Suriye krizinde Türkiye’nin itirazlarına rağmen Obama yönetimi sahada ‘piyadesi’ olarak gördüğü terör örgütü PKK/PYD’yi desteklemeye devam etti. 8 Kasım seçimleri öncesi ‘Ben Kürtlerin hayranıyım’ diyen ve 20 Ocak’ta resmi olarak göreve başlayan Trump’ın ‘güvenli bölge’ adımı Ankara’da endişe oluşturdu.

Ankara’nın, Saddam Hüseyin'in saldırılarından Kuzey Irak'taki Kürtleri korumak için başlatılan 'Çekiç Güç' harekatı bir benzeri durumla karşılaşılmak istemediğini belirten Hürriyet Gazetesi yazarı Fikret Bila, bugünkü köşesinde kaleme aldığı “İkinci Kuzey Irak riski” başlıklı yazısında Trump'ın Obama politikasını devam ettirerek Suriye’de PKK/PYD'yi desteklemesinin ‘güvenli bölge’ adı altında örgüte ‘Büyük Birleşik Büyük Kürdistan’ projesi için kapı aralayacağını belirtti.

İşte Bila’nın yazısından satır başları:

PKK, Kuzey Suriye’de, Kuzey Irak’a göre daha rahat. Kuzey Suriye’de karşısında, Kuzey Irak’ta olduğu gibi bir Barzani yönetimi ve Peşmerge kuvveti yok. Suriye’nin kuzeyine tek başına hâkim olması çok daha kolay. Nitekim bu nedenle ‘Büyük Birleşik Büyük Kürdistan’ projesinin Suriye ayağını, Irak ayağına göre daha hızlı geliştiriyor. Suriye’nin kuzeyinde tümüyle kendi egemenliğinde bir devletçik kurabilirse, daha sonra Kuzey Irak’ta da Barzani’yi devirip orayı da tam egemenliği altına almaya çalışacak. Üçüncü bir adımla da Türkiye’nin güneydoğusuna yüklenip ‘üç parçayı birleştirerek Komünal Konfederal Kürdistan Devleti’ projesinin üç parçasını tamamlamaya yönelecek.

'PKK PROJESİNİN SURİYE AYAĞI ABD ELİYLE HIZLANACAKTIR'

Türkiye’nin kastettiği güvenli bölge, Cerablus’ta gerçekleştirdiği gibi yerel halkın göçtüğü yerleşim birimlerine dönmesi ve güvenlik içinde normal yaşama geçmesiydi. Eğer Trump da bunu kastediyorsa, sorun yok. Ancak, kastettiği PKK-PYD-YPG’nin zorla hâkimiyet altına aldığı bölgelere ‘güvenlik’ sağlamaksa, bu Ankara’nın tüm gücüyle reddedeceği bir girişim olacaktır. Trump, böyle bir güvenli bölge veya Türkiye’nin önlediği PKK koridorunun açılmasını öngörüyorsa, bunun anlamı, PKK projesinin Suriye ayağının ABD eliyle hızlanacağıdır.

'SURİYE'DEKİ KOŞULLAR 2003 IRAK'I GİBİ DEĞİL'

Trump’ın niyeti henüz anlaşılmadı. Ancak, niyeti buysa, Kuzey Irak’taki kadar kolay olmayacağını bilmesi gerekir. Irak’ta ABD ve İngiltere güçlü pozisyondaydı. Oysa Suriye’de koşullar, 2003 Irak’ı gibi değil. Sahada Rusya, Türkiye ve İran var. Üç ülke arasındaki işbirliği masaya da yansımış durumda.

Fikret Bila'nın yazısının tamamını okumak için tıklayınız...