İslâm ahlâkının kaynağı Kur’an ve onun ışığında oluşan sünnettir. Nitekim Hz. Âişe bir soru münasebetiyle Hz. Peygamber’in ahlâkının Kur’an ahlâkı olduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla şuurlu/bilinçli bir Müslümanda bulunması gereken başlıca ahlâkî özellikler şunlardır:

*Güzel ahlâklı bir Müslüman, Allah’ın varlığına birliğine inanır, O’na ortak/şirk koşmaz,

*Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayır ve şerrin Allah tarafından yaratıldığına inanır. (Buhârî, İman 37)

*Allah ve Rasûlü’nü her şeyden fazla sever.  Allah’a ve Rasûlü’ne itaat eder, helal olan şeyleri yapar, haram olan, günah olan şeylerden ise kaçınır.

*Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna inanır, namazı kılar, orucu tutar, zekât verir, (maddi imkânı olduğunda) hacca gider. (Müslim, iman 20-21) Beş vakit namazı cemaatle kılmaya gayret eder. Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.s.)’in uyguladığı ve tavsiye ettiği 5 vakit namazın dışında cuma ve cenaze namazı da kılar. Peygamberimizin kıldığı, tavsiye ettiği nafile namazları da kılmaya özen gösterir.

*İnanç, ibadet ve ahlâk başta olmak üzere hayatın her alanında  Hz. Peygamber (s.a.s.)’i örnek alır.

*Annesine-babsına, eşine, çocuklarına, akrabalarına, komşularına ve diğer insanlara iyi davranır ve onlarla iyi geçinmeye çalışır.

*Yaptığı her işte Allah’ın rızasını gözetir.

*Allah için sever, Allah için kızar.

*Gücü oranında iyiliği emreder, kötülükten alıkoyar. Davet ve tebliğ görevini usulüne uygun en iyi bir şekilde yapmaya gayret eder.

*Müslüman, kardeşleri ile olan ilişkilerinde dürüst, samimi ve hoşgörülüdür. Bu kardeşlik bağının devam etmesine özen gösterir.

*Üzerine aldığı her türlü vazifeyi  sorumluluğu en güzel şekilde yapmaya çalışır.

*Kendisi için arzu ettiği iyilik ve hayrı, din kardeşi için de aynen arzu eder ve ona karşı bir haset, çekememezlik duygusu içinde olmaz. Kendisine yapılmasını hoş görmediği şeyleri diğer din kardeşleri için de hoş görmez ve yapmaz.

*Sade temiz kıyafet giyer, gösterişten uzaktır.

*Yardıma çağrıldığında yardım eder, iyilik yapmayı sever.

*Sevmediği insanlara karşı da insaflıdır. Hiçbir insanın başına gelen kötülüğe sevinmez.

*Sabırlı ve ümitvardır, korku ve ümit içersindedir, Allah’ın rahmetinden asla ümidini kesmez.

*Dini ve ilmi alanda bilgilidir. Faydasına ve zararına olan şeyleri öğrenir ve ona göre hareket eder.

*Müslüman kardeşleri hakkında hüsn-i zan besler, yani iyi düşünür.  Sû-i zan’da bulunmaz, yani kötü düşünmez, gıybet yapmaz, kimseye çirkin söz söylemez. Onları üzmemeye özen gösterir.

*Mütevazıdır övünmez, gurura, kibire kapılmaz, insanlara üstünlük taslamaz, kimseyi küçük görmez ve alay etmez.

*Giyimine, beden ve kalp temizliğine önem verir.

*Her nerede olursa olsun, hatta kendi aleyhine bile olsa hak ve adaletten ayrılmaz.

*Davranışlarında dengeli ve ölçülü olur.

*Boş ve faydasız şeylerden yüz çevirir.

*Emanete riayet eder, sözleşmelerine sadakat gösterir.

*Allah’ın haram kıldığı bir cana haksızca kıymaz.

*Yetim malı yemez, kimseyi kandırmaz, aldatmaz.

*Ölçü ve tartıda adil davranır, haksızlık yapmaz.

*Eliyle, diliyle ve davranışlarıyla mü’min kardeşlerini rahatsız etmez.

*Kısaca söylemek gerekirse Müslüman kişi; haramlardan,

Günahlardan,  kötü huylardan ve zararlı alışkanlıklardan kaçınır ve güzel ahlâk sahibidir. Mü’min kardeşleriyle iyi geçinir. Takvalıdır, Allah’ın sevdiği ve razı olduğu kul olmaya çalışır.

Ne mutlu güzel ahlâk sahibi olup İslâmî anlayış ve yaşayış üzere olmaya gayret edenlere!