Manası itibariyle, “yokluktan”, “yokluk diyarından” anlamına da gelebilen “Kahtani” kelimesi, aynı zamanda Mehdinin zuhurundan sonra dünyada görülecek bolluk ve bereketi getirecek kişi olarak hadis kitaplarında yerini almıştır. Bu zatın ortaya çıktığına dair bazı deliller bulunmaktadır.

Buhari ve Müslim de “Imam”, “Halife” ve “Kahtani” tabirleriyle âhir zamandaki bir önemli zattan söz edilmektedir. Ahir zamandaki bir bolluk ve refah dönemine işaret edilmekte ve saymaksızın mal dağıtan bir halifeden haber verilmektedir (Müslim, Fiten 67-69). Bunların dışında Kahtani’den önce gelecek Mehdi ile ilgili hadisler ise, Ebû Davud, Tirmizi, İbn Mâce ve Ahmed b. Hanbelin Müsnedi gibi hadis kaynaklarında geçmektedir.

Buhari’deki şu hadis-i şerif: ‘Kahtanlı bir adam çıkıp değneği (asası) ile insanları yönetmedikçe kıyamet kopmaz!’ şeklindedir. (Buharî, Menakıb 7; Müslüm, Fiten 60) Bu hadis-i şerifte Kahtani’nin üç mühim hususiyeti zikredilmiştir. Kaht yani kıtlık, ekonomik kriz ve kuraklık gibi olaylarla ortaya çıkacak olup iyi bir yönetici olarak bütün bu problemlerin üstesinden geleceği anlaşılmaktadır.

Kahtani’nin zamanındaki teknolojik araçların şekli ile ilgili olarak mikrofon dediğimiz cihaz da öne çıkmaktadır. Bugün bir çok siyasetçi yaptığı konuşmalarda bir anda yüzlerce yerde halka hitap edebilmektedir. Günümüzde siyaset adamları ve idareciler emir ve talimatlarını bu teknolojileri kullanarak ulaştırmakta olup bu araçlar şekil olarak bazan asa bazan da kamçıya benzemektedir. Bu örneklere cep telefonlarını da ilave edebiliriz.

Bazı alimlere göre (İbn Hacer, ilgili hadisin şerhinde) Kahtânî’in adı Cehcah’tır. Bu zat Mehdiden sonra çıkacak ve onun yolunu tâkip edecektir. “İnsanları asasıyla sevk/idare etmesi” ifadesiyle kendisi bir çobana benzetilerek raiyetine karşı güzel ve âdil idaresine, güçlü saltanatına işaret edilmiştir.

Ahir zaman hadislerini ele alıp inceleyen Bediüzzaman Said Nursi’nin açıklamaları doğrultusunda Mehdinin üç vazifesi olduğunu biliyoruz. Bunlar; iman, hayat ve şeriattır. İlk basamak olan iman dairesinde iman esaslarını takviye ettikten sonra, ikinci basamakta bunların hayata tatbik edilmeye başlanacağı, ardından ise Kur’an hakikatlarının hayatın her devresinde hüküm süreceği 3. devreye geçileceği anlaşılmaktadır.

Yine Müslim’de geçen bir başka hadiste ise, ahir zamandaki bir bolluk ve refah dönemine işaret edilmekte ve saymaksızın mal dağıtan bir halifeden bahsedilmektedir. Bazı kimseler, Hz. Ömer b. Abdülaziz dönemindeki bolluğa bakarak bu hadisi ona tevil etmiştir. Ancak “Ümmetimin sonunda” tabiri bu zenginliğin, ümmetin sonunda da olacağını göstermektedir.

Netice olarak bütün bu hadis-i şeriflerden anlıyoruz ki, adı ne olursa olsun, genel manada ıslahatçılardan ve kurtarıcılardan bahsedildiği kesindir. Sahih hadis olarak kabul edilen Buharî ve Müslim’in rivayetlerini esas alacak olursak; hadislerde mehdi düşüncesinin varlığı şüphe götürmeyen bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.