Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, katıldığı canlı yayın programında Rusya'dan alınması planlanan S-400 hava savunma sistemine ilişkin olarak "NATO'nun sistemine entegre etmiyoruz. Kendi imkanlarımızla kullanmış olacağız, Türkiye'nin kendi envanterindeki bir silah olarak kalacak." dedi. 

Bakan Işık, katıldığı canlı yayın programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Türkiye ile Rusya arasındaki S-400 uzun menzilli hava savunma sistemlerinin alınmasına yönelik görüşmelere ilişkin soru üzerine Bakan Işık, Türkiye'nin uzun menzilli hava savunma sistemlerinin ihtiyacının karşılanmasına yönelik çeşitli görüşmelerin yapıldığını anımsattı. Bu konuda NATO üyesi ülkelere öncelik verildiğine dikkati çeken Işık, "Maalesef NATO üyesi ülkelerden hem fiyat avantajı hem de teknoloji paylaşımı konusunda arzu ettiğimiz açıklığı ve dayanışmayı göremedik." diye konuştu.

Işık, S-400 uzun menzilli hava savunma sistemlerinin alınmasına yönelik görüşmelerde ilerlemenin sağlandığını belirterek, "Bu görüşmelerde herhangi bir problem olmaz da olumlu sonuçlanırsa Türkiye kendi hava savunmasını sağlamak için S-400'leri alabilir, bunun önünde bir engel yok." ifadesini kullandı.

Söz konusu sistemlerin alınması durumunda, NATO'nun silah sistemine entegresine yönelik soruya Işık, "Sisteme entegre etmeyeceğiz, NATO'nun sistemine entegre etmiyoruz. Kendi imkanlarımızla kullanmış olacağız, Türkiye'nin kendi envanterindeki bir silah olarak kalacak, NATO sistemine entegre edilmeyecek." yanıtını verdi.

"Önemli bir başarı elde edildi"

Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik Fırat Kalkanı Harekatı'nın, El Bab'ta kontrolün sağlanmasının ardından yavaşladığına yönelik değerlendirme üzerine Işık, harekatla Türkiye'ye yönelik tehditlerin ortadan kaldırılması, terör örgütü DAEŞ'in bölgeden temizlenmesi ve PYD'nin kantonları birleştirme hayalinin yok edilmesinin hedeflendiğini vurguladı. Harekatla söz konusu üç hedefe de ulaşıldığına değinen Bakan Işık, "Bu açıdan önemli bir başarı elde edildi." diye konuştu.

Terör örgütü DAEŞ'ten temizlenen alanlara bölge insanının tekrar dönmesine yönelik alt-üst yapı çalışmalarının devam ettiğine belirten Işık, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Münbiç'te ciddi bir güç mücadelesi var. Bir taraftan PYD, ABD bayrağını sallıyor Münbiç'te diğer taraftan aynı PYD rejim bayrağını sallıyor, diğer tarafta Rus bayrağını sallıyor. Orada girmesini istemedikleri tek güç Türkiye ve Özgür Suriye Ordusu. Bunun sebebi belli. Bunlar kantonların birleştirilmesi hayalinden vazgeçmiş değiller. Bu noktada Türkiye olarak öncelikle ABD yönetiminin bize verdiği sözü tutmasını bekliyoruz. Onlar 'Kesinlikle, Türkiye'nin bu konudaki talebini anlıyoruz Münbiç'te PYD unsuru kalmayacak' diye söz verdiler. Türkiye olarak ısrarla bu sözün tutulmasını bekliyoruz. Bu noktada da PYD zaten farklı bir atraksiyon yaptı, rejim ve Rusya'ya Münbiç'e sokma gibi bir pozisyon aldı. Bunların görüşmeleri hem ABD hem Rus tarafı ile devam ediyor. Türkiye olarak bizim burada kesinlikle kırmızı çizgimiz, Münbiç'te PYD unsurunun kalmamasıdır. Bizim için birinci öncelik PYD'nin buradan sökülüp çıkarılmasıdır. Bunu sağlayacağız. Bunu sağlamak için özellikle ve öncelikle diplomasiyi sürekli devrede tutuyoruz."

