Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü'nün düzenlediği programda II. Abdülhamid Han’ın beşinci kuşaktan öz torunu Nilhan Osmanoğlu, dönemin Osmanlı Devleti’ni ve İstanbul’un fethini anlattı. Program, Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü’ndeki Otağ-ı Hümayun'da gerçekleşti.

"CEVHER İNSAN" YETİŞTİRELİM

Yeni dönemde ilim-irfan sahibi gençlerin ve Mimar Sinan'ların nasıl yetiştirileceğini anlatan Osmanoğlu, "Önemli olan cevher bir insan yetiştiriyor olmaktır. Cevher insan, Kur'an-ı Kerim'in insana bürünmüş halidir. İşin şifresi, anayasasını Kur'an-ı Kerim bilen Osmanlı insanıdır. Enderun'da çok güçlü devlet adamları yetişiyordu. Şu anda en büyük eksikliklerimizden biri de ilim ve fennin bir arada olmamasıdır. Enderun'da hiçbir balığa uçmak, hiçbir kuşa yüzmek öğretilmez herkes kendi yeteneklerine göre yönlendirilirmiş" diye konuştu.



İstanbul'un fethini anlatan Nilhan Osmanoğlu, fethin sembolü olan Ayasofya ile ilgili, "Ayasofya'ya girdiğimde çok farkı duygular hissediyorum. Hanedanın kaderini Ayasofya'nın kaderi ile çok fazla benzetirim. Hanedanın kaderi nasıl bu ülkeyi ilgilendiriyorsa, Ayasofya'nın kaderi de bu ülkeyi ilgilendiriyor. Ayasofya'ya girdiğimde hala ayakkabımı çıkarıp başımı örtüp giriyorum. Benim için Ayasofya hala camidir. İnsanlar da Ayasofya'ya bu bilinçle girmeli. Burası saray değil, müze değil burası bizim camimizdi. Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul'u fethettikten sonra İslamiyet'in sembolü olmuştur. Buranın hâlâ kapalı oluşu vicdanımızda yaradır" şeklinde konuştu.



KİTABINI İMZALADI

Konuşmasının sonunda dinleyenlerin sorularını cevaplayan Osmanoğlu'nun “Kadın Padişah Mâhpeyker Kösem Sultan” adlı kitabı da davetlilere ücretsiz olarak dağıtıldı. Osmanoğlu, okurları için kitaplarını da imzaladı.