ANKARA (AA) - Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün şahsında, bu davanın milleti çağıran ve kucaklayan sesi Ankara olmuştur." dedi.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumunun ev sahipliğinde "Ankara'nın Başkent Oluşunun 97. Yıl Dönümü Etkinlikleri" programı düzenlendi.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan programda, konuşmalar öncesinde Ankara'nın Başkent olmasına ilişkin belgesel gösterildi.

Belgeselin ardından konuşan Bakan Ersoy, Ankara'nın, medeniyetlerin parlayıp söndüğü nice asırlar boyunca ciddi roller üstlendiğini, Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinde yönetim merkezi olarak belirlenmesinde, birçok avantajı barındıran bu tarihi kimliğinin etkili olduğunu söyledi.

Türk tarihinde başkentlerin, yönetim merkezi olmasının ötesinde milli kimliğin aynası, kültürün ve değerlerin sahnesi, aynı zamanda birer ilim merkezi olduğunu dile getiren Ersoy, "Devletin merkezi, milletini her alanda kucaklayan, eğiten, geçmişi muhafaza etmekle birlikte çağa uygun olarak insanları dönüştüren ve geleceğe hazırlayan unsurları barındırmak zorundadır. Bu hem fikri hem kurumsal anlamda yerine getirilmesi gereken bir sorumluluktur." ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti Ankara'nın, bu payeyi almadan önce adeta liyakatini ispat ettiği bir süreci yaşadığını belirten Ersoy, istiklal ve istikbal mücadelesinin, birlik ruhunun Ankara'da muhafaza edildiğini vurguladı.

"Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün şahsında, bu davanın milleti çağıran ve kucaklayan sesi Ankara olmuştur." ifadesini kullanan Ersoy, milletin tek vücut olduktan sonra, 23 Nisan 1920'de bu vücuda hükmeden ortak iradenin egemenlik ilanının, Ankara'dan dünyaya duyurulduğunu, nihayet Kurtuluş Savaşı kazanıldığında Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu yerin Ankara olduğunu belirtti.

Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başkent olmanın gerektirdiği politik, idari ve ekonomik düzenlemeler hızlıca hayata geçirilirken, milli kimlik, kültür ve bilim zenginliği de Ankara'ya kazandırılmaya başlanmıştır. 1924 gibi erken bir tarihte Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın temellerinin atılması, takip eden yıllarda konservatuvarın, Etnografya, Devlet Resim ve Heykel ile Anadolu Medeniyetleri gibi müzelerin açılışı da şehrin kültürel mirasını işlemek ve var olan kültürü zenginleştirmek adına mühim adımlar olmuştur."

Bakan Ersoy, Kültür ve Turizm Bakanlığının bizzat ya da ilgili kurumlarla iş birliği halinde gerçekleştirdiği, Ankara'nın tarihi ve kültürel kimliğine yönelik çalışmaların artarak devam ettiğini söyledi.

Ersoy, "20. yüzyılın başında yürüdüğümüz, var olmak ile yok olmak arasındaki ince çizgide, aziz milletimizin güven duygusu için sırtını dayadığı, mücadele emri için yüzünü döndüğü, iradesini ve egemenliğini ilan ettiği Ankara'nın başkent oluşu vesilesiyle bir kez daha tarihi anlamak, hafızalarımızı tazelemek ve gelecek nesillere eksiksiz aktarmak sorumluluğumuzu hatırlıyor ve ona sahip çıkıyoruz." ifadesini kullandı.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bu şanlı tarihi yazan bütün şehit ve gazileri rahmetle, minnetle ve saygıyla anan Ersoy, Ankara'nın başkent oluşunun 97. yıl dönümünü tebrik etti.

- "Türkiye, kazandığı bütün seviyeyi Ankara'da alınan kararlarla elde etti"

Ankara Valisi Vasip Şahin ise Türk milletinin en önemli özelliğinin, fidanı dikerek onu çınara dönüştürmek olduğunu söyledi.

Ankara'nın başkent seçilmesinin, o günün şartlarında stratejik ve doğru bir karar olduğunu belirten Şahin, "Ankara sadece Kurtuluş Savaşı'mızın merkezi olmadı, aynı zamanda ülkenin gelişmesinin sosyal, ekonomik ve kültürel Başkenti haline de geldi. Türkiye bugün gelmiş olduğu noktada kazandığı bütün seviyeyi, Ankara'da alınan kararlarla elde etmiştir." şeklinde konuştu.

Şahin, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere Ankara'nın başkent oluşunda emeği geçenlere şükranlarını sundu.

- "Görevimiz Ankara'mızı inşallah dünya başkentleri ile yarışır hale getirmek"

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise Ankara'nın ilk barajlarından, bugün kullanılmayan Çubuk Barajı'nı eski haline getirmek için çalışmalara başladıklarını, çalışmalar sırasında rastladıkları bazı belgelerde, Ankara'nın çok zor şartlarda başkent olduğunu gördüklerini anlattı.

Yavaş, "Bize düşen görev, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının başkent olarak bize emanet ettiği Ankara'mızı inşallah dünya başkentleri ile yarışır hale getirmek." dedi.

- "Türkiye'nin en manalı şehri"

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu ise nadide Anadolu şehrinin, sadece kendi kaderini değil aziz Türk milletinin, mazlum milletlerin kaderini değiştiren, onlara ilham kaynağı olan Türkiye'nin başkentinin kuruluşunun yıl dönümünü kutlamaktan gurur duyduklarını belirtti.

Hekimoğlu, "Ankara'mızın bugün, yarın ve ilelebet ezilenlerin gür sesi ve umut ışığı olması temennisiyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum." ifadesini kullandı.

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin de Ankara'nın başkent olduğunda hiçbir varlığının olmadığını, şehirde elektriğin, suyun bile bulunmadığını ifade etti.

Atatürk'ün Ankara için "Türkiye'nin en manalı şehri" ifadesini kullandığını aktaran Çetin, "Bugün geldiğimiz noktada, Ankara'nın 13 büyük organize sanayi bölgesi var, 6 milyar dolara yakın imalat sanayiinde ihracatı var. Ankara'mız Savunma Sanayiinin başkenti oldu. Bunda sonra da amacımız Ankara'mızın uzay ve havacılık alanında hedeflenen yere gelmesi." değerlendirmesinde bulundu.

Ankara Kulübü Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Metin Özaslan'ın da konuşma yaptığı program sonrasında Bakan Ersoy, Vali Şahin ve beraberindekiler, Türk Tarih Kurumu fuaye salonundaki Ankara Fotoğrafları Sergisi'ni inceledi, ardından Seğmen Ekibi'nin gösterisini izledi.

Programa, Ankara'daki bazı üniversitelerin rektörleri ve kurum başkanları da katıldı.

Kaynak: aa