Suriye'de patlak veren iç savaşta, en önemli dönüm noktasını Halep'teki çatışmalar ve ardından insanların bölgeden sevk edilmesine olanak sağlayan ateşkes için verilen yoğun çaba oluşturdu. 

Halep'teki çatışmalar daha çok Şii-Sünni çerçevesinde gerçekleşmişti. Hatırlanacağı üzere Rusya destekli Suriye ve İran destekli Şii gruplar, kenti ele geçirdikten sonra bölgede katliam yapmış, bu tutumlarını halkın tahliyesinde de göstermişlerdi. 

Suriye'deki iç savaşta birinci bölümün bittiğini ifade eden Yeni Şafak Gazetesi yazarı Kemal Öztürk, "Bugüne kadar ikinci planda kalan Kürtler ve Kürt bölgeler gündemin birinci maddesi olacak. Buradaki en önemli aktörler de Türkiye ve ABD olacak" derken  "Halep'in düşmesiyle İran'ın mezhep eksenli savaşı bitti. Şimdi Türkiye'nin güvenlik eksenli savaşı başlıyor"  diye konuştu. 

İşte Öztürk'ün yazısından satır başları: 

Suriye savaşının birinci evresi bitti. Şii-Sünni eksenli mezhep savaşı Halep'in düşmesiyle şimdilik son buldu.

Şimdi, bugüne kadar ikinci planda kalan Kürtler ve Kürt bölgeler gündemin birinci maddesi olacak. Buradaki en önemli aktörler de Türkiye ve ABD olacak.

Önce Suriye'deki Kürtlerin durumuna bakalım

Suriye'nin ikinci çatışma alanı Kürtler

Gaziantep merkezli Bekam Araştırma Merkezi'nin hazırladığı rapora göre Suriyeli Kürtlerin aslında çok da dillendirilmeyen bir dramı var.

Araplardan sonra Suriye'nin en büyük etnik gurubu. Nüfusu tam olarak bilinmiyor, zira Esed rejimi çok uzun yıllar Kürtlerin çoğuna kimlik vermedi ve vatandaş olarak kabul etmedi. Kürt nüfusunun 2-2,5 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor sadece.

Savaş esnasında Kürtler üç defa eziyet çekti. Önce Esed rejimi, Sünni ve Türkiye'ye yakın olukları için baskı kurdu üzerlerinde. Sonra IŞİD'in işgal ettiği Kobani, Sincar gibi bölgelerde IŞİD zulmünü yaşadılar.

Daha sonra PKK'nın bölgeye silahlı güçlerinin gelmesiyle, bu kez PKK'dan büyük zulüm gördüler. Çocukları zorla askere alındı, gözaltılar, infazlar ve zorla sürgün edilmeler yaşadılar.

Bunun sonucu olarak, Suriye Kürtlerinin 450-500 bini Türkiye'ye, 300 bini de Irak Kürdistan bölgesine göçtü. Türkiye'ye gelenlerin de 100 bini Avrupa'ya gitti.

Silahlı bir güçleri yok. Ekonomik olarak zayıflar. Eğitim durumları Araplara oranla daha iyi. Yüze yakın parti kurdular, ancak bunların çoğu önce Esed, sonra da PKK/PYD tarafından kapatıldı.

PKK KARŞITI KÜRTLER MUHATAP ALINMAK İSTİYOR

Türkiye'ye göç eden Kürtlerin bir kısmı (9 Parti) Suriye Ulusal Kürt Konseyini kurdu. Bu konseye İbrahim Bürro başkan olarak seçildi. Rüstem Temo, Mustafa Mustafa, İbrahim Hüseyin diğer önemli aktörler.

Bu konsey, PKK/PYD karşıtı olduğunu ve Suriye Ulusal Koalisyonu'nun bir parçası olduğunu ilan etti. Bu nedenle Suriye içinde kalan taraftarları ve akrabaları PKK/PYD tarafından baskı gördü.

Kürt Konseyi, hemen hemen her türlü siyasi görüşten insandan oluşuyor. Solcular, liberaller, dindarlar ortak bir platformda bir araya geliyor. Ancak tam olarak örgütlü hareket ettikleri ya da tüm Kürtleri temsil ettikleri söylenemez.

PKK/PYD'nin daha disiplinli, daha düzenli, ekonomik ve askeri açıdan çok güçlü oldukları söyleniyor. Bunda, PKK örgütünün ve ABD desteğinin katkısı çok büyük.

Suriyeli Kürtler, örgütlenme, organizasyon ve siyasi olarak Türkiye'de yeterince destek almadıklarını belirtiyorlar. Bu konuda muhataplık sorunu yaşadıklarını bölgedeki bağımsız sivil örgütler de teyit ediyor.

