Kültür Sanat

Kitabevi Yayınlarından 5 yeni kitap

Osmanlı İstanbul’unda Esnaf ve Ticaret - Sadık Müfit Bilge Osmanlı esnaf, zanaatkar ve tacirleri yüzyıllar boyu Osmanlı şehir toplumunun önemli ve büyük bir kesimini teşkil etmişlerdir. “Esnaf ve Zanaatkarlar” ile “Ticaret” de Osmanlı iktisat tarihinin önemli alt konuları, özel ve ilgi çekici araştırma alanlarıdır. Buna karşılık, Osmanlı iktisadi ve toplumsal tarihi araştırmalarında, 1980’lere kadar esnaf ve zanaatkarlar çok az incelenmiştir. Bu tarihten sonra, anılan konularla ilgili çalışmalar artmışsa da Ortaçağ ve Yeniçağ Avrupa tarihi araştırmalarında esnaf ve zanaatkarlar ile ticaret konusunda yapılmış olan çalışmalara ve yayınlara bakılacak olursa bu çalışmaların çok az ve yetersiz oldukları görülmektedir. Elinizdeki kitap Osmanlı İmparatorluğu’nda ‘esnaf ve zanaatkarlar’ ve ‘ticaret’ konularına bir katkı yapmak üzere, arşiv belgeleri, şeriyye sicilleri ve diğer kaynaklara dayanarak hazırlanmış dört bölümden meydana gelmektedir. Kitabın ilk üç bölümünde yüzyıllar boyunca Osmanlı İstanbulu’nun dükkan ve çalışan sayısı olarak en kalabalık esnaf gruplarından olan bakkal, börekçi çörekçi ve berber esnafı, idari yapıları, çalışma usulleri, yaptıkları işler, ürettikleri ve alıp-sattıkları ürünler ve toplumsal fonksiyonları ile birlikte anlatılmaya çalışılmıştır. Dördüncü bölümde ise 15.-18. yüzyıllarda Osmanlı başkenti ile Kafkasya arasındaki ticaret ve deniz taşımacılığı ele alınmıştır.

Çizgi Roman Kitabı - Emine Gürsoy Naskali Çizgi Roman Kitabı 'nda Türkçe çizgi romanın tarihçesi, yapısı, dili, örnekleri, çizgi romanların yaratıcıları ve kahramanları, romandan çizgi romana dönüştürme çalışmaları, çeviri çizgi romanların Türkçeye uyarlanma biçimleri ele alınmış; Karaoğlan, Malkoçoğlu, Teksas, Kızılmaske, Tintin, İstanbullular gibi pek çok çizgi roman ve Ustura Kemal, Başkomser Nevzat gibi çizgi romanlar tipleri incelenmiştir.

Ayakkabı Kitabı - Emine Gürsoy Naskali Elinizdeki kitap, Türk kültüründe ayakkabı konusunu irdelemeyi hedefleyen uluslararası bir toplantının ürünüdür. "Ayakkabı" konusunu veya maddi kültürü ilgilendiren herhangi bir ögede birkaç açıdan yaklaşabiliriz: Öncelikle bu nesnenin tanımı gerekir. Ayakkabı deyince, birden fazla çeşit ayakkabı ile karşılaşırız. Bu şekillerin başlangıçtan günümüze uzanan bir tarihçesi vardır. Ayakkabı bağlamında tarihte birtakım hadiseler kaydedilmiştir. Ayakkabı üretiminin geleneksel bir organizasyonu vardır. Ayakkabının bir ekonomik tarihi vardır, hatta bir siyasi tarihi. Tarihçiler, etnograflar, müzeciler ayakkabının tarihi seyrini bize anlatabilirler. Farklı ayakkabı çeşitlerine farklı isimler verildiğini görüyoruz. Tarih boyunca ayakkabılara hangi isimlerin verildiğini sorarark, yani dilcilere söz vererek konuyu dil tarihi yönünden ele alabiliriz.

Argo Kitabı - Mehmet Arslan Bir kelime veya deyimin argo olup olmadığına kesin olarak karar verilebilir mi, bu kararı kim verebilir? Argo denen kapısı küçük, kendisi büyük bu dünyaya girmek ürkütücü müdür, ilginç midir, vazgeçilmez midir? Prof. Dr. Mehmet Arslan, elinizdeki kitapta argoyla ilgili yukarıdaki veya benzeri merak edilen soruların cevaplarını aramış; ayrıca yine argoyla ilgili 1889 yılından günümüze kadar yayımlanmış sözlük, kitap, makale, inceleme, bildiri... tarzında 23 eseri inceleyerek bunlardan kitap halinde yayımlananların dışında kalanlarının metinlerini de vermiştir. Bu eserin alanındaki önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyor ve bu kitapla sizi bu enteresan dünyanın kapısını aralamaya davet ediyoruz.

Türk Kukla Tiyatrosu - Nihangül Daştan Türk kukla tiyatrosu çok eski bir geleneğin ürünüdür. Kukla, Türklerin en eski dönemlerinden bu yana farklı işlevler üstlenerek günümüze kadar varlığını korumuş bir gösteri sanatıdır. Başlangıçta dini mistik bir yapı ihtiva eden kukla, zamanla bu işlevini yitirerek bir gösterim türü haline gelmiştir. Anadolu topraklarında Orta Asya geleneklerini devam ettirerek uzun yıllar geçiren kukla tiyatrosu, XIX. yüzyılda Batı etkisinde yeni bir forma bürünmüştür. Kukla tiyatrosunun geçirdiği değişim evreleri, Türklerin sosyal hayatlarında geçirdiği değişimler ile paralel olarak ilerlemiş ve bugüne ulaşmıştır. Böylesine köklü bir geçmişe sahip Türk kukla tiyatrosu hakkında yer yer çelişkili ve yetersiz bilgiler mevcuttur. Bu sanat dalı ile ilgili yapılan çalışmalar ise bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdadır. Hazırlanan çalışmalar arasında en kapsamlı olanlar Otto Spies (1959) ve Metin And’a (1985) aittir. Adı geçen araştırmacılar, eserlerinde Türk kukla tiyatrosunun tarihine önemli katkılarda bulunmuşlardır. Bunlara ek olarak özellikle arşiv belgelerinin ve yabancı kaynakların incelenmesiyle konuyla ilgili önemli ipuçlarının elde edileceği ve daha doğru bir kukla tiyatrosu tarihinin yazılacağı bir gerçektir. Bu amaçla daha önce kukla araştırmaları tarihini yazanların her nasılsa dikkatinden kaçan Osmanlı arşivlerindeki belgeler, çeşitli edebi metinler bu gözle yeniden ele alınmış ve önemli sonuçlara ulaşılmıştır. Bu çalışmada, tespit edilen yeni belgeler ışığında Türk kukla tiyatrosunun tarihini net bir biçimde şekillendirecek bilgiler bir araya getirilerek yorumlanacaktır.