"PYD, Kürtlerin temsilcisi olamaz"

Bakan Işık, Rakka operasyonuna ilişkin ABD tarafından yapılan açıklamalar hatırlatılarak, olası Rakka'ya yönelik operasyona ilişkin görüşü sorulması üzerine, şu yanıtı verdi:

"Biz, Suriye'deki Kürtlere karşı değiliz. Kürtler, Türklerin kardeşidir, bin yıldır iç içe yaşadığımız kardeşlerimiz. Türkiye'nin karşı olduğu PYD'dir. Niye PYD? PYD, en çok Kürtleri öldüren, kendi gibi düşünmeyen Kürtlerin bölgeden çıkarılmasını ve onlara yönelik linç kampanyası yürüten terör örgütüdür. Talimatlarını tamamen PKK'nın üst kadrosundan almaktadır. Türkiye'nin tavrı Kürt kardeşlerine değil, PYD'yedir. ABD yönetimindeki temel yaklaşım farkı onlar PYD'yi sanki Kürtlerin temsilcisiymiş gibi yorumluyorlar. Halbuki PYD, Kürtlerin temsilcisi olamaz. Biz bölgede bölge unsurlarından oluşan bir yapıyla Rakka operasyonunun yapılmasının hem operasyonun başarısı hem de sonrasında Rakka bölgesinin ve Suriye'nin istikrarı açısından çok gerekli olduğunu söylüyoruz. PYD bir terör örgütüdür."

Irak'ın Sincar bölgesindeki gelişmelere yönelik soru üzerine Işık, Sincar'da terör örgütü PKK'nın kendisine yeni bir Kandil oluşturmaya çalıştığına dikkati çekti. Bunun yakından takip edildiğini ve gerekli tedbirlerin alındığını vurgulayan Işık, "Orada herhangi bir şekilde PKK'nın bir alan oluşturmasına kesinlikle Türkiye olarak müsaade edemeyiz. Bununla ilgili askeri seçenek dahil her seçenek masada. PKK'nın burada yeni bir Kandil oluşturmasına ne pahasına olursa olsun Türkiye müsaade etmeyecek." ifadesini kullandı.

Bu söylemiyle tek taraflı Irak'ın kuzeyinde bir operasyonu veya Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani ile ortak bir operasyonu mu dile getirdiği sorulması üzerine Işık, "Her türlü seçenek masada. Kırmızı çizgimiz PKK'nın o bölgede yeni bir Kandil oluşturmaması" karşılığını verdi.

TSK'daki başörtüsü düzenlemesi

Türk Silahlı Kuvvetlerinde başörtüsü serbestliğine yönelik yapılan düzenleme hatırlatılarak, "Başörtülü öğrenci var mı" sorusu üzerine Işık, şöyle konuştu:

"Var. Artık Türkiye bu sorununu bütün kurumlarında aştı, Türk Silahlı Kuvvetlerinde de aştı. İnsanların artık kendi tercihlerine saygı duymak, mesleğinin gereğini yapmak kaydıyla isteyen başörtüsüyle görevini yapsın, isteyen başı açık yapsın. Bu noktada artık hamd olsun Türkiye bu konuyu, sorunu tümüyle aşmış oldu. En son Silahlı Kuvvetlerde vardı, kalmıştı bu düzenleme o düzenlemeyi de kaldırdık ve şu anda başörtüsüyle öğrenim gören öğrencimiz var, başı açık öğrenim gören kız öğrencilerimiz var. Çok şükür artık Türkiye'de bu sorun ortadan kalkmış oldu."

Işık, bu konudaki görev yetki ve sorumluluğun Milli Savunma Bakanlığında olduğunu vurgulayarak, "Bize bu sorumluluğu tevdi eden de Türk milleti. Dolayısıyla bu konuda biz görev, yetki ve sorumluluğumuzun hem farkında hem bilincindeyiz, yerine de getirmeye çalışıyoruz. Bir sorun yok yani." dedi.

"Arzu edilen işbirliği yok"

Milli Savunma Bakanı Işık, terör örgütü DEAŞ ile mücadelede İncirlik Üssü'nü kullanan ABD ve Almanya'nın katkısının tatminkar düzeyde olup olmadığının sorulması üzerine, şunları kaydetti:

"Türkiye, Fırat Kalkanı Harekatı yapıyordu ama 20'nci kilometrenin altına ABD, koalisyon Türkiye'ye hava desteği vermedi. Biz bunu sürekli sorguladık. Bu sorgulamanın sonunda yeni ABD hükümeti bu desteğin verilmesi talimatını verdikten sonra işbirliği başladı. Ama 'Bölgede arzu edilen işbirliği var mı' derseniz, maalesef yok. Bir kere arzu edilen işbirliğinin olmasının en güzel göstergesi Türkiye'nin terör örgütü olarak belirlediği bir yapının müttefikler tarafından kesinlikle desteklenmemesidir. Burada görüş, tavır farklılığımız devam ediyor. Ama her şeye rağmen DAEŞ'in bölgeden temizlenmesi, sadece uluslararası toplumun değil Türkiye'nin de çıkarınadır, bu konudaki işbirliğimizi sürdürüyoruz ve sürdüreceğiz."