İstanbul Eyüpsultan'da bir özel lisenin müdürü İbrahim Oktugan'ın okuldan atılan Irak asıllı bir öğrenci tarafından silahla öldürülmesinin ardından tepkiler büyüyor. Ülke çapında on binlerce öğretmen bugün ilk derse girmeyerek şiddet olaylarını protesto etme kararı aldı. Yalnızca sendikalı öğretmenlerin bu protestoya katıldığı bilgisi geldi. 

Birçok sendikadan yapılan açıklamaya göre protestonun kapsamı oldukça geniş. Bazı haberler, öğretmenlerin sadece ilk derse girmeyeceğini belirtirken bazı haberlerde ise öğretmenlerin bugün tüm derslere katılmayacağı aktarılıyor. 

OKULLAR TATİL İDDİASINA MEB'DEN YALANLAMA 

Öte yandan, sosyal medya platformlarında okulların 10 Mayıs Cuma günü (bugün) tatil edildiği iddia edildi. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı'ndan (MEB) konuya ilişkin bir açıklama geldi.

MEB, bugün ilkokul - ortaokul ve liselerde eğitimin kaldığı yerden devam edeceğini, söz konusu "derse girmeme" protestosunun sadece senndikalı öğretmenler için geçerli olduğunu bildirdi. 

SENDİKALAR ŞİDDET OLAYLARINA TEPKİ GÖSTERDİ

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın yaptığı açıklamada, öğretmenlere yönelik artan şiddet olaylarının münferit olmaktan çıkarak yaygın bir toplumsal sorun haline geldiğini söyledi.

Yalçın, "bugün yaşanan acıların, dünün ihmal ve umursamazlığının sonucu olduğunu, yarın yaşanması istenmeyen acıların da bugünkü ilgisizliğin sonucu olmaması temennisinde" bulundu.

Kabine toplantısı başladı Kabine toplantısı başladı

Ayrıca Yalçın, eğitimcilere yönelik şiddete karşı çözüm önerileri sunduklarını ancak hep yetersiz tutumla karşılaştıklarını iler isürdü. 

Ali Yalçın devamında şöyle konuştu:

"Uluslararası hukuk ve anayasada ifadesini bulan yaşam hakkı ilkesi çerçevesinde, kasıtlı ve hukuksuz şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemek, devletin yükümlülüğüdür. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde, suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari koşulları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunun altını özenle ve önemle çiziyorum. Eğitim çalışanları, kendilerine yönelik şiddet olaylarına karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayan çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesini acilen talep etmekte ve beklemektedir."