İSTANBUL (AA) - LALE BİLDİRİCİ BÜYÜKKARAKAYA - Sadakataşı Derneği Genel Başkanı Kemal Özdal, dünyanın birçok bölgesinde savaşlar, doğal afetler ve bunlara bağlı olarak yaşanan göçlerden dolayı korunmaya muhtaç yetimler için açtıkları yetimhanelerde kalan çocuklardan Türkiye ile ilgili olumlu tepkiler aldıklarını belirterek, "Bu yetim çocuklar, doğrudan Türkiye'nin ve bizlerin gönül elçileri oluyor." dedi.

Özdal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sadaka taşlarının Osmanlı kültür ve medeniyetinin en önemli tarihi miraslarından biri olduğuna işaret ederek, yardımlaşma ve dayanışmanın hayata geçirilmiş en önemli örneklerinden olan sadaka taşı projesinin, ihtiyacı olanlara, alan el olmanın ezikliğini yaşatmamak ve başkalarından yardım istemek zorunda kalmayacak şekilde bir sistem üzerine kurulu olduğunu anlattı.

Sadaka taşlarının daha çok cami, çeşme, köprü, hastane ve mezarlık girişlerinde konumlandırılan, 1 metre 7 santimetre uzunluğunda, ortalama 80 santimetre genişliğinde taş ve sütun mermerlerden yapılan bir yardımlaşma aracı olduğunu ifade eden Özdal, yoldan geçen, maddi durumu yerinde olan vatandaşların sadaka taşları üzerinde bulunan oyuklara sadakalarını bıraktıklarını, ihtiyaç sahiplerinin de buralardan ihtiyacı kadar olanı aldığını kaydetti.

Sadaka taşı geleneğinin gelecek nesillere aktarılması için derneği 2010'da kurduklarını ifade eden Özdal, dünyada ihtiyacı olan insanlara yardımları ulaştırdıklarını belirtti.

- "Öncelikli olarak sağlık ve gıda ihtiyaçlarını gideriyoruz"

Dünyadaki kriz bölgelerinde çocuklar için yetimhaneler kurduklarını anlatan Özdal, dünya üzerinde savaş, yoksulluk ve doğal afetler sebebiyle ailesini kaybeden yüz binlerce çocuğun korumasız ve savunmasız durumda olduğuna dikkat çekti.

Doğal afet ve ihtiyaç duyulan bölgelerde yetim çocukları, barınaklarda korumaya aldıklarını söyleyen Özdal, şunları kaydetti:

"Savaşın güvensiz ortamında yetim kalmış çocukların, öncelikli olarak sağlık ve gıda ihtiyaçlarını gideriyoruz. Ailelerinden sağ kalan varsa onların yanına, yoksa da temin ettiğimiz güvenilir ortamlara nakillerini sağlayarak maddi ve manevi destekle yetimlerimizi güvence altına alıyoruz. Arakan'da yaşananları da çok yakınen takip ettik. Bu bölgede insanlara yapılan saldırı nedeniyle, insanlar yaşadıkları yurtları ve evlerini bırakmak zorunda kaldılar. Bangladeş'te Teknaf bölgesindeki Naf Nehri'nde çok sayıda hayatını kaybeden insan oldu."

Mülteci kamplarında dağıtım yaptıkları sırada ilginç manzaralarla karşılaştıklarını, hayatını kaybeden insanların geride bıraktığı yetim çocukların olduğunu anlatan Özdal, "Dünyanın birçok bölgesinde savaşlar, doğal afetler ve bunlara bağlı olarak yaşanan göçlerden dolayı korunmaya muhtaç olan 400 milyon üzerinde yetimin olduğu tahmin ediliyor. Sadece Suriye'de 2017 yılında 2 milyondan fazla yetim çocuğun olduğu belirtiliyor. Dernek olarak yetim çocuklara yardım etmek için ilk olarak Sri Lanka'da yetimhanemizi açtık." diye konuştu.

- "Kişisel gelişimleri de ücretsiz karşılanıyor"

Kemal Özdal, Sri Lanka'dan sonra dünyanın çeşitli bölgelerinde yetimhaneler açmaya devam ettiklerini belirterek, şu bilgileri verdi:

"Doğrudan yaptığımız, tamamen yetimhane konsepti içerisinde değerlendirdiğimiz projeler var. Bunlar Sri Lanka, Bangladeş ve Hindistan'da bulunuyor. Buradaki binalar tamamen yetimhane olarak hizmet veriyor. Derneğimiz, yetimhanelerde ve kamplarda yaşayan çocukların barınma, eğitim, gıda, giyim ve sağlık hizmetlerinin yanı sıra, kişisel gelişimlerini de ücretsiz karşılıyor. Ayrıca derneğimizin, Vietnam, Tanzanya ve Lübnan'daki okullarda yüzde 60 ile 90 oranında yetim çocuklar bulunuyor. Moğalistan'da bir yetimhaneyi destekliyoruz. Ayrıca Suriye'de de 2 kamp var. İdlib'de savaşta evin büyüklerini kaybetmiş olan aileleri barındırdığımız bir çadır kentimiz var, 100 çadırdan oluşuyor."

