Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Kadınlarla iyi geçinin.” (Nisâ, 4/19) Rasulullah (s.a.s.)’de şöyle bildirmektedir: “Mü’minlerin iman yönünden en mükemmel olanı, ahlâken en iyi olanıdır ve sizin en hayırlınız da kadınlara karşı en iyi davrananızdır.”1 “En güzel dünya nimeti, insanın sahip olabileceği nimetlerin en hayırlısı: Zikreden dil, şükreden kalp ve insanın iman doğrultusunda (müslümanca) yaşamasına yardımcı olan kadındır.”2 “Bir kimse, karısına kin beslemesin. Onun bir huyunu beğenmezse, bir başka huyunu beğenir.”3 Esasen hiçbir insan kusursuz ve mükemmel değildir. Dolayısıyla “kusursuz dost arayan dostsuz kalır” atasözünü aklımızdan çıkarmayalım. Bizlerin eşlerimiz için bir elbise, onların da bizim için bir elbise olduğunu ve birbirimizi tamamladığımızı unutmayalım. (Bakara, 2/1879)

Herkese ve özellikle eşimize karşı nazik ve kibar olalım. Onları asla incitmeyelim. Aile yuvasında üstlendiğimiz sorumluluğu yerine getirelim. Televizyon ve internetten daha ziyade eşimize ve çocuklarımıza zaman ayıralım. Onlarla nitelikli ve kaliteli zaman geçirelim. Şu fani dünyada eşlerimize karşı daima merhametli ve şefkatli olalım.Eşler arasındaki güzel geçimin, mutluluğun formülü 5 S’de gizlidir: Sevgi, saygı, sadakat,  sabır ve sorumluluk. Bu hususlara dikat edildiğinde mutlu, huzurlu bir aile ortamı olur. Bu 5 S’yi kısaca izah etmeye çalışalım:

1- Sevgi

Sevgi; sevme duygusu, bir kimseye veya bir şeye muhabbet besleme hissi! Sevgi, insanlarda doğuştan bulunan fıtrî bir duygudur. Sevgi; insanın, harcandıkça çoğalan tek sermayesidir. Sevgi, huzur ve mutluluktur. Sevgi ile insanların kalpleri birleşir ve huzur bulur.  Sevgi ile topluma huzur ve barış gelir.  Kur’an sevginin huzur ve mutluluk vereceğini bildirir.“Huzura kavuşmanız için size kendi cinsinizden eşler yaratması ve aranıza sevgi ve merhamet koyması, Allah’ın âyetlerinden (O’nun varlığı, birliği ve yüceliğine dair işaretlerden)dir.”( Rûm, 30/21) Sevgi, Allah’ın insanlara verdiği en büyük nimetlerden biridir. Allah, insan fıtratını sevmekten ve sevilmekten zevk alacak, dostluktan ve yakınlıktan hoşlanacak şekilde yaratmıştır. Her insan doğal olarak sevmek ve sevilmek ister, bu Allah’ın insana bahşetmiş olduğu en güzel hediyelerden biridir.

Hayatımızın devamı, mutlu bir yaşam için sevgiye ihtiyacımız var, öyleyse kendi kalbimizi ve eşimizin kalbini sevgiyle dolduralım. Kadının belki de en çok ihtiyaç duyduğu şey sevgidir, erkekler bu ihtiyacı eşlerinden esirgememelidirler. Eşlerin hem evliliğe başvururken hem de evliliği sürdürürken muhtaç oldukları en önemli kavramdır. Sevgi, ruhun olgunluk hissettiği, çok hoşlandığı şeye karşı meylidir. Sevgi ailenin huzur ve saadeti için son derece önemlidir. Çocukların yetişmesi için de sevgi ortamı çok mühimdir. Sevgi ve saygı esasına dayanmayan aile müessesesi varlığını sürdüremez. Aile yuvasında temel kural, karşılıklı sevgi ve saygıdır. Sevgi ve saygıdan yoksun olan aile bireylerinin mutlu olmaları mümkün değildir. Eşler birbirlerini Allah’ın lütfu ve ihsanı olarak görmeli ve birbirlerini sevmelidir. Aile bireyleri birbirlerini bir çıkar veya bir menfaat uğruna sevmemeli, bu sevgi Allah rızâsına dayanmalıdır... İnsan kadını Allah için sevmezse, Allah için muhabbet duymazsa, onu bir et kemik yığını olarak, makine gibi; bulaşık yıkayan, yemek yapan, evi süpüren, ütü yapan, zaman zaman da cinsel ihtiyaçlarını giderdiği bir et parçası gibi görürse, ona değer vermemiş oluyor. Saygı da duymamış oluyor. Dolayısıyla içinde bir öfke oluyor. Onu böyle tüketici bir varlık gibi, bir et yığını gibi görüyor. Kadın sevilip sevilmediğini çok iyi bilir. Özellikle samimi olarak sevilmediğini çok iyi bilir. Bunu fark ettiğinde de tabii bir öfke meydana geliyor...