AK Parti Türkiye Yüzyılı İstanbul Vizyonu Tanıtım Toplantısı'nda, ulaşım, kentsel dönüşüm ve çevre ile ilgili projelerini sıralıyor. 

İBB Başkan Adayı Murat Kurum, konuşmasında şunları kaydetti;

Bugün bu salonda; varlıklarıyla bizi güçlendiren İstanbul sevdalılarına; Tuzla’dan Silivri’ye, İstanbul’un her sokağında bizi bir evlat gibi, bir kardeş gibi bağrına basanlara; “İstanbul Hepimizin” diyerek, bize destek veren tüm kardeşlerimize; En derin sevgilerimi, saygılarımı, muhabbetlerimi sunuyorum. 

Bugün hep birlikte; İstanbul’un gelecek 100 yılını belirleyecek, 2034’ün, 2053’ün büyük adımlarını konuşacağız. Çözümsüzlüğü değil çözümü konuşacağız. Özverisizliği değil, özveriyi konuşacağız. Umutsuzluğu değil umudu konuşacağız. Bugün hep birlikte, Şimdi İstanbul zamanı diyeceğiz. Sadece İstanbul için, Sadece İstanbul’un yarınları için kutlu bir yola çıkacağız. Bugün hep birlikteyiz. Sanatçılarımızla, sporcularımızla beraberiz. Engelli kardeşlerimizle, gençlerimizle beraberiz. Bugün bu salondaki herkesle birlikte; ellerimizi İstanbul için birleştirdik, Türkiye Yüzyılı İstanbul Vizyonu için heyecanla, coşkuyla bir araya geldik.

İstanbul Vizyonu; ihmal edilmiş bu şehrin kötü gidişini sonlandıracak duruştur. Özen gösterilmemiş mahallelerin, sokakların özlediği vizyondur. İstanbul Vizyonu en çok da halkın vizyonudur. Yediden yetmişe tüm İstanbulluların vizyonudur. Ben hepinize; bu şehr-i İstanbul’da yeniden dirilişi, yeniden yükselişi başlatacak olan “Türkiye Yüzyılı İstanbul Vizyonu” buluşmamıza; hoş geldiniz, şeref verdiniz, safalar getirdiniz diyorum. 

"İstanbulluların hak ettiği gerçek belediyeciliktir, AK Parti belediyeciliğidir"

Burası İstanbul. İstanbul, şehirlerden bir şehir, mekânlardan bir mekân değildir. Öyle bir şehir ki; dünyada bir benzeri daha yok. İki denizi, iki kıtayı, iklimleri, medeniyetleri buluşturan bir şehir. İstanbul; dünyada iyiliği, doğruluğu, barışı ve tüm erdemleri Üsküdar’dan Eminönü’nden dünyayla buluşturan bir okuldur. 571 yıl boyunca, hakikati, cesareti ve adaleti kıtalara yayan erdemli bir şehirdir. Bu güzel şehir; milletimizin aşkıdır, sevdasıdır. Bizce bu şehri yönetmek, aklınla, kalbinle, tüm benliğinle İstanbul’un ruhuna teslim olmaktan geçer; her sokağına, her yuvasına adanmaktan geçer. İşte biz, buradaki dostlarımızla, teşkilatımızla, hep birlikte; İstanbul’a adanmış kadrolarız, milletimizin meydanlarda kurduğu Cumhur ittifakıyız. Bizim hareket noktamız; Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; İstanbulluların sonuna kadar hak ettiği eser belediyeciliğidir, gerçek belediyeciliktir, AK Parti Belediyeciliğidir.

"İstanbul'da şu an bu şehrin insanlarını yoran büyük bir kaos ve karmaşa hakimdir"

AK Parti Belediyeciliği, 30 yıl önce bir yıldız olarak, ilk defa İstanbul’da parladı. Tıpkı Fatih’in İstanbul’u fethettiğinde gökte parlayan o yıldız gibiydi. İstanbul’un 1994’te başlayan bu parlak ilerleyişi, maalesef 2019’da talihsiz bir fetret dönemine girdi. Yarı zamanlı belediyecilik anlayışıyla İstanbul; bir problemler yumağı haline geldi. İstanbul'da şu an bu şehrin insanlarını yoran büyük bir kaos ve karmaşa hakimdir. Ve bu karmaşa, bugün bu şehri tamamen sarmış durumdadır. Ama İstanbul, çaresiz değil. Güzel şehrimizin tüm sorunlarını bütüncül bir bakış açısıyla değerlendiren; insanı merkeze alan yepyeni bir yönetim yaklaşımını, siz İstanbulluların hizmetine sunuyoruz. 

