Berâ (r.a.) şöyle diyor: “Rasûlüllah (s.a.s.), simâca insanların en güzeli, ahlâk yönünden de insanların en üstünüydü.” Rasûlullah (s.a.s.), bedenen olduğu kadar ahlak ve şahsiyeti itibariyle de insanların en mükemmelidir. Çünkü Rasûlullah (s.a.s.) şöyle duâ ederdi: “Allah’ım! Kötü ahlâklı olmaktan, çirkin işler yapmaktan ve yanlış inançlara sapmaktan Sana sığınırım.” “Ya Rabbî! Suretimi güzelleştirdiğin gibi ahlâkımı da güzelleştir.” Hz. Hatice’nin Peygamberimizi teselli için söylediği şu sözler, onun peygamberlikten önceki ahlâkî durumunu ve toplumdaki mevkiini açıkça gösterir: “Seni müjdelerim ya Muhammed! Hayır, Allah’a yemin ederim ki, O seni hiçbir vakit utandırmaz. Çünkü sen akrabanı koruyup gözetirsin. Borçluların borcunu verirsin. Doğruluktan ayrılmazsın. Fakirlere yardım eder, misafirleri ağırlarsın. Muhtaçların ihtiyaçlarını karşılarsın.” Rasûlullah (s.a.s.), Peygamberliğinden önce doğru sözlülüğü, dürüstlüğü, ahde vefası, yardım severliği ve her türlü güzel ahlakı ile takdirler kazanmış ve KureyşIiler tarafından “el-Emin (güvenilir kişi)” ünvanına layık görülmüştü. Herkes ona güvenir ve onun doğruluğunu kabul ederdi. Hz. Peygamber, doğru, dürüst ve güvenilir kişiydi. Asla yalan söylemezdi O, asla doğruluktan ayrılmamıştır. Doğru ne ise onu yapmıştır. Rasûlullah (s.a.s.) hakında Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Sen elbette güzel bir ahlâk üzeresin” (Kalem, 68/4) Allah Teâlâ, en sevgili kulu, Hz. Peygamber’i ahlâkî üstünlüğü ile övmüştür. Rasûlullah (s.a.s.)’in güvenilirliği, hoşgörülü oluşu, vefakârlığı, alçak gönüllülüğü insana değer vermesi ve hakkı gözetmesi herkes tarafından kabul gören ve övgü ile bahsedilen özellikleri idi. Doğup büyüdüğü toplumda her türlü kötülük yaygın olmasına rağmen Rasûlullah (s.a.s.), bu kötülüklerin hepsinden uzak durmuştur. Peygamberliğinden önceki kırk yıllık hayatı boyunca da erdemli bir hayat yaşamıştır. Hz. Muhammed (s.a.s.), peygamberliğinden sonra da Rabbinin Kur’an’la mü’minlere ve bütün insanlara emrettiği tüm ahlakî değerlere sımsıkı sarılmış ve bunları büyük bir titizlikle harfiyyen yerine getirmiştir. Hz. Peygamber, insanların en ahlâklı olanı idi. Nitekim Rasûlullah (s.a.v.)’in nasıl bir ahlâka sahip olduğunu soran Hz. Urve b. Hişam’a, Hz. Âişe (r. anhâ) vâlidemiz şöyle cevap vermiştir: “Rasûlullah (s.a.s.)’in ahlâkı Kur’ân idi.” Görüldüğü gibi, Hz. Peygamber’in ahlâkı Kur’an idi. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in ahlak anlayışı Kur’an’ın ortaya koyduğu ahlak anlayışı idi. Peygamberimiz Kur’an’ın “yapın” dediklerini yapar, “sakının” dediklerinden de uzak dururdu. Hz. Peygamber: “Ben, ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” buyurmuştur. Hz. Peygamber (s.a.s.) güzel ahlâka sahipti ve her türlü kötü davranışlardan uzaktı. Ahlakı her yönden bütün insanlar için en güzel örnek olabilecek bir hususa sahip idi. İslam, onun daveti ve güzel ahlakı sayesinde hızla yayılmıştır. Hz. Muhammed (s.a.s.) hem manevi hem de maddi anlamda insanların en temizi idi. “Temizlik imanın yarısıdır.” buyurarak inanan bir insanın, temizliğine dikkat etmesi gerektiğini vurgulardı. Temizlik, aklın, kalbin, bedenin, yiyeceklerin, içeceklerin, giyeceklerin ve çevrenin maddî pisliklerden arındırılması, manevî kirlerden uzak tutulmasıdır. Bu nedenle Hz Peygamber, temizliğe son derece dikkat ederdi ve güzel koku sürünürdü. “Resûlullah (s.a.s.)’in konuşması her dinleyenin rahatlıkla anlayabileceği şekilde açıktı.” “İyice anlaşılmasını istediği kelime ve cümleleri, üç kere tekrar ederdi.” Hasan b. Ali (r.a.)’dan: “Rasûlullah (s.a.s.) lüzumsuz ve gereksiz konuşmazdı. Sükûtu uzun olurdu. Söze başlarken de bitirirken de dudakları ile konuşurdu. Efradını cami ağyarını mâni kelimelerle (az sözle çok mana ifade edecek şekilde) gayet güzel ve veciz konuşurdu. Sözlerinde ne fazlalık olurdu ve ne de eksiklik. Hz Peygamber (s.a.s.) Haşin değildi, hiç kimseyi küçümsemezdi. Az dahi olsa nimete önem verirdi. Dünya ve dünyalık bir şey onu öfkelendirmezdi. Ancak haksızlık yapıldığında öfkelenir ve haksızlık giderilinceye kadar hiç bir şey öfkesini durdurmazdı. Kendi nefsi için kızmaz ve onun için intikam almaya kalkışmazdı.”