Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, yeni bir uygulama başlatarak bölge halkının sevgisini kazanıyor. Belediye otobüslerine kütüphane koydu. Yoğun ilgi ile karşılandı. Ulaşım ağına kattığı yeni otobüslerle binenler, arkalarına yaslanarak yol boyunca kitap okuma imkanına kavuştular.
Başta, Kocaeli Belediyesi yayınları olmak üzere tanınmış şair ve yazarların yer aldığı kütüphaneden kitabı alan yolcular, yolculuklarını kitap okuyarak geçiriyor.
Hizmete girdiği andan itibaren yolcuların beğenisini kazanan kütüphaneli otobüsler, birçok farkli kitap ile yolculara verdiği hizmet ile, şehir içinde yolculuk yapan kişiler için bulunmaz bir fırsat sunuyor.
Ne güzel değil mi? Gideceğin yere kadar sıkılmamak için vede iyi vakit geçirmek için en  önemli bir arkadaş olarak kitap okuma imkanı.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alınan 263 yeni otobüsün tamamında kütüphane bulunuyor. Yöneticiler tebrik ediyorum. Böylesine güzel bir hizmeti halkın yanına sunmasu bizi mutlu etti. Emeği geöen her bir yetkiliye teşekkürlerimizi sunuyoruzs.
Günümüzde kitap ve gazete okumak isteyenlerin hizmeti ayağına getiren Belediye, çok önemli bir görevi üstlenmiş durumda. Okuma alışkanlığının giderek azaldığı ve herşeyin seyrine daldığımız şu günlerde, böyle kültürel bir hizmet takdire şayan.
Okumaya üşenen bir toplum oluyoruz. Biraz da, hazır konu açılmışken öz kritik yapayım dedim. Okumayı terk ederek görsele yönelen bazı kişiler, vakit ayıramamktan şikayet edenlere, buyrun kitabı elinizin altına getiriyorlar. Bütün iş, uzanıp oradan herhangi bir kitabı alarak, gideceğin yere kadar birkaç dakika da olsa okuma yani okumadan uzaklaşmama. Bütün isteğimiz, derdimiz bu. Lütfen günde en az bir kaç sayfa kitap okuyun.
“Yok ben zaten internetten herşeyi indiriyorum” diyenlere cevabımız: Yalnız görerek olmuyor. Mutlaka bir kaç sayfa okumak gerekiyor. Ouma işini ihmal etmeyelim. Okuyan insan, geniş düşünür, olayları farklı yorumlar. Kendini farkında olmadan olağanüstü geliştirir. Denemekte fayda var. Teklif bizden, takdir sizden.
PÜF NOKTASI
Manidar konuşma
Dede-torun karşılıklı konuşmaya başlar. “Hayat nedir dedeciğim?” diye sormuştum.
Dedem: “Ezanla namaza arasıdır.” dedi. 
“-Buda ne demek! Ömür o kadar kısa mı dedeciğim?”
Dedesi tebessüm ederek: “Ne zannettin ya. Evet o kadar kısa.”
“Ama bu ezanla, bu namaz nedir bilir misin?” diye sordu.
Bilemedim. “Nedir ki?” dedim.
“-O namaz; ezansız namaz, o ezan ise namazsız ezandır.”
“-Onlarda nedir dedeciğim?” dediğimde başımı okyaşıp: “Hani geçen gece Talip amcanın bebeğinin kulağına o gün ezan okumuştuk ya... Namazsız ezan değilmiydi o ezan” dedi.
“-Ya ezansız namaz?” diye sordum. Yüzüme baktı, baktı ve;
“-Bir gün deden öldüğünde onu da öğrenirsin!” dedi.