Bir taraftan da mal mülk kaygısı da başlamıştı.
   Evlenirse malı alır gider miydi?
Sonuçta evlat vardı ortada.
   Nemi yaptılar,?
Sormadan nikâhımızı kıydılar.
Üstelik oğlumun amcası ile."
   (Ananemizin yüreği nasıl yanmış ise, yıllar o acıyı yok edememişti.)
  Sabır etmek en büyük ilacımdı.
Ağladığım gecelerdeki tek tesellimin adıydı.
Vardır yüce rabbimin bildiği..
Böyle yaşamam lazımmış ki, yaşıyorum.
Elimden gelen sabır ile nefes almaktı.
   Eğer sabretmeseydim, mutsuz umutsuz huzursuz evlatlarım olacaktı.
Onların hayatlarına isyanları oynayarak örnek olamazdım.
 Huzursuz büyüyen nesilden çevrelerine zarardan başka bir şey gelmez di.
Sıkıntılara bela ve dertlere sabretmek en büyük nimet olduğunu bilerek yaşamak...
  Sabırsız kullar felaketlere düçar olurlar.
Kendilerini ve çevresindeki tüm insanları
Kedere ve isyana hatta intiharlara sürüklerler..."
Diyerek hayat dersimizi noktalamıştı...
 
Her haline sabır ile cevap verebilen bir şükür abidesine hepimiz öylesine bakakalmıştık.
Bizim başımıza gelse dayanabilir miydik?
Bu kadar hoş görülü merhametli şefkat dolu olup çevremize ışık saçabilir miydik.?
 
   Sabır, insanın en güçlü ilacı
Yaralara en büyük merhemi
   Yüreklerin sevgiyi yaşayabilmesinin
Tohumunun adı "sabır"
      Sabretmek, kurtuluşa, başarıya sebep olan en güzel huydur.
     Peygamberlerin hasletlerindendir, sabır.
 
   Bunun için atalarımız ;"Sabır, acı ise de meyvesi tatlıdır,
Sabır selamettir,
Sabırla koruk helva olur.
Demişler...
 
Belalara sabretmek, kurtuluşa sebeptir.
 
  Peygamber efendimizin bir müjdesi ile noktalayalım sabırdersimizi  ;"Hak Teâlâ, sevdiği kulunu dertlere müptela kılar, o da sabrederse, ondan razı olur."
 
  Sabrınız Hak Teâlâ’ya uygun ve Yaradan’ın rızasını alan kullarından olmak ümidiyle
Değerli okurlarım...