MADDE 14
1)Taraflar, yerine göre, tüm eğitim seviyelerinde resmi müfredata, kadın erkek eşitliği, toplumsal klişelerden arındırılmış toplumsal cinsiyet rolleri, karşılıklı saygı, kişisel ilişkilerde çatışmaların şiddete başvurmadan çözüme kavuşturulması, kadınlara karşı toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve kişilik bütünlüğüne saygı gibi konuların, öğrencilerin zaman içinde değişen öğrenme kapasitelerine uyarlanmış bir biçimde dâhil edilmesi için gerekli tedbirleri alacaklardır.
(Böylece toplumsal cinsiyet rollerini ve cinsiyet eşitliğini tüm eğitim müfredata alıyor yani cinsel sapıklığı çocukların nazarında normalleştiriyor.)

BÖLÜM 5-Esasa müteallik hukuk
Madde 48-Zorunlu anlaşmazlık giderme alternatif süreçlerinin veya hüküm vermenin yasaklanması
Taraflar bu sözleşme kapsamında yer alan her türlü şiddet olayıyla ilgili olarak, arabuluculuk ve uzlaştırma da dâhil olmak üzere, zorunlu anlaşmazlık giderme alternatif süreçlerini yasaklamak üzere gerekli yasal veya diğer tedbirleri alacaklardır.
(Bu madde ile barışma ve uzlaşma yollarını resmen yasaklıyor.
Kur’an-ı Kerim de Nisa/35 te diyor ki; Eğer karı-kocanın arasının açılmasından endişe ederseniz, erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. İki taraf (arayı) düzeltmek isterlerse, Allah da onları uzlaştırır. Şüphesiz, Allah, hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdardır)
Not:Tercümede bilinçli olarak hata yapıldığı yani yumuşatılarak Türkçeye çevrildiği belli oluyor.
Örneğin.
1.Ev içi şiddet, aile içi şiddet olarak tercüme edilmiş. Böylece aileyi pas geçmiş oluyor. Ev demekle ortak arkadaşlığı ifade ederek eski eşler ve partnerler arasında diyor. Yani nikâhsız beraberlikleri ve homoseksüelliği katmış oluyor.
Bu sözleşme ve ilave projelerde “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” kelimeleri o kadar çok kullanılıyor ki, insanın bilinçaltına işletiyorlar.
Aslında Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini iddia etmek, yaratılışı inkâr etmektir. Dolayısıyla inançlarımızla asla örtüşmemektedir. Bu kavramlardan bile bu projelerin bize uymadığını rahatça anlayabiliriz.
 Erkek ve kadın yaratılıştan fiziki ve ruhen farklıdırlar. Her iki cinsinde kendisine has özellikleri vardır. Kadınların ayrı erkeklerin ayrı birbirlerine üstünlükleri vardır.
Bu projeler bu farklılıkları yok saymaktadır. Bunları ayrımcılık olarak kabul etmektedir.
Eşitlik her zaman adaleti içermez. Bizim inançlarımız yeri geldiğinde adaleti ön planda tutar.
Birileri bizi yönlendiriyor. Büyük fotoğrafı ve onun içerisindeki küresel güç odaklarını görmeye çalışmalıyız. Durum beka meselesine dönüşmüş bir vaziyettedir.