BATILI ülkelerin sömürge kıskacından kurtulmaya çalışan Afrika ülkeleri, “cazibe” merkezi olmayı sürdürüyor. Fransa başta olmak üzere Kara Kıta’ya sömürgeci anlayışla yaklaşan ülkelere tepkilerin yükselmesi Afrika’daki dirilişin işareti olarak değerlendiriliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başlattığı Afrika’ya açılım hamlesiyle Türkiye kısa sürede 54 Afrika ülkesinin 44’ünde büyükelçilikler açarak ilişkileri derinleştirdi.

TÜM AFRİKA’DA VARIZ

YAKLAŞIK bir asırdır bu coğrafyanın dışında kalan Türkiye kısa sürede bölgedeki önemli aktörlerden biri haline geldi. 2003 yılında 5,4 milyar dolar olan ticaret hacmi 2021’de 34,5 milyar dolara yükseldi. Ticaret ilişkisinin dışında TİKA, TDV, AFAD ve STK’larla kıtayı kuşatan Türkiye, Afrikalıların kalbine dokundu. Bu süreçte Türkiye’ye Afrika’nın kapılarını açan anahtar, “Eşit ortaklık” ve Kazan-kazan” yaklaşımı oldu.

ABD “EŞİT ORTAK” DEMEYE BAŞLADI

Son dönemde özellikle Fransa sömürgelerinden Batı’ya karşı yükselen öfke, Batılı ülkeleri Afrika’yı “Daha ciddi” şekilde muhatap almaya zorladı. Bunun son örneğini ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken sergiledi. Siyahilerin hâlâ “ikinci sınıf vatandaş” muamelesi gördüğü ABD’nin Dışişleri Bakanı, “Afrika uluslarıyla ekonomi, iklim, enerji ve demokrasi konularında eşit ortaklar olarak birlikte çalışmak istiyoruz” dedi.