11. Milli Savunma Üniversitesince yapılan çalışmalar ile tayin terfi sistemi çok daha objektif kriterlere bağlanmaktadır. Yeni düzenlemeyle kurmaylık eğitimleri için Kara, Hava, Deniz Harp Enstitüleri görevlendirilecektir. Yeni sistemle kurmaylık uygulaması tabana yayılarak, kademeli ve performans odaklı olması hedeflenmektedir. Yeni kurmaylık sisteminin iki kademeden oluşacak ilki Karargah Subaylığı Eğitimi, diğerini Komuta ve Kurmay Eğitiminin oluşturması sağlanacaktır. Karargah Subaylığı Eğitimine TSK'da 6. yılı- nı bitirmiş ve 23. hizmet yılını aşmamış subayların başvurabilmesi hedeflenmiştir. Bu eğitimi başarıyla tamamlayan subaylara bir yıl kıdem ile Komuta ve Kurmay Eğitimi Giriş Sınavı'na katılma hakkı tanınacaktır. Bu sınavı başaranlar daha sonra komuta ve kurmay eğitimini alacak. Eğitimlerini başarıyla tamamlayanlar kurmay olmaya hak kazanırken bu subaylara yüksek lisans diploması ve bir yıl kıdem verilecektir. TBMM FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu raporunda, kurmaylık sınavı sorularının önceden kendilerine verilmesiyle FETÖ mensuplarının hızla üst rütbelere tırmandıkları anlaşılmıştır. Emir subaylığı, özel kalem müdürlüğü, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı gibi stratejik görevlerde yer almaya başladıkları, TSK'nın üst yönetiminde örgüt mensuplarına yer açmak maksadıyla 2008 yılından itibaren soruşturma ve davalar açıldığı, böylelikle örgütten olmayan albay ve general kadrosundaki kişilerin tasfiyesinin sağlandığının anlaşıldığı belirtilmişti. 12. Müsteşarlıktan başkanlığa dönüştürülerek Cumhurbaşkanlığı’na bağlanan Savunma Sanayi Başkanlığı yurt dışı ve taşra teşkilatı kurmaya yetkili olacaktır. Başkanlığın en üst amiri olan başkan, Cumhurbaşkanı’na karşı sorumludur. 13. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Denetleme Kurulu (DDK) Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne göre, DDK; TSK’yı da denetleyecektir. Buna göre DDK, yargı organları dışında tüm kamu kurum ve kuruluşları ile bunların bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarında, kamuya yararlı derneklerde, vakıflarda, Genelkurmay Başkanlığı, kuvvet komutanlıkları, Milli Savunma Üniversitesi ile her türlü askeri okul, birlik ve birimlerde denetleme yapacaktır. Bu maddeler sivil toplum ve devlet açısından önemlidir. Lakin yeterli değildir. 25 yıldan beri çeşitli örnekler vererek izah ettiğimiz üzere başka değişikliklerin de yapılması gereklidir. İlk etapta aklımıza gelen hususlar şunlardır: 1. Mükellef (yükümlü) askerlik sistemi hala devam etmektedir. Modern ordularda tamamen ortadan kaldırı- lan bu sistem bizde 6 aya kadar düşürülmüştür. Bir geçiş dönemi olması açı- sından kabul edilebilir fakat tamamen elektronik ve bilgisayarlarla kumanda edilen geleceğin ordularında insansız silah araçları yer alacaktır. Yükümlü askerler yerine tamamen profesyonel askerlerden meydana gelmiş bir ordu şarttır. 2. Terfi tayin sisteminde bekleme süreleri yerine; yapılan görevlerdeki başarı esas alınmalıdır. Halihazırda risk almayan, silik, sadece verilen emirleri yapan terfi sistemi; kaliteli subayları yutmaktadır. Bunun yerine çalışkan, azimli, gerektiğinde risk alan gözü pek askerlere ihtiyaç vardır. Bir çok ülke ordusunda olduğu gibi rütbesiz asker olarak adım atan birisinin general olabilmesine yol açabilecek terfi sistemine ihtiyaç vardır. 3. Askerlerin eğitiminde; özgürlükler, sivil toplum ve devlet esasları öğretilmelidir. Kendisini halkın seçtiği yöneticilerden üstün gören faşist gelenek ve yapılardan kurtulması için çok emek ve çaba gösterilmesi şarttır. Bu maksatla Milli Savunma Üniversitesi bünyesinde askeri vesayetin zararlarının anlatılması ve darbelerden dolayı ülkemizin içine düştüğü sosyal ve ekonomik krizler bütün askerlere iyice belletilmelidir. Meclis kürsüsünden söylenen “ihtimaldir ki bazı kelleler kesilecektir” anlayışı yerine hürriyetin erdemi ve çoğulcu sistemin faziletleri anlatılmalıdır. 4. Atalarımızın bize emanet ettiği bu aziz vatan topraklarını korumak üzere geçmişimizden aldığımız manevi kahramanlık esasları üzerinde yoğunlaşmak gereklidir. Ne yazık ki uzun yıllar boyunca ceddimiz atamız olan Osmanlı devleti, çok kötü olarak anlatılmış halