İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Mülki İdare Amirleri Eğitim Semineri" programında, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla tüm öğretmenlerin gününü kutladığını söyledi.

Öğretmenlerin insan yetiştirdiğine vurgu yapan Soylu, "Şenay Aybüke Yalçın gibi Necmettin Yılmaz gibi gencecik yaşlarında bu ülkenin çocukları doktor olsun, mühendis olsun, bilim insanı olsun, sanatkar olsun diye emek verirken, hain terör örgütü PKK tarafından şehit edilmiş tüm öğretmenlerimize de Allah'tan rahmet diliyorum. Dün annelerinin, babalarının röportajlarını dinledim, bu sabaha karşı. 'Yine olsa yine öğretmen yapar, yine aynı yere gönderirim' dediler. Biz asaletli bir milletin evlatlarıyız." ifadesini kullandı.

Soylu, 25 Kasım'ın da özel bir gün olduğuna işaret ederek "Bildiğiniz gibi 25 Kasım, tüm dünyada ve bizde, kadına yönelik şiddetle mücadele günü olarak ilan edilmiştir. Uluslararası alanda böyle bir gün varsa, demek ki küreseldir ve tüm insanlığı ilgilendirmektedir. Farklı kültürlerde, farklı zamanlarda bu konuda yaşanmış pek çok hadise, pek çok mağduriyet var. Kur'an-ı Kerim'de kız çocuklarının öldürülmemesi, kadınlara güzel davranılması yönünde ayetler, hatta bizatihi Nisa isminde bir sure var. Yine bu konuda bizzat Resulullah'ın hadisi şerifleri, ikazları, kendi hayatındaki örnek davranışları, nezaketi ve hassasiyeti var." değerlendirmesinde bulundu.

"Doğruları aynı anda ve gecikmeden yapmak durumundayız"

Birçok konuda denetim yapılıp sonuç alınabildiğini, daha fazla polisle sonuçların değişebildiğini belirten Bakan Soylu, şöyle devam etti:

"Ancak burada insanların özel hayatları ve aile hayatları söz konusu. Burada her şey daha çok polisle olmuyor. Bu davranışın sebebi nedir, tetikleyicisi nedir, insanlar hangi psikolojiyle böyle bir suçu işler, personelimizi, neyi doğru yaparsak neticeyi değiştiririz, topluma, kamu personeline, sivil topluma hangi mesajı vermeliyiz, personelimizi nasıl eğitebiliriz, yöneticilerimiz nelere dikkat etmeliler, başka hangi adımları atabiliriz, dünya bu konuda ne yapıyor, şikayet ve bildirim mekanizmasını nasıl daha iyi bir noktaya taşırız. İşte bunları doğru değerlendirmek, ve bana göre en önemlisi, bütün doğruları aynı anda ve gecikmeden yapmak durumundayız. Şunu kabul etmek gerekir ki Türkiye, AK Parti hükümetleriyle birlikte bu meselede samimi bir gayret ortaya koymuştur. Bunun en önemli ve kilit adımı da 2012 yılında kabul edilen 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'dur. Türkiye'de daha önce örneği olmayan önemli bir adımdır, bana göre de aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadelede milattır."