Avrupa’nın gidişi vahim. İlgisizlik sebebiyle kapılarına kilit vurulan Kiliselerden bazıları Müslümanlar tarafından satın alınarak Camiye dönüştürülüyor.
Evet,maalesef gelişmeler bu yönde. Mesela Belçika’nın başkenti Brüksel’in Sehaerbeek  mahallesindeki Gesu Kilisesi yıllardır kapalı. Sığınmacı yurdu haline getirilmiş. 2013 yılındaki operasyonla boşaltılarak evsizlere yuva olmuş durumda. Yanındaki Manastır ise 5 yıldızlı bir otel olarak hizmet vermekte artık.
İngiltere’ye baktığımızda; her sene yaklaşık 20 Kilise’nin kapısına kilit vuruluyor. Danimarka ‘da ise neredeyse 200 kilisenin kapatıldığı kayıtlara geçmiş durumda. Almanya ‘da son 10 yılda 515 kilisede çan sesleri susmuş vaziyette.
Hollanda ‘da ise durum daha da karışık ; Katolik dini liderler, ülkede 10 yıl içinde yaklaşık 1 bin 600 olan kiliselerin3’te ikisinin Protestanlar ise gelecek 4 yıl içinde yaklaşık 700 kilisenin kapanacağını tahmin ediyor. Hıristiyan alemini bir karamsarlık almış başını gidiyor. Kiliselerin kapanış sebebi ise en geçerli neden ilgisizlik.
Amerikan Georgetown Üniversitesi’nin 2012 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, Avrupa ‘da kiliseye düzenli gidenlerin sayısı giderek düşüyor.
Esas işin vahameti Fransa ‘da yaşanıyor. Fransız Halk Görüşü Enstitüsü’ne göre ülkede sadece yüzde 4,5 ‘ ini oluşturuyor. Halkın yüzde 71’i dini hayatlarında etkin bir unsur olarak görmüyor. Şu vaziyete bakın. Adamların dinle ilgisi yok. Yaşıyor ama maneviyat diye bir şey yok. Makine gibi çalış, ye,iç, sonra da muhacirleri kabul etmezler tabi. Kalpler katılaşmış,kararmış. Aman adamların rahatı bozulmasın.
İrlanda, İtalya , ispanya ve İngiltere ‘de durum daha da berbat.
Ne için yaratıldığını bilmeden, verilen nimetlere şükretmeden,hayatlarını yemek ve içmekten başka maneviyatla doldurmadan sürdürüyorlar. Bunlarda acıma duygusu,yardımseverlik olabilir mi? Onlarda bu gidişin doğru gidiş olmadığını bal gibi biliyor ama ellerinden bir şey gelmiyor.
Bu arada Avrupalı Hıristiyanların kiliselere gösterdiği ilgi azalırken kıta da Müslümanların sayısı ise her geçen gün artıyor. Pew Araştırma Merkezi’nin yaptığı çalışmaya göre, Avrupadaki Müslümanların sayısı 2030 yılında nüfusun yüzde 8’ine ulaşarak 58 milyon olacak. Bunu biz söylemiyoruz. Onların araştırma şirketlerinin vardığı sonuç.
Şimdi, giderek artan Müslüman sayısı, Cami ihtiyacını da beraberinde getiriyor. O zamanda kapalı kiliselerin bakım masrafları sebebiyle satılığa çıkarılması durumunda Müslümanlarda bu kiliseleri satın alarak Camiye dönüştürmeye başladılar.
Bu iş nasıl mı oluyor? Dortmund Johannes kilisesi 1966 yılında Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) tarafından kiralanan ve 10 yıl önce de satın alınan bu yapı, artık Dontmund Merkez Camii olarak hizmet veriyor. Bin 700 metrekarelik alana sahip bu camide aynı anda bin 500 kişi ibadet edebiliyor. Çok şükür. Elhamdülillah
Hollanda ‘ da kiliseden camiye dönüştürülen yapı sayısı 10’dan fazla. Bunların 6 adeti Hollanda Diyanet Vakfı’na (HDV) bağlı olarak hizmet veriyor.
Amsterdam’daki Fatih Camisi, Hollanda ‘da satın alınan kiliselerin dönüştürülmesiyle hizmet vermeye başlayan ilk camilerden biri.
Fransa Piskoposlar Konferansı’nın (CEF) verilerine göre, ülkede şimdiye kadar 4 kilise camiye çevrildi. Paris Camisi’nin desteğiyle 1993 yılında satın alınan bin 100 kişilik kapasiteye sahip bina, Furkan Camisi adını aldı. Yaklaşık 45 bin kilise’nin bulunduğu Fransa ‘da 2 bin 500 cami ve mescit bulunuyor. Yeterli sayıda cami olmaması yüzünden bazı yerlerde Müslümanlar özellikle Cuma namazlarında sokaklara taşıyor. Son olarak da şu bilgiyi verelim; Bieleşik Krallık’taki yaklaşık 2 bin resmi kayıtlı caminin büyük bir kısmının eski kiliselerden dönüştürüldüğü biliniyor.
Öyle veya böyle. Kadir Mısıroğlu üstadın deyimiyle ; artık bir İslam rüzgarı esmeye başladı. Rüzgarın şiddetini bizim İslam’ı yaşamamıza göre Alemlerin Rabbi Allah-ı Teala artıracak. Durum bundan ibaret. Biz üzerimize düşeni yapalım. Rabbim gün doğmadan neler ihsan etmez ki.