15 Temmuz 2016 Tarihi sadece Türk Milleti açısından değil bütün İslam alemi açısından da çok önemlidir. Çünkü bu tarihte dehşetli bir zındıka örgütü olan FETÖ’ye büyük bir darbe vurulmuştur. Müslüman Türk Milleti, faşist darbelerle ayağına prangalar vurmaya çalışan Batılıları ve tüm dinsizleri imanlı göğsüyle yere sermiştir. 40 Yıl boyunca ABD önderliğindeki İslam düşmanı derin güçlerin oyuncağı ve en kirli silahı olmuş Feto ve örgütü, Allah’ın izni ile bir daha belini doğrultamayacaktır. Fakat bunun için kurulan tuzakları iyi bilmemiz gerekiyor. Çünkü tekrar bu sinsi örgütün kirli planları devreye sokulmak istenmektedir. Feto ve örgütü, sadece Siyonizme ve Haçlılara yardım etmekle kalmamış İslam’ın en kutsal değerlerine karşı savaş açmıştır. Namaz başta olmak üzere oruç ve zekât gibi temel ibadetleri engellediği gibi zina, içki ve faiz gibi büyük günahların bu vatanda yayılmasına ve işlerlik kazanmasına da aracılık etmiştir. ABD, kullanım süresi dolan Abdullah Öcalan’ı paketleyip Türkiye’ye teslim ederken örgütün elebaşı olan Fetullah Gülen’i ülkesine almıştır. Çünkü amaçladığı her türlü İslam düşmanlığını yapabilmek için Feto’nun biçilmez kaftan olduğunu görmüştür. Bu dehşetli zındık, Hollywood artistlerine taş çıkarırcasına rahatlıkla ağlayıp timsah gözyaşlarını döktüğü gibi aynı zamanda konuşma becerisi gösteren nadide yaratıklardan bir tanesidir. Hazreti Peygamber Aleyhissalatü Vesselam bir hadisinde ağladığı anda konuşabilen böyle dehşetli bir zındığı haber vermiştir. Askeri okulda okurken Feto’nun yaptığı çirkin işlere bizzat şahit olmuş bunlar yüzünden sıkı bir mücadeleye girmiştim. En önemli konu namaz idi. Feto’nun tuzağına düşmüş askeri öğrencilerden namaz kılanlar derhal namazı terk ediyorlardı. Hatta yasak olduğu halde oruç tutan bazı öğrenciler askeri okul öğrencilerinin pasif direnişi yüzünden yasak kalktığı zaman dahi oruç tutmamaya başlamışlardı. Sonradan anladık ki bunlar Feto’nun bir şekilde dümen suyuna girmiş zavallı öğrencilerdi. Açıktan namaz kıldığım için zamanın okul yöneticileri şahsıma karşı düşmanca tutumları yetmiyormuş gibi bir de bu FETÖ mensuplarının hücumuna uğruyordum. 12 Eylül 1980 faşist darbesinin lideri Kenan evren’den güç alan general ve amiraller bütün askeri okullarda sürek avı başlatmışlardı. Nerede namaz kılan öğrenci var ise derhal velilerini okula çağırıp okulla ilişiğini kesmesini istiyorlardı. Eğer öğrenci velisi buna karşı çıkarsa hiç gözünün yaşına bakmadan askeri okul öğrencilerini yüklü bir tazminat ödeterek okuldan atıyorlardı. Bu durum en çok FETÖ örgütünün işine geliyordu. Benim gibi namaz kılan askeri okul öğrencilerine kanca atarak “ne yapıyorsun askeri okulda namaz kılınır mı?” diyerek namazı terk ettiriyorlardı. Sadece namaz ile kalsa neyse. İleriki yıllarda belirli makamları ele geçirebilmek için içki içmek gerektiğini de söyleyerek bir çok dindar öğrencinin yavaş yavaş dinden uzaklaşmasını sağlıyorlardı. Nitekim aynı sınıfta okuyan bazı öğrencilerin alkolik derecesinde bağımlı hale geldiğini gözlerimle gördüm. FETÖ’nün ne derece İslam düşmanı bir örgüt olduğunu teyit eden acı bir vakıayı arz edeyim. Bir akrabam İstanbul’a gelmiş annemi ziyaret etmişti. Bu kişi hemen ayrılmak istemiş sebebini sorduğumda Feto’nun vaazına gitmesi gerektiğini söylemişti. Bu kişiye “aman sakın bu vaiz kılığındaki Feto’ya güvenmemesini” çünkü namaz gibi ibadetleri terk ettirdiğini söyledim. Fakat ne çare gitmek zorunda olduğunu ifade ederek bu dehşetli İslam düşmanının sümüklü bir şekilde ağladığı vaazına gitti. Aradan 40 yıl geçti. Bir vesile ile bu akrabam ile karşılaştım. Bana deist olduğunu söyleyerek bir yığın safsatayı söylemeye başladı. Deist demek tanrıya inanan fakat gönderdiği peygamberlere inanmayan demekmiş. Kısaca “Lailahe İllallah” diyor “Muhammeden Resulullah” demiyordu. Bu şekilde Müslüman olamayacağını böyle konuşarak düpedüz küfre girdiğini anlatmaya çalıştım. Bana ters cevaplar verdi. Daha nice ağza alınmayacak dinsizce laflar etti. Dine saygılı olmasını ve “böyle konuşursan tahammül edemeyeceğimi” söyleyerek ikindi namazına gittim. Döndüğümde aynı haltı yemeğe devam ediyordu. Sonra 40 yıl önceki yaşadığımız hatıra geldi. Kendisini uyarırken ne derece haklı olduğumu anladım. Beni o tarihte bu ikazı yapmaya zorlayan sebep “namaz gibi dinin direği olan bir ibadetin engellenmeye çalışılması” olmuştu. Keşke anlattığım bu acı olay tek bir tane olsa. Bir şekilde FETÖ’nün dümen suyuna giren nice insan; ateist, deist, materyalist kısaca dinsiz olarak karşıma çıkıyordu. İşte bu vesile ile Feto’nun ahir zamanda zuhur edecek olan din yıkıcısı “Deccal” olduğunu bir kere daha herkese hatırlatmak isterim. Hala bu dehşetli şahsın büyülerine kapılarak fenalıklarına devam edenlere de şu uyarıyı yapmak bir borçtur: Madem bu dehşetli zındığın tuzağına düşerek kendinize dünyayı zindan ettiniz. Bari ahiretinizi kurtarmaya çalışın. En kısa zamanda bu din yıkıcısı örgütten uzaklaşarak kendinizi kurtarmaya bakın. Aksi takdirde sonsuz hayatta perişan ve sefil bir vaziyette kalacaksınız, vesselam…