Allah’ın huzurunda insanların yaptığı ibadetlerde adeta bir resmi geçit ve bayram gibidir. O halde yemek içmek gibi nefsin gafletle hayvani ihtiyaçlarına ve boş işlere girmemek için oruçla mükellef olduğunu herkes anlayabilir. İşte insanlar kısa bir süreliğine de olsa hayvaniyetten çıkıp melekiyet vaziyetine veyahut ahiret ticaretine girdiği için dünyevî ihtiyaçlarını bir müddet için kolaylıkla bırakabilir. Bu hali ile insanlar, cesedinden sıyrılmış uhrevi bir ruh vaziyetine girmektedirler. Evet ramazan-ı şerif; bu fâni dünyada, fâni ömür içinde ve kısa bir hayatta bâki bir ömrü kazandırmaktadır. Evet, bir tek ramazan, seksen sene bir ömür semeratını kazandırabilir. Leyle-i Kadir’in; Kuran hükmü ile bin aydan daha hayırlı olduğunu buradan anlayabiliriz. Karanlıklı dünya hayatının en nurani günü Kadir Gecesi’dir. Bu çok büyük hazineyi kazanmanın örneğini; padişahların cülûs-u hümayunu gibi anlayabiliriz. Veya bazı ülkeler, bazı günleri bayram yapar. O yerde yaşayanlara o belirlenmiş günde umumî kanunlar dairesinde değil; belki özel günde direkt olarak hediye vermeye benzer. Aynen bunlar gibi; ezel ve ebed Sultanı olan on sekiz bin âlemin Rabbi olan Allah; o on sekiz bin âleme bakan, teveccüh eden ferman-ı âlîşanı olan Kur’an-ı Hakîm’i ramazan-ı şerifte indirmiş. Elbette o ramazan, mahsus bir bayram-ı İlahî, bir meşher-i Rabbanî ve bir meclis-i ruhanî hükmüne geçmek, Allah’ın hikmetlerindendir. Madem ramazan; o bayramdır, elbette bir derece, süflî ve hayvanî meşguliyetlerden insanları çekmek için; oruca emredilecektir. Ve o orucun en mükemmel şekli ise: Mide gibi bütün duyguları; gözü, kulağı, kalbi, hayali, fikri gibi duygularına dahi bir nevi oruç tutturmaktır. Yani haramlardan, boş işlerden çekmek ve her birisine mahsus ubudiyete sevk etmektir. Örneğin; dilini yalandan, gıybetten ve galiz tabirlerden ayırmakla ona oruç tutturmak. Lisanını, Kuran tilaveti ile tesbih, salavat ve istiğfar gibi şeylerle meşgul etmektir. Gözünü nâmahreme bakmaktan ve kulağını fena şeyleri işitmekten men edip ibrete ve hak söz ve Kuran dinlemeye sarf etmek demektir. Kısaca bütün duygulara bir nevi oruç tutturmaktır. Zaten mide en büyük bir fabrika olduğu için oruç ile tatil ettirilse; başka küçük tezgâhlar kolayca ona uyacaktır, vesselam…