İSTANBUL (AA) - ÖNDER Genel Başkanı Halit Bekiroğlu, imam hatip liselerine müdür olarak görevlendirilecek kişilerde "imam hatip lisesi meslek dersleri alan öğretmeni olma" şartı aranmasına ilişkin, "İmam hatiplerin idarecilerinin ilahiyat kökenli ve meslek dersleri kökenli idarecilerden oluşması çok normal. Bence zaten öteden beri olması gereken bir şeydi ama bu konuda bir engel söz konusuydu." dedi.

Bekiroğlu, AA muhabirine, Resmi Gazete'de yayınlanan "Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"te yer alan imam hatip liselerine müdür olarak görevlendirilecek kişilerde "İmam hatip lisesi meslek dersleri alan öğretmeni olmak" şartının aranması kararını değerlendirdi.

Kararı, "doğru ve olumlu" bulduğunu belirten Bekiroğlu, imam hatiplerin ve aslında her okul türünün bir kültürü ve özgünlüğü olduğunu söyledi.

Bu özgünlüğe okulun idarecisini ve öğretmenlerini belirlemek gerektiğini vurgulayan Bekiroğlu, şöyle konuştu:

"Hatta okulun fiziki ortamını bile o okulun ihtiyaçlarına göre belirlemek lazım. Örneğin meslek lisesi açıyorsak bu meslek lisesinin teknik donanımlarının olması gerekir. Çocukların atölyelerde çalışma yapabilmesi, bir şeyler üretebilmesi gerekir teknik anlamda. Aynı şekilde imam hatipler için de imam hatipte okuyan bir gencin en azından o imam hatip meslek dersleri kültürünü bilmesi lazım. Bunu da en iyi idare edebilecek olan ve bu bütünlüğü çocuklarımıza sağlayabilecek olanlar bu formasyondan geçmiş olanlardır."

Bekiroğlu, dünyadaki örneklere bakıldığında da her okul türünde, o okulun özgünlüğünü yansıtabilecek idarecilerin tercih edildiğinin görüldüğünü ifade etti.

Sağlık liselerine sağlıktan ve tıptan hiç anlamayan biri getirildiğinde, o okula iyilik yapılmadığını aktaran Bekiroğlu, şunları kaydetti:

"Düşünün spor liselerine hayatında hiç spor yapmamış, spor kültürü olmayan, teorisini ve pratiğini bilmeyen birini getirip spor müdürü yaparsanız o okulu başarısız kılmış olursunuz. Dolayısıyla imam hatiplerin idarecilerinin ilahiyat kökenli ve meslek dersleri kökenli idarecilerden oluşması çok normal. Bence zaten öteden beri olması gereken bir şeydi ama bu konuda bir engel söz konusuydu. En son Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bunun önü açılmış oldu. Aslında zaten teamüllerde de genel olarak ilahiyatçı olanlar tercih ediliyordu. Ama yer yer şartları tuttuğu için ve tercih edildiği için bazen imam hatip kültürünün tamamen uzağında, meslek derslerini hiç bilmeyen idarecilerimiz, okullarımıza yöneticilik yapabiliyorlardı. Onların insani olarak iyi olması eğitimci olarak idareci olarak iyi olması yetmiyor. Bu formasyonu, bu kültürü bilmeleri de önemli. Bazen bundan kaynaklı olumsuzluklar yaşanabiliyordu."