PKK'lı teröristlerin hava harekatı sonrasında saklamaya çalıştıkları çok sayıda mühimmatın bulunduğu depo, Irak'ın kuzeyindeki Metina kampı yakınlarına sızan özel birimler tarafından tespit edildi. Hava Kuvvetleri Komutanlığına iletilen koordinatlar doğrultusunda 11 Ekim'de yapılan hava harekatında söz konusu deponun da bulunduğu Metina ve Zap bölgelerindeki hedefler tam isabetle vuruldu, 35 terörist etkisiz hale getirildi.

Alınan bilgiye göre, Türk Silahlı Kuvvetleri, terör örgütü PKK'nın Irak'ın kuzeyindeki kamplarına bugüne kadarki en kapsamlı ve en etkili hava taarruzlarını gerçekleştiriyor.

Türk jetleri, terör örgütünün kontrol ettiği ve önceden tespit edilen bütün noktaları hava taarruzlarıyla vururken, örgüt ise tüm bu hava operasyonlarından korunmak veya daha az kayıp vermek için çeşitli yöntemler kullanıyor.

Teröristlerin yöntemlerini hem teslim olan teröristlerden hem de istihbarat faaliyetlerinden öğrenen güvenlik güçleri bu konuda da gerekli önlemleri alıyor.

Metina'ya hava harekatı

Alınan istihbarat ve bölgede yapılan hava keşfi sonucunda teröristlerin önemli kamp bölgelerinden Metina'da tespit edilen yeni hedeflere yönelik 26 Eylül'de hava harekatı düzenlendi. 26 Eylül gecesi saat 23.40'ta başlayan hava harekatı saat 02.20'ye kadar sürdü.

Terör örgütüne ait 7 ayrı noktadaki sığınak, barınak ve malzeme depolarına yönelik harekata 6 F-16 ve 2 adet F-4 2020 katıldı. Hedefler jetler tarafından tam isabetle vuruldu.

"Çok pişmanım"

Harekat sırasında kampta bulunan ve sağ olarak kurtulduktan sonra örgütten kaçan 3 terörist, arazide karşılaştıkları 2 teröristi de yanlarına alarak ekim ayı başında Türkiye'ye sığındı.

Metina'dan kaçan 3 teröristten biri olan A.C'nin verdiği ifadede, örgüte 4 yıl önce batı illerinden birinden para karşılığında en büyük ağabeyiyle katılmayı kabul ettiğini, aslında terör örgütüne katılmamak için ailesiyle bölgeden ayrıldıklarını ama çaresizlik nedeniyle bu yola başvurduklarını belirtti.

"Çok pişman" olduğunu ifade eden A.C, ağabeyiyle "Zargali" bölgesine götürüldüklerini ve bir haftaya yakın burada kaldıktan sonra ağabeyinden ayrıldığını ve ondan bir daha haber alamadığını anlattı.

Dört ay eğitildiği Kandil'de yaşam şartlarının çok ağır, verilen yemek benzeri şeylerin "iğrenç denilecek" seviyede olduğunu ifade eden terörist, 4 ayın sonunda Gare kampına sevk edildiklerini belirtti.

Ağustos ayı başında Hava Kuvvetleri Komutanlığının çok ağır taarruzlarından dolayı büyük kayıplar verdiklerini, 400 kişilik kamptakilerden yarıdan fazlasının öldüğünü ve çok sayıda yaralının olduğunu belirten A.C, yaralılarla önce Zap sonra Metina kampına gönderildiklerini kaydetti.

"Kürtlere değil yabancı istihbarata veya bazı ülkelere hizmet ediyor" 

Teröristlerin sağlık hizmetlerinin Metina'da karşılanmaya çalışıldığını aktaran A.C,  3 yılı aşkın bir süre Gare'de kaldığını ve gördükleri karşısında bu örgütün aslında "Kürtlere değil yabancı istihbarata veya bazı ülkelere hizmet ettiğini" anladığını söyledi. 

Gare kampının kuzey doğusunda, Avaşin'e doğru olan bir bölgesine geçmelerinin kesinlikle yasak olduğunu anlatan A.C, "özel bir bölge" olarak nitelendirilen söz konusu yerde Suriye'den gelen çok sayıda Kürt gencinin eğitildiğine yönelik söylemleri paylaştı. 

Hemen her hafta bu bölgeye kendi kamplarından geçerek giden çok sayıda yeni model arazi araçları ile bazen de kamyonların gittiğini belirten A.C, bazen araçların kampta durarak sandıklar içinde bir şeyler bıraktıklarını, bu kişilerin kesinlikle Kürt olmadığını, batılı ülkelerden insanlar olduğunu, İngilizce bilen arkadaşlarıyla sohbet ettiklerini kaydetti.

"Gare kampı neredeyse yerle bir oldu"

Bu konvoy trafiğinin ağustos başına, Türkiye'nin hava taarruzlarına kadar yoğun şekilde devam ettiğini anlatan Kralbet A.C, hava operasyonlarının ardından Gare kampının neredeyse yerle bir olduğunu aktardı.

