Seninle hicret eden 
Bir gönülde ben olsaydım 
Yolunda toz toprak 
Sessiz bir taş olsaydım
Sıladan göçüp  gurbete mi 
Hicret göründü  Efendim
Hasret olsam yas olsaydım
Sana feda can olsaydım
Bir garip muhacir olsam
Yola seninle düşseydim
Ömrümü yoluna verip
Gül yüzünü bir görseydim
Sevr mağarası da nurlandı
Allah izniyle  sırlandı
Asırlardır beklendin hep
Hasretin nasıl sonlandı
Veda Tepesinde olup 
Bekleseydim  teşrifini 
Allahü Ekber sesleri 
Sonra şükür secdeleri
Ensar olsaydım orada
Kucak açsaydım bende sana
Allah aşkı dolup taştı
Tüm Medine sokaklarında
Öksüz mü kaldı Mekke şehri
Yokluğunda yetim mi
Güneş bile mahsun doğmuş
Uğrunda  pervane olsaydım
Eyüp Ensâri’nin yurdu
Mübarek meskenin oldu
Güzel  muhacirlerle
Bende misafir olsaydım
Hicretimiz Allah’adır çok şükür
Rabbimiz CelleCelâlüh’dür
Nebimiz Muhammed Aleyhisselâm 
Kıymetin ne de  büyüktür