Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, geçen yıl göçmenlerin Türkiye'ye yasa dışı yollarla getirilmelerini sağladıkları gerekçesiyle haklarında iddianame düzenlenen 8 şüphelinin yargılanmasına 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.

14 kişilik minibüse 73 kişi bindirerek 2 kişinin havasızlıktan ölmesine sebep olduğu iddia edilen 8 göçmen kaçakçısı hakkında dava açılarak her birine 897 yıl hapis cezası isteminde bulunuldu.

PAKİSTAN AFGANİSTAN VE IRAKTAN GÖÇMENLER

Minibüse kapasitesinin üzerinde yolcu bindirerek 2 kişinin havasızlıktan ölmelerine neden oldukları ve tedbirsiz davrandıkları iddia edilen sanıkların, “göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti yapmak” ve “taksirle ölüme neden olmak” suçlarından 897'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Jandarma ekiplerince 4 Ekim 2020'de Köşebaşı Mahallesi'nde durdurulan minibüste yurda yasa dışı yollarla girdiği tespit edilen Pakistan, Afganistan ve Irak uyruklu 73 göçmenin yakalandığı belirtilen iddianamede, minibüsün içinde havasızlıktan dolayı 2 Pakistan uyruklunun hayatını kaybettiği aktarıldı.

HDP’Lİ MECLİS ÜYESİ GÖZCÜLÜK YAPTI

Aralarında eski HDP Özalp Belediye Meclis Üyesi H.Ü'nün de bulunduğu 3 şüphelinin göçmenlerin bulunduğu minibüse gözcülük yaptığı ifade edilen iddianamede, hayatını kaybeden 2 göçmenle ilgili İstanbul 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun hazırladığı rapor da yer aldı.

Raporda, minibüste ölen 2 düzensiz göçmenin “havasız kalma sonucu” yaşamını yitirdiğinin kesin olarak saptandığı aktarıldı.

Afganistan uyruklu bir göçmenin şüphelilerden ikisini teşhis ettiğine kaydedilen iddianamede, İl Jandarma Komutanlığı'nın HTS raporuna göre şüphelilerin olay gecesi iştirak içinde hareket ettikleri belirtildi.

Düzensiz göçmenlerin taşındığı aracı kullanan şüpheli S.B. ile araca gözcülük yapan Ş.H, Ç.Ö, H.Ü'nün aynı gün yakalandığı ifade edilen iddianamede, diğer şüpheliler N.Ö, S.Ö, Y.K. ve Z.K'nin de göçmen kaçakçılığı suçuna iştirak ettiği, yol güvenliğini sağladıkları bilgisine yer verildi.

“ONUR KIRICI MUAMELE”

HTS kayıtlarından da şüphelilerin olay günü birbirleriyle iletişim halinde olduğuna işaret edilen iddianamede, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

“Tüm dosya kapsamında, şüphelilerin fikir ve eylem birliği içinde birden fazla kişi ile göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri, araçta yakalanan göçmen sayısı dikkate alındığında, mağdurların onur kırıcı muameleye maruz bırakıldıkları, ayrıca meydana gelen ölüm ve yaralanma nedeniyle mağdurların hayatları bakımından tehlikenin mevcut olduğu belirlenmiştir. Şüphelilerin, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak yolcu taşıma kapasitesinin çok üstünde, araca 73 kişiyi bindirmeleri, aracın kapasitesi ve bindirilecek yolcu sayısı hakkında bilgilerinin bulunması, netice olarak 2 göçmenin hayatını kaybettiği olayda ölüm ve yaralanmanın olabileceğini öngörmelerine rağmen tedbirsiz davrandıkları tespit edilmiştir.”