İstanbul Beşiktaş'ta Cumartesi akşamı Vodafone Arena'da 2 ayrı noktada gerçekeleşen terör saldırısında 37'is polis, 7'si sivil olmak üzere 44 kişi şehit oldu. 40 yıldır devam eden terörle mücadelede Türkiye'nin canı bir kez daha yandı. 

Akşam Gazetesi yazarı Yaşar Hacısalihoğlu, konuyla ilgili köşesinde kaleme aldığı "Terörün asıl failleri…" başlıklı yazısında Türkiye'nin terörle geleceğinin köreltilmeye çalışıldığının altını çizdi. 

İşte Prof. Dr. Hacısalihoğlu'nun yazısından satır başları: 


İstanbul Beşiktaş’ta yaşanan terör saldırısı, bu toprakların değerlerine, kültürüne, inancına, bereketine, dirliğine, birliğine, istikrarına ve istiklaline düşman olanların kahpe saldırısıdır. 

Hedef; Türkiye’nin terörle önünün kesilmesi, ilerleyişinin ve yükselişinin dizginlenmesi, geleceğinin köreltilmesidir. Terör maşalarını üzerimize salanlardır asıl failler. 

Onlar; Türkiye’nin 14 yıllık istikrarından rahatsız olanlardır. 

Onlar; Türkiye’de IMF vesayetinin çökertilmesinden, dışarıdan yönetilip içerde idare edilen bir ülke olmaktan kurtulup, Türkiye’nin Türkiye’den
yönetilmesinden ıstırap duyanlardır. 

Onlar; Türkiye’nin tüm mazlum milletlere umut olmasından, özgüven aşılamasından, hak hukuk, adalet yoksunu uluslararası sistemin giderek değersizleşen düzeninin sürdürülemezliğinin ifade edilmesinden, dünyanın beşten büyük olduğu düsturunun yayılmasından rahatsız olanlardır. 

Onlar; güçlenen Türkiye’den ve onun yerli ve milli birikimini ayağa kaldırmasından, kendi kaynaklarını ve değerlerini koruyarak yükselen bir ülke olmasından ürkenlerdir. Onlar; silah tacirlerinin yörüngesinde Türkiye’nin savunma sanayiinde yerli üretimin artışını hazmedemeyenlerdir. 

Onlar; derin, paralel devlet yapılanmalarıyla Türkiye’yi içerden çökertmeye çalışanların maskelerinin düşmesinin, 15 Temmuz direnişinin hıncını taşıyanlardır.

Onlar; Güneydoğu’da oynadıkları kantonlaştırma, Suriyelileştirme oyununun ve tuzağının başarısızlığına öfkelenenlerdir. Onlar; devlet-millet bütünleşmesinden rahatsızlık duyan, millet iradesini asla hazmedemeyenlerdir. Onlar; yıllardır içerde devşirdikleri kuklalarının, mankurtlarının yetersizliğinden şiddete, teröre bel bağlayan çaresizlerdir. 

Onlar; terör örgütlerini yıllardır insan, para ve silah akışıyla besleyen, ülkelerinde barındıran, siyasi roller veren sözde demokrasinin simgesi maskeli, ajandalı, ikiyüzlü, sahte aktörlerdir. Onlar; konumlarının gerilemesinden korkan, devletlerarası güç mücadelesinde geri kalmaktan kaygılanan, yükselen güçleri terörle durdurmaya çalışanlardır. 

Onlar; Türkiye’nin enerji mücadelesini oyun kurucu bir aktör olarak sahne almasını engellemeye gayret edenlerdir. Onlar; Türkiye’nin Ortadoğu’nun kukla rejimleri yerine haklarıyla bağ kurmasından rahatsız olanlardır. Onlar; yüzyıllardır sürdürdükleri sömürü düzenine başkaldıran, mazlumların yüreklerine ve zihinlerine sevgiyle nakşedilen bir liderin varlığına katlanamayanlardır. Onlar; İslam coğrafyasında birliğin, barışın kardeşliğin hak ve adaletin tesisini istemeyenlerdir. 

Onlar; bu coğrafyadan yükselen bir gücün, tarihsel, kültürel bağlarını canlandırarak, kendileri için alan daralmasına yol açacağından tedirgin olanlardır. 
Bu gerçeklerin bilinmesi ve ona göre davranılması kaçınılmazdır. Ülkemizi terörize etmeye çalışanlara verilecek en iyi cevap; birliğimizi bozmadan, soğukkanlılığımızı koruyarak devlet-millet bütünleşmesi içinde teröre karşı topyekûn mücadelede yılmadan, kararlılıkla dimdik durmaktır. Unutulmamalıdır ki, bu mücadele yeniden milli mücadeledir. Türkiye’yi dağıtmaya çalışanlara karşı yeniden İstiklal mücadelesidir. 

Bu mücadelede; dolaylı yollarla terörü besleyen, destekleyen, propagandasını, reklamını yapanları da ihmal etmemek gerekir. Bugün milli bir duruş sergilemek, Türkiye sevdası olan herkes için zorunluluktur. Artık bilinmelidir ki, dar siyasi çıkar hesapları yaparak, iktidarı terör üzerinden yıpratmaya çalışarak siyasi ikbal aramanın millette karşılığı yoktur. Esas olan dayanışmadır, milli meselelerde bu ülkenin toprağına, taşına, kurduna, kuşuna sımsıkı sarılmaktır. 
Barış ve kardeşlik içinde bu ülkenin geleceğine sahip çıkmaktır…