Hava harekatından kurtulan teröristlerle Metina kampına geçtiklerini belirten A.C, yolda teröristlerden birinin kan kaybından öldüğünü ve bu teröristin çocukluk arkadaşı olduğunu söyledi. Söz konusu teröristin cesedini arazide bırakmak zorunda kaldıklarını ifade eden A.C, sonradan gruba dahil olan iki teröristin bulundukları bölgede yer altına merdivenle inilerek gidilen büyük bir deponun olduğunu söylediğini aktardı.

Buraya girmenin yasak olduğunu ifade eden A.C, hava taarruzları başlayıncaya kadar yapılan dönemde her hafta sandıklar ve bidonlar taşıyan bir yük kamyonunun gelerek buraya malzeme aktardığını, malzemeleri taşıyanların da kamyonla beraber geldiklerini, kan kaybından ölen teröristi de buraya bıraktıklarını ifade etti.

Özel birimler bölgeye sızdı

Bu istihbaratı değerlendiren özel birimler aynı gece, yanlarına sonradan gruba katılan iki teröristi de alarak Türkiye'den Metina bölgesinin yakınındaki bu deponun bulunduğu bölgeye sızdı. Hedefin koordinat tespitini yapan özel birimler, dönüşte yanlarına ölen teröristin cesedini de aldı. 

Askerlerin arkadaşının cesedini getirdiğini gören terörist A.C. ise büyük bir şaşkınlık yaşayarak, "Öl deyin sizin için öleyim komutanlarım. Bu nasıl bir anlayıştır, bu nasıl bir vefadır. Mutluyum çünkü bu dört sene boyunca askere kurşun atma fırsatını Allah bana vermedi çok şükür. Ölüden hediye olur mu, evet olurmuş demek ki, sağ olun var olun" diyerek ağladı.

35 terörist etkisiz hale getirildi

Hedefin doğruluğunun teyidinin ardından koordinatlar Hava Kuvvetleri Komutanlığına iletildi. Bu kapsamında Irak'ın kuzeyindeki Metina ve Zap bölgeleri 11 Ekim'de vuruldu. Jetler, teröristlerin gösterdiği depo dahil hedefler tam isabetle imha etti. Her iki bölgede toplam 35 terörist etkisiz hale getirildi.

Hava harekatına karşı teröristlerin aldığı önlemler

Öte yandan bölücü terör örgütü, etkili hava operasyonlarından korunmak için 2 aşamalı plan uyguluyor. İlk aşamada hava operasyonlarının artma ihtimali olduğu dönemlerde örgüt üyeleri, Diyarbakır, Malatya gibi hava üslerinden kalkan F-16 savaş uçaklarına dair bilgileri anlık olarak Irak'ın kuzeyindeki örgüt birimlerine iletiliyor.

Uçaklar PKK'nın kontrol ettiği bölgeye girdiği andan itibaren örgüt üyeleri telsizle bu bilgiyi örgüt noktalarına ulaştırıyor. PKK, bilgilendirme için örgüt adına yayın yapan radyo aracılığıyla uçak hareketliliğini bildiriyor. Telsiz, radyo ve kurye uyarısıyla örgütün bulunduğu alanlardaki "savunma ve saldırı" sistemleri devreye giriyor.

Uçağın yönüne göre siper

Teröristler uçaklara karşı uçaksavar ve doçkalarla omuzdan havaya atılan füzeleri kullanılıyor. Mevzilerdeki PKK'lılar ise uçağın geliş yönü ve pozisyonuna göre, vurulma ihtimali artarsa mevzisini terk edecek şekilde kazdıkları siperlere giriyor. Teröristler uçakların geliş yönüne göre ve bomba patladığında hareket imkanı sağlayacak şekilde "L", "I", "T"  şeklinde siperler kazıyor.

20-80 kişilik kamplar

Terör örgütünün Irak'ın kuzeyinde Kandil, Hınerek, Hakurk, Metina, Gare kampları bulunuyor. Bunlara oranla daha küçük olarak nitelendirilebilecek Avaşin Basyan, Haftanin, Nazdur kampları da yer alıyor ancak örgütün yapısı gereği tüm silahlı kadro bu kamplarda bulunmuyor. Kamplarda ortalama 20 ile 80 kişi yer alıyor. PKK'nın bu bölgedeki asıl hakimiyeti de Irak sınırı içinde dağınık olan irili ufaklı küçük kamplar üzerinden sağlanıyor.

Kampların özellikleri

İrili ufaklı onlarca kampın içindeki yapılar bulundukları bölgeye göre değişiyor. Kamplarda teröristlerce "lojistik", "cephanelik", "telsiz teknik birim", "terzi", "depo", "cezaevi", çoğu seyyar olmak üzere "fırın, "destek birim", "muhabere", "sicil arşiv", "eğitim okulları", "ideolojik ve siyasi alan merkezi" adı verilen birimler yer alıyor.