PKK/PYD tarafından kontrol edilen Kürt şehirlerinin tamamında katı bir rejim uygulanıyor. İdeolojik olarak farklı olan Kürtlerin, Barzani bölgesine ya da Türkiye'ye zorla gönderildiği oluyor. Ancak PKK/PYD'nin son dönemde Kürtlerin gönlünü kazanmak için yönetimi altındaki Kürtlere iyi davranmaya başladığı da
gelen haberler arasında.

İRAN'IN SURİYE'DEKİ SAVAŞI BİTTİ, TÜRKİYE'NİN SAVAŞI BAŞLADI

PKK/PYD Suriye'nin kuzeyindeki 550 kilometrelik hatta hakim oldu Suriye iç savaşı esnasında. ABD, Irak sınırından, Akdeniz'e kadar olan tüm Türkiye sınırının, PKK/PYD tarafından ele geçirilmesine yoğun destek verdi. Bu da Ankara'nın büyük tepkisini çekti. Tüm müzakerelerde sonuç alınmayınca, Rusya ile ittifak kurup Cerablus operasyonunu başlattı ve kantonların birleşmesini fiili olarak engelledi.

Halep'in düşmesiyle İran'ın mezhep eksenli savaşı bitti. Şimdi Türkiye'nin güvenlik eksenli savaşı başlıyor. Hiç tartışmasız Suriye'deki yeni kriz PKK/PYD-Türkiye çatışması üzerinden olacak. Kürt etnisitesi bu çatışmada öne çıkartılacak ve Suriyeli, hatta Iraklı tüm Kürtler bu çatışma alanına çekilmeye çalışılacak.

Çatışma alanı Suriye'de PKK/PYD'nin kontrol ettiği Membiç, Kobani, Haseke, Kamışlı, Cezire gibi alanlar olacaktır. Burada PKK'nın 20-30 Bin civarında silahlı gücü var (yine de sayı tam olarak bilinmiyor).

Ancak ABD, İngiliz, Alman, İsrail ve diğer yabancı ülkelerin bu bölgede stratejik yerlerde, özel kuvvetleri bulunuyor. Bölgeye yığılan silah konusunda da tam bir bilgi yok.

Çatışma ihtimali sadece Suriye ile sınırlı kalmayacaktır. PKK'nın, Ezidi şehri olan Sincar'ı kontrol altına alma girişimleri, Neçirvan Barzani tarafından, “oradan çıkmazsanız, askeri güç kullanırız” tehdidi ile durdurulmaya çalışıldı. Ancak PKK Barzani'ye, 'sen Suriye içindeki Kürtlerle ilgilenme, ben de Irak'la
uğraşmayayım' mesajı veriyor aslında.

PKK/PYD'NİN KURDUĞU İTTİFAKLAR NE OLACAK?

İran, Şam ve Rus yönetimi bugüne kadar PKK/PYD'ye Türkiye'yi sıkıştırmak, muhaliflerden elini çekmesi için destek verdi. Onlara alan açtı, silah, lojistik ve istihbarat desteği verdi. Suriye'de Türkiye'yi, Irak'ta da Barzani'yi sıkıştırmak için yaptı bunu.

Bu nedenle aralarında bir ittifak var, ancak bu Halep'in düşmesiyle son bulacak bir ittifak gibi gözüküyor. Nitekim Şam rejimi, Halep'in bazı mahallelerinden Kürtlerin çıkmasını istedi bile. Bağdat yönetimi de Sincar'da PKK militanlarına ödediği maaşı kesti. Suriye içinde, bu ittifakın arasında çatışma haberleri gelse de henüz net bir bilgi yok.

Ancak ABD desteği olduğu sürece PKK/PYD'nin bölgedeki gücü devam edecektir. Bu yüzden Türkiye bu desteğin son bulması için Trump yönetiminin iş başına gelmesini bekliyor. Yoğun bir diplomasi hazırlığı var.

TÜRKİYE YENİ KRİZE HAZIRLANMALI

Önümüzdeki günlerde Suriye krizinin ana konusu Kürtler olacaktır. Bunda kuşku yok. Fiili bir çatışma riski çok yüksek. Hem de tüm tarafların müdahil olacağı bir çatışma olabilir bu. ABD'nin tavrı kritik konu. Rusya bu konuda Türkiye'ye daha yakın duruyor. Yine de Türkiye için ABD'yi doğrudan karşısına almayacaktır tabii.

Türkiye, Arap muhalifler konusunda hatalarını ve doğrularını gözden geçirerek yeni krize hazırlanmalı. Buna Cerablus gibi yeni operasyonlar da dahil.