdır. Zenginler ile fakirler arasındaki uçurumun derinleşmesinin sebeplerinden en önemlisinin faiz olduğu açıktır. Evet, zenginler ile halk arasındaki sıla-i rahm yani yakınlık duygusu kopmuştur. Aşağıdan yukarıya ihtilal sadaları ve yukarıdan aşağıya intikam kin ve haset yayılmaktadır. İşte insanlık bu düşmanlığı ortadan kaldırmak istiyor ise zekat kurumuna sarılmalı ve faizi yasaklamalıdır. Kuran’ın adaleti âleme der ki: “Riba yasaktır”. İşte bu emri dinlemeyen insanlık Birinci ve İkinci dünya savaşları ile öylesine bir tokat yedi ki kıyamete kadar asla yaşanan acıları unutulmayacaktır. Milyonlarca insan ekonomik çıkar, para ve menfaatler uğruna insanlık dışı katliamlarla acı bir şekilde can verdi. Ne yazık ki insanlık hala uslanmamış faiz ve sömürü düzeninden asla vazgeçmemiştir. ABD Başkanı Trump gibi devlet yöneticileri çirkin yüzlerini göstererek sanki hakkı varmış gibi dünyayı sömürmeye devam etmeye çalışmaktadır. Evet insanlık alemi kıyamet kopmaz ise elbette nasıl ki esirliği parçaladı aynı şekilde ücretli sömürü sitemini ve faizi de parçalayacaktır. Çünkü devletler, milletlerin hafif muharebesi, sosyal tabakaların şiddetli savaşına dönüşmektedir. Zira beşer, eski çağlarda esirliği istemedi, kanıyla parçaladı. Şimdi ücretli olmuştur; onun yükünü çeker, onu da parçalayacaktır. Bütün devrim ve isyanların iki kaynağı vardır. Bir tanesi zenginlerin zekat gibi önemli bir sosyal hizmeti sağlamaması diğeri ise faiz ile fakir insanları sömürmesidir. Öyle ki dünyadaki bir çok rezalet ve kötü davranışların temelinde hep şu sözleri işitmekteyiz: “Ben tok olsam, başkalar, acından ölse neme lâzım.” Ve “Rahatım için zahmet çek. Sen çalış ben yiyeyim.” İşte birinci kötü sözü kesecek hem de kökünü kazıyacak önemli reçete zekat ve sadaka gibi sosyal yardımlardır. İkinci sözün sonunu getirecek iş ise faizin yasaklanmasıdır. Eğer insanlık huzur içinde yaşamak istiyor ise İslam’ın bu iki önemli emrine itaat etmelidir, vesselam…