Çocuk sahibi olmak, anne ve babalar için en büyük nimetlerden biridir. İslâm dinî, Müslümanların meşru yoldan çocuk sahibi olmalarını teşvik etmiş, bu sebeple de evlilik müessesesini kurmuştur. Amaç; kendisi, ailesi ve toplumu için faydalı olma bilincinde olan kişilikli, mânevî değerlerine saygılı, ahlâklı, yaratan ve yaratılanın haklarına duyarlı erdemli nesiller yetiştirmektir. Neslimizin devamı, yarınlarımızın umudu olan çocuklar, Yüce Allah’ın bizlere lütfettiği birer emanettir. Bu sebeple onları sevmek, korumak, kollamak ve iyi yetiştirmek zorundayız.

Rasulullah (s.a.v.)’in, çocuklara verdiği değeri kısaca şu şekilde özetleyebiliriz:

1. Hz. Peygamber (s.a.v.) Çocuklara Selam Verirdi

Enes (r.a) anlatıyor: “Ben çocuklarla oynarken Resulullah yanıma geldi, bize selâm verdi.” Enes b. Malik bir defasında, çocukların yanına uğrayıp onlara selâm vermiş ve Peygamber (s.a.v.) çocuklara böyle selâm verirdi, demiştir. Peygamberimizin çocuklara selâm vermesi, onlara değer vermesi, tevazu, yumuşaklık ve onları İslâm âdâbına alıştırmak içindir. Selâm ayrıca iletişimin en temel ilkesidir. Ancak günümüzde, çocuklara yeterince selâm verdiğimiz söylenemez.

2. Hz. Peygamber (s.a.v.) Çocukların Başını Okşardı

Said b. Yezid Anlatıyor: Çocukluğumda teyzem beni Rasulullah’ın yanına götürdü de: Rasulullah başımı eliyle okşadı ve bana duâ etti.

3. Hz. Peygamber (s.a.v.) Çocuklarla İlgilenir, İltifat Ederdi

Ümmü Halid şöyle anlatır: “Çocukluğumda babamla birlikte, sarı renkli bir entari giymiş olarak Rasulullah’ın huzuruna gelmiştim. Allah Rasulü: “Güzel, güzel!” buyurdu. O sırada ben, Rasulullah’ın peygamberlik mührü ile oynamaya başladım, babam beni azarlayıp bundan men etti. Bunun üzerine Resulullah, babama, “Çocuğu kendi hâline bırak” buyurdu. Sonra bana üç defa: “ (Çocuğum, çok yaşa da) gömleğini (sağlıkla giy) ve eskit” dedi.

4. Hz. Peygamber (s.a.v.) Çocuklarla Şakalaşır, Hâl Hatır Sorardı

Hz. Peygamber’in en çok şakalaştığı çocuklar, şüphesiz ki torunları Hasan ve Hüseyin idi. Onların ellerinden tutar, ayaklarını ayaklarına koyar, göğsüne çıkarır, bazen de omzuna alırdı. Cabir’in anlattığına göre Hz. Peygamber (s.a.v.), Hasan ve Hüseyin’i sırtına bindirmiş dört ayak üzerinde yürümekte ve “Deveniz ne güzel deve, siz de ne iyi binicilersiniz” diyerek onları taşımıştır.” Hz. Peygamber’in, çocuklarla hem sözle hem de fiilen şakalaştığı anlaşılmaktadır.

5. Hz. Peygamber (s.a.v.) Hasta Çocukları Ziyaret Ederdi

Hz. Peygamber, kızı Zeynep’ten olan hasta torununu ziyarete gitmişti. Çocuk can çekişmekte idi ve bir ses duyulmaktaydı. Allah Rasulü ağlıyordu. Ve şöyle buyurdu: “Bu gözyaşları rahmettir ki, Allah onu kullarından istediği kimselerin kalplerine koymuştur.”

6. Hz. Peygamber (s.a.v.) Çocuklar Arasında Ayırım Yapılmasını İstemezdi

Hz. Peygamber (s.a.v.) çocuklar arasında eşit davranılmasını emretmiş, hediye vermekte çocuklar arasında adil olunmasını istemiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.), öncelikle kız-erkek ayrımını ortadan kaldırmıştır. Rasulullah (s.a.v.): “Erkek ve kız çocuklarınız arasında adaletli olunuz” buyururmuştur.

7. Hz. Peygamber (s.a.v.) Çocuklarla Oynardı

Hz. Peygamber, kendi terbiyesinde bulunan torunları Hasan ve Hüseyin ile hizmetinde olan Enes gibi yakınlarını çocuklarla oynamaya teşvik ettiği gib  yolda oynarken rastladığı çocuklara da selâm vererek iltifatta bulunmuştur. Ebu Katade anlatıyor: “Peygamber (s.a.v.) bizim yanımıza geldi, omuzunda Zeynep’ten olan torunu Üsame vardı. Peygamber (s.a.v.) onu taşıyarak namaz kıldırdı. Rükûa vardığı zaman onu bırakır, rükûdan başını kaldırdığı zaman onu yerden tekrar kaldırırdı.” “Çocuğu olan onunla eğlensin, oynasın.” buyuran Hz. Peygamber, ailelere çocuklarıyla ilgilenme görev ve sorumluluğunu hatırlatmaktadır.