"İstanbullulara çilesiz, dertsiz bir sosyal yaşam sunacağız"

İstanbul’un yıldızını yeniden parlatacak olan bu yönetim yaklaşımının adı; Siztem İstanbul. Siztem İstanbul’un merkezinde sadece, siz varsınız. Ben, sorumluluğunu üstlendiğim tüm görevlerde hep şunu gördüm. Şehir insanı dönüştürürken insan da şehri dönüştürür. Maalesef İstanbul son 5 yılda bu güzel ahengi kaybetmiştir. İşte biz, bu şehri yeniden dengeye kavuşturacak çözümlerimizi; Siztem İstanbul’un 4 boyutuyla açıklayacağız: İstisnasız her projemizde; İstanbullulara çilesiz, dertsiz bir sosyal yaşam sunacağız. Bahanesiz, kibirsiz, mazeretsiz bir idari yaklaşım benimseyeceğiz. İstanbul için kesintisiz zamanı, sistemli çözümlerimizle ortaya koyacağız. Ve tüm ekibimizle birlikte; yeniden eşsiz, yeniden benzersiz bir İstanbul için çalışacağız.

Şimdi sizlere; her projemizin temeli olan Siztem İstanbul’la ortaya koyacağımız 10 hedefi tek tek paylaşacağım. Sizlere, uğraştıran değil ulaştıran bir İstanbul vaad ediyoruz. Çünkü bugün İstanbul’da; her bir vatandaşımız, yılda 288 saatini trafikte kaybediyor. Trafik çilesi, ömrümüzden tam 3 buçuk yılı çalıyor. Hepimiz trafikte yıpranıyoruz, zaman kaybediyoruz, enerjimizi yitiriyoruz. Trafikte kaybettiğimiz vakti; artık ailemize, sevdiklerimize, işimize; en çok da kendimize ayırmak istiyoruz. Ama önümüzde trafik çilesi denilen bir engel var. Bakın İstanbul’da; 2019’da yüzde 47 olan trafik yoğunluğu; bugün yüzde 64’e yükselmiş durumda. Zirve saatlerde bu yoğunluk yüzde 90’ları bile aşıyor.  2019’daki ortalama trafik hızımız saat başına 60 kilometreyken; bugün saat başına sadece 42 kilometre ilerleyebiliyoruz. 

Bütün İstanbulluların sorduğu ortak soru şudur. Bu kötü gidişin sebebi nedir? Evet, sebep, mevcut yönetimin ihmalkârlığıdır, iş bilmezliğidir, duyarsızlığıdır. Hadi gelin beraber hatırlayalım. “5 yılda 230 kilometre metro yapma” sözü verdiler. Bırakın bu sözü yerine getirmeyi; 2019 öncesinde başlanan 10 metro hattının 3’ünün yapımını durdurdular. “Biz açtık” dediler. Boy boy reklamlarını bile yaptılar. Ama açtık dedikleri 47,3 km’lik metro hattının gerçekte sadece 8 km’sini bile zor yapabildiler. Durmadılar devam eden metro projelerini iptal ettiler. Daha da vahimi; iptal ettikleri yetmezmiş gibi, kazısı yapılan, temelleri atılan alanlara kamyon kamyon hafriyat döktüler.

"Bizim önceliğimiz, İstanbullulara zaman kazandırmaktır"

İşte bütün dünyanın imrendiği; Çam ve Sakura Şehir hastanemiz. Bu niteliksiz yönetim; hastanemizin yolunu yapmaktan bile imtina etti. İşte Dolmabahçe-Levazım tünel projesi. Büyükdere caddesindeki trafik yükünü azaltacak bu güzel projeyi bile iptal ettiler. İnanın, örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Ama biz bunları İstanbulluların vicdanlarına emanet ediyor ve çözümlerimize odaklanıyoruz. Biz hazırız. Çalışma arkadaşlarımızla gece demedik, gündüz demedik; 5 ve 10 yıllık iki ayrı Ulaşım planlaması yaptık. Temel önceliğimizi İstanbullulara açıklıyoruz. Bizim önceliğimiz, İstanbullulara zaman kazandırmaktır; İstanbul’u trafik çilesine mahkum etmemektir.

"İstanbul trafiği; 10 yılın sonunda, bir daha geri dönmemek üzere son bulacak"

Hadi gelin ekrandan toplu ulaşım projelerimize bakalım; Şu anda toplu ulaşımda karayolunun ağırlığı yüzde 72’lerde. Raylı sistemlerin payı yüzde 26’larda. Denizyolununki ise maalesef hala yüzde 2 seviyesinde. İşte 2029 hedefimiz. Karayolunun payı yüzde 60’a düşecek. Raylı sistemlerin payı yüzde 37’ye çıkacak. Denizyolunun seviyesi yüzde 3’e çıkacak. Peki, duruyor muyuz? Hayır. İşte 2034 hedefimiz. 2034’te karayolunun ağırlığı yüzde 48’e düşecek. Raylı sistemlerin payı yüzde 48’e yükselecek, denizyolu ulaşımı yüzde 4’e çıkacak.  Trafikte çile azalacak, sevgiye zaman kalacak. İstanbullular kazanacak. Ortalama yolculuk süresi 64 dakikadan 39 dakikaya düşecek. Bu oranlar ışığında İstanbullulara söz veriyorum. İlk 5 yılın sonunda azalacak olan İstanbul trafiği; 10 yılın sonunda, bir daha geri dönmemek üzere son bulacak.