Türlü meşgalelerle hayatını idame ettirmenin mücadelesi içerisindedir insan. Kimi zaman geçim derdine düşüp iş aramakta, bulduğu işle birlikte evinin geçindirmekte ve bakmakla yükümlü olduğu yuvasına rızık götürmektedir.

Her türlü durumda farklı uğraş içerisinde insan. İş sahibi olanın ilk görevi, işini daha iyi sağlamlaştırıp işini büyütmek yada farklı mecralara kafa yormasıdır. Yüzlerce hatta binlerce insan istihdam sağlayıp, onların ailelerine hayatta kalmalarına vesile oluyor.

Farklı alanlarda farklı işler yapan insanlarla dolu dünya. Her bir iğnenin altından dahi çıkabilecek bir bolluk ve sonuçla karşılaşmaktayız.

Hayatın içerisinde yer alan iş ve maddiyat olduğu kadar sevgi ve merhamet duygularının da var olduğunu söylemek gerekli olacaktır. Fiziki bir oluşumu olmayan gözle görülmeyen gönül yoluyla iletişime geçen bu olgunun da devamlı şekilde beslenmiş olması lazım.

Bedeni ayakta tutan gıdaların olduğu gibi kötü fikriyattan, kötü emelden, ahlaksız ve hayasız işlerden insanı alı koyan gönül dünyasının da gıdalanması gerekmektedir.

Hayatı boyunca bir insan sevmek ve sevilmek ister. Onun fıtratı böyle. Sevmeye ihtiyaç duyduğu kadar sevilmeye de ihtiyaç duyar. Mesela beşikteki bir bebeğe merhamet ve sevgi gösterisi sergileyen annenin saf ve temiz duyguları gibi.

O beşikteki bebeğin çok zaman sonra büyüyüp kendisini besleyen annesini öldüğü zaman mezara kattığında kendisine gösterilen sevgi ve merhameti kendi çocuklarına da göstereceği muhakkaktır.

Sevgi elden ele büyüten bir şeydir aslında. Sevdikçe, sevildikçe çoğalır desek yeridir. Bir yandan hayat düzenini ikame ettiren diğer yandan dünya meşgalesiyle mücadele içindedir sevgi. Ev, iş, aile, akraba her alanda kısacası insanın olduğu her kısımda sevgi ve muhabbetin eksik olması ilerisi için bizden sonralarına iyi bir gelecek bırakmış sayılmayız.

Peygamber Efendimiz (sav) sevgi ve muhabbet ile ilgili şu iki hadisi şerifi buyurmuşlardır:

“Kişi sevdiğiyle beraberdir.”

“Biriniz kardeşini (Allah için) seviyorsa, ona sevdiğini söylesin.”

Gelip geçici bir diyar için kalp kırmanın hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Amacı gönüller yapmak olan bir kul için ise hiç gereği yoktur. Sevgi bağ kurmak ve kurulan bağı muhabbetle pekiştirmek lezzeti güzel sonuçlar elde etmiş olacağız, hem kendi dünyamız hem de diğer insanların dünyası için.