Türkiye’nin 15 Temmuz sonrası teröre karşı başlattığı mücadele, gerçekleşen terör saldırıları sonucunda engellenmek isteniyor. İstanbul ve Kayseri’de gerçekleşen bombalı saldırıların ardından Ankara’da Rus Büyükelçi Andrey Karlov’un öldürülmesi gerçeği bir kez daha gün yüzüne serdi.

Saldırı sonrasında herkesin aklına 'yeni bir uçak krizi mi yaşayacağız' sorusu gelirken, saldırının iki ülke ilişkilerine yönelik olduğunun vurgulanması ve Rusya cephesinden ılımlı ve terörle mücadele birliktelik mesajlarının gelmesi saldırının hedefine ulaşmadığını gösterdi.

'HEM TÜRKİYE HEM DE RUSYA BİLİYOR'

Karlov’a yönelik saldırıyı bir polis memurunun gerçekleştirmesi, okları FETÖ'ye yönlendirirken,  Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun dün ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile yaptığı telefon görüşmesinde hem Türkiye’nin hem de Rusya’nın saldırının arkasında örgütün olduğunu bildiklerini ifade etti.

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Orhan Bursalı, bugünkü köşesinde kaleme aldığı “Büyükelçiye suikast: Bir -çokolasılık daha var” başlıklı yazısında Ankara’daki saldırının iki ülke ilişkilerine yönelik gerçekleştirilmediğini iddia etti.

İşte Bursalı’nın o iddası:

"Ama baştan “şu bu yaptırdı” demek, karmaşık sorunu çözemeyecek, çözmeye de yanaşmayan bir “düz mantık”tır. “Suikast kime yaradı” mantığı da yine düz mantıktır. Bu varsayımın en çürük yeri, Türkiye ile Rusya’nın, büyükelçiye suikast yapıldı diye, gelişen ilişkilerini çöpe atacağı, hatta birbirinden uzaklaşacağı beklentisidir. Eğer Rusya ve Türkiye’de, CIA ve FETÖ’nün böyle bir umutla bu suikastı gerçekleştirdiğine inanacak kimse varsa, şöyle bir tatil yerinde artık inzivada yaşasınlar, derim."