Bu algı operasyonları sonucunda insanlar büyük ölçüde aldatılmaktadır. Bunun küçük bir örneği “İslamofobia” adı verilen büyük yalan operasyonudur. Güya İslam şiddet içermektedir ve Müslümanlar gizli bir teröristtir.
DAEŞ başta olmak üzere türlü türlü isimlerle ortaya çıkan bir çok terör örgütü ABD’nin karanlık odalarında kurulup milyonlarca dolar para harcanarak üretilmektedir. Bu terör örgütleri nedense İsrail, Hıristiyan ve Yahudileri hedef almazlar; daima Müslümanları alçakça katledip dünyayı kana bulamaya çalışırlar. Sonrasında ise güçlü medya vasıtaları ile utanmadan Müslümanları suçlu gibi gösterip “İslamofobia” algısını pekiştirirler.
Batı dünyası da bu konuda pek mahirdir. Örneğin bir Alman haber kanalının muhabiri, “İstanbul Teknik Üniversitesinde gizli gizli cami yapılıyor” diyecek kadar pespayeleşebilmektedir. Utanmadan nüfusunun yüzde 98’i Müslüman olan bu ülkede, en önde gelen üniversitelerden birinde, Müslümanlar “gizli gizli cami yapmak çabası içine girmişler” diyecek kadar aşağılık insanlarla karşı karşıya olduğumuzu bilmek zorundayız.
Bundan daha sarsıcı ve şaşkınlık verici olan ise ülkemizde etkin şekilde habercilik yapıp sürekli olarak “özgürlük”, “eşitlik”, “adalet”, “fikir ve vicdan özgürlüğü”, “tarafsız habercilik” söylemlerini dile getiren çok sayıda medya kuruluşu bulunmaktadır. Alman gavurundan daha çok İslam düşmanı olduklarını yazmış oldukları haberlerden görebiliyoruz. Güya cami yapılarak gelişmeleri izleyici ve okuyucularına adeta bir terör suçu işlenmiş ya da en azından bir üniversitede çok büyük bir yolsuzluk yapılmış gibi bir tavır ile duyurmaktan çekinmiyorlar.
İşte Feto zındığı da bunun gibi bir çok büyük medya operasyonu yaparken sonunda kendini rezil duruma düşürmüştür. Utanmadan hayasızca “Haçlılar insan öldürmez, kadınlarınıza kızlarınıza saldırmaz” diyecek kadar yüzsüzce konuşabilmiştir. Allah bir insanı işte böyle rezil eder. Yalandan ağlamakta Hollywood artistlerine taş çıkaracak kadar aldatıcı olan bu pörtlek gözlü Şeytan maskarası; işte bu kadar alçalmış ve Müslümanların gözünde tiksinti duyulacak seviyeye düşmüştür.
Allah, kimseyi F. Gülen gibi şaşırtmasın, şaşırtırsa süründürmesin, süründürürse çektirmesin, çektirirse rezil etmesin, rezil ederse perişan etmesin, perişan ederse sersem, âvâre etmesin.
Peki, nasıl oluyor da bu kadar büyük algı operasyonları hala yapabiliyor. Bu tuhaf ve acayip durumu Türkiye uzmanı, tecrübeli araştırmacı, gazeteci ve aynı zamanda ödüllü tarihçi Klaus Gunter, bakın nasıl cevaplıyor?
“Şu anda yaşananları doğru yorumlamak için biraz geçmişe bakmak lazım. Ben Türk tarihi üzerinde de uzman birisiyim. Alman toplumu da dâhil, bütün Avrupa toplumları Türkiye’yi çok yanlış tanırlar. Türklerin gerçek İslam ile bağları kopalı nerede ise iki asır geçmiştir.