Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye'nin dış politikası dahil, S-400 hava savunma sistemi ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. S-400'lerin F-35 ve NATO sistemine bir risk teşkil edip etmediğinin incelenmesi üzerine bir mekanizma kurulması teklifini yenilediklerini belirten Kalın, "Bir mesafe alabileceğimize inanıyoruz" dedi.

Sabah'ın haberine göre Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, gündemdeki gelişmelerle ilgili şunları söyledi:

TÜRKİYE'NİN STRATEJİK ÖNEMİ AZALMAZ

(Yeni dönemde Türkiye-ABD ilişkileri) Türk-Amerikan ilişkilerinin uzun bir tarihi var. Bu tarihi süreç içinde pek çok iniş çıkış yaşandı. Farklı yönetimler işbaşına geldiği zaman dönem dönem ilişkilerimizin çok iyi, verimli olduğu zamanlar da yaşadık; gerilimlerin olduğu dönemlerden de geçtik. Fakat değişmeyen bir şey varsa o da Türkiye'nin bölgedeki stratejik öneminin hiçbir zaman azalmadığıdır.

TÜRKİYE İLE YAKIN ÇALIŞMAK İSTEYECEKLER

Biden yönetimi, uluslararası kurum ve kuruluşları güçlendirmeyi hedefleyen bir dış politika perspektifine sahip olduklarını ifade ediyor. Bu çerçevede hem Transatlantik ittifakı ve NATO'yu hem de diğer ittifak sistemlerini güçlendirici mahiyette adımlar atacaklarını söylüyorlar. Paris İklim Anlaşmasına geri dönmeleri, DSÖ'ye geri dönmeleri, Filistin'e kesilen yardımları devam ettirmeleri, Müslüman yasağı diye bilinen vize yasağını kaldırmaları... Türkiye'yi de bu perspektiften değerlendirdiklerini biliyoruz. Kendi mevkidaşımla yaptığım görüşmede bu izlenimi edindim. Dolayısıyla burada Türkiye'nin stratejik önemi açısından bakıldığında bölgedeki gelişmeler, Irak, Suriye, Karabağ, Doğu Akdeniz ve diğer konulara baktığımız zaman Türkiye ile yakın çalışmak isteyeceklerdir. Bu genel stratejik çerçevede çok fazla bir sorun görmüyorum.

İHTİLAF ETTİĞİMİZ KONULAR VAR

"Tabi ihtilaf ettiğimiz birtakım konular var. F-35, CAATSA yaptırımları, S-400 bir sorun paketi olarak duruyor. FETÖ'nün Amerika'daki mevcudiyeti ve hala bunlara karşı Türkiye'yi tatmin edici bir eylemde bulunulmaması, ayrıca PYD-YPG'ye verilen destek gibi konular temel sorun alanlarımızı oluşturuyor. Bunlar Obama döneminde vardı, Trump döneminde devam etti, Biden dönemi de bunları devraldı. Bu konularda nasıl bir yol izleyeceklerini, bu stratejik ittifakı güçlendirmek maksadıyla bu yönde Türkiye'yi de rahatlatacak adımları nasıl atacaklarını ya da atıp atmayacaklarını önümüzdeki günlerde göreceğiz.

MÜZAKEREYLE ÇÖZEBİLİRİZ

Bu manada hem benim mevkidaşım Sullivan ile hem de Sayın Dışişleri Bakanımızın mevkidaşı Blinken ile yaptığı görüşmeler verimli geçti. İhtilaf ettiğimiz konuları da konuşarak, görüşerek müzakere ederek diplomasi yoluyla çözme konusunda bir irade ortaya konduğunu söyleyebilirim. Terörle mücadele, siber güvenlik, iklim değişikliği gibi bizim de Biden yönetiminin de önemsediği konular var. Bu konularda da ortak hareket edebileceğimizi düşünüyoruz. İhtilaf ettiğimiz konuları da masaya koyuyoruz. Bunlardan da kaçmıyoruz. Bunları da müzakere yoluyla çözebileceğimize inanıyoruz.

Bir diğer önemli nokta da Çin'in dünya ekonomisinde giderek artan önemi ve buna karşı nasıl bir ilişki biçimi geliştirileceği Biden yönetiminin gündeminde duruyor.

S-400 İÇİN GİRİT FORMULÜ YOK

(S-400 meselesiyle ilgili Girit formülü) Öyle bir formül gündemimizde yok. Farklı yorumlar yapılsa da aslında Sayın Bakanımız (Akar) böyle bir şey kastetmedi. Bu konu biraz çarpıtıldı. Biz S-400 meselesinde kararımızı bir günde vermedik. Bu bir sürecin sonucunda ortaya çıkmış bir karardır. Sayın Cumhurbaşkanımız, savunma sanayii ile ilgili toplantılarda bu konuyu derinlemesine ele aldı. Uzun yıllar boyunca Patriot savunma sisteminin Türkiye'ye alınması için çok ciddi bir çaba sarf etti. Maalesef Amerikan tarafı bizi tatmin edici, bizim kabul edebileceğimiz bir teklifle gelmedi. Bunun neticesinde Türkiye alternatifsiz olmadığını da göstererek S400'leri aldı. Bu karardan geri adım atmak söz konusu değil.

TEKLİFİMİZİ YİNELİYORUZ

Biz S-400'lerin NATO savunma sistemi açısından yahut F-35'ler açısından bir tehdit teşkil etmediğini ve orada Amerikan tarafının dile getirdiği güvenlik kaygılarını giderecek bir mekanizmanın kurulabileceğine inanıyoruz. Bir teklif yaptık, bu teklifimiz yineliyoruz. Orada bir mesafe alabileceğimize de inanıyoruz.