Ardından yayınlara ait künyelerin orijinal metinlerini (kitap, monografi, makale ve yazıları) kütüphanelerden, bulmaya ve kontrol etmeye başladım. Orijinal metinlerini gördüğüm her yayını ve yazıyı kontrol ederek eksiklikleri ve yanlışlıklar düzelttim. Özellikle dergi ve gazetelerdeki yazılarını toparlamakta ciddi sıkıntılar yaşadım bazı kaynaklarda çeşitli gazetelerde yazıları olduğundan bahsediliyordu ancak bunların hangi tarihler arasında olduğu belli değildi. Bu vesile ile dönemin gazetelerini  tek tek taradım. Tesadüfen Ülken’e ait yazılar bulduğum oldu. Gazete ve dergilerin ilgili sayılarına ulaşamadığımda ciddi sıkıntılar yaşadım. Göremediğim yazıları özellikle bu kaynakların güvenirliliğini değerlendirerek kaynakçaya ekledim. Ancak sonraki baskılarda göremediğim künyeleri tekrar yayınlandıkları gazete ve dergi sayılarına ulaşarak teyit ettim. Bu şekilde Hilmi Ziya Ülken’in yazılarının ve yayınlarının bir kısmının zikrettiğim kaynaklarda mevcut olduğunu gördüm bazı hatalar vardı onları da düzelttim.  
Ülken bibliyografyasını hazırlarken temel olarak onun her türlü yazısını toplamaya çalıştım. Ayrıca bu bibliyografyaya ek olarak onun hakkında yapılan her türlü inceleme, araştırma, çalışma, tez ve yayınları da topladım. Böylece bibliyografya temelde iki bölümden oluştu. Birinci Bölüm;  Hilmi Ziya Ülken Bibliyografyası, İkinci Bölüm;  Hilmi Ziya Ülken Hakkında Yapılan Çalışmalar Bibliyografyası’dır. 
İkinci Bölüm: Hilmi Ziya Ülken Hakkında Yapılan Çalışmalar Bibliyografyası;  bu bölüm altı alt başlıktan oluşmaktadır. Bunlar;  tezler, kitaplar, kitap bölümleri ve ansiklopedi maddeleri, makaleler, sempozyum ve tebliğler son olarak Hilmi Ziya hakkında çalışma yapan yazarların isimleri indeksine yer verdim.
Hocam kitabınızda, Hilmi Ziya Ülken gibi velut bir yazarın yazdığı ne varsa herkesçe bilinir olması gerekir diyorsunuz. Neden herkesçe bilinmesi gerekiyor?
Aslında bu  ifade sadece Hilmi Ziya Ülken için değil tüm fikir adamları için geçerlidir. Bu bilimsel bir yaklaşımdır. Doğa bilimlerinde de durum böyledir. Bir konuda daha önceden neler yapıldığını bilmezseniz yaptığınız katkını ne derecede önemli olduğunu ölçemezsiniz. Basit bir örnek vermek istiyorum. Platonun “Devlet” Farabi’nin “El-Medinetül Fazıla” kitaplarındaki fikirleri bilmediğinizde siyasete felsefesine ilişkin değerlendirmelerinizin ne derece yeni ve orijinal olduğunu bilemezsiniz. Bu nedenle çalıştığınız konu hakkında daha önceki orijinal katkıları bilmeniz sizin de daha orijinal fikir üretmenize katkı sağlayacaktır.