Vietnam'daki Müslümanlara ait olan, ilk yatılı özel eğitim merkezinin de çocuklara hizmet verdiğini anlatan Özdal, "Burası bir taraftan etüt merkezi olarak çalışıyor. Yatılı olarak kalan çocukların bir kısmı da yetim. 400 civarında öğrenci istifade ediyor. Ailesi olmayan çocuklar bu okulda barınıyorlar. Bu okulun projesini de Türkiye İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı ile gerçekleştirdik. Dernek olarak desteklediğimiz 800 yetim var, doğrudan ulaştığımız 20 bin yetim, dolaylı olarak da 100 bin yetime ulaşıyoruz." dedi.

- "15 Temmuz'da yetim çocuklar sabaha kadar dua etti"

Yetimhanede okuyan çocuklardan, Türkiye ile ilgili güzel ve olumlu tepkiler aldıklarını aktaran Özdal, şunları söyledi:

"Bu yetimhanelerde eğitim alan yetimlerden geri dönüşlerle ilgili çok güzel tepkiler alıyoruz. 17 -18 yaşına kadar çocukları yetim kategorisinde değerlendiriyoruz, bundan sonraki süreçlerde eğitim devam ediyorsa, yüksek öğretimlerinde onlara burs sağlamaya çalışıyoruz. Bu yetim çocuklar doğrudan Türkiye'nin ve bizlerin gönül elçileri oluyor. Dünyanın her tarafından birer Türkiye sevdalısı ve orada doğrudan Türkiye'nin haklarını savunan, birer gönül elçileri yetişiyor. Özellikle bu bölgedeki çocukların gelecekte Türkiye ile ilgili hem ticaret noktasında hem de eğitim ve kültür noktasında birebir diplomasi köprüsü inşa ettiklerini söylemek gerekiyor. 15 Temmuz'da, dünyanın birçok bölgesinde Türkiye'nin desteklediği, birçok yetimhane ve Kur'an kurslarında eğitim alan çocuklar sabaha kadar dua ettiler."

Başlattıkları kampanyalar kapsamında derneğe bugüne kadar 200 bin civarında insanın bağışta bulunduğunu bildiren Özdal, bu insanlara da düzenli bilgilendirme yaptıklarını belirtti.

- "Önümüzdeki ay 2 ayrı bölgede çadır kent kurmayı planlıyoruz"

Yemen'de şu an dünyanın en büyük insani krizin yaşandığına değinen Özdal, bu krizin, Birleşmiş Milletler tarafından dünyanın gördüğü en kötü insani kriz olarak tanımlandığını söyledi.

Kemal Özdal, şunları kaydetti:

"Yemen'de çok büyük insani kriz ve dram yaşanıyor. Bölge nüfusunun 29 milyon olduğu ifade ediliyor. Bunun en az 22 milyon, yüzde 75'inin, acil insani yardıma ihtiyaç duyduğu ilan edildi. 30 bin civarında insanın hayatını kaybettiği söyleniyor. Bağımsız kaynaklar bunun 80 bin olacağını ve 5 binin de çocuk olduğunu biliyoruz. Dernek olarak, eylül ayının ortasında ambargo sebebiyle hayatını kaybeden insanların bilgisi ulaştıktan sonra, Yemen için kampanya başlattık. 4 ayı geride bıraktığımız kampanya ve gönderdiğimiz ekiplerle bölgeye 3 milyon civarında yardım ulaştırdık. Bu yardımlar içerisinde gıda, sağlık, temizlik, hijyen ihtiyaçları, barınma ve bağlı olarak yatak yorgan ve temiz su ihtiyacı bulunuyor."

Bölgedeki kuraklıktan dolayı, arıtılmış deniz sularını tankerle bölgeye taşıdıklarını anlatan Özdal, "Bunu 2017 yılından beri yapıyoruz. Sana, Aden bölgesinden göç etmiş sahra ortasında, mülteciler ve çadır kentlerde gıdaya ve sağlık ihtiyaçlarına erişim imkanı yok. Biz burada mobil klinik projesini hayata geçirdik. İnşallah önümüzdeki ay 2 ayrı bölgede çadır kent kurmayı planlıyoruz." diye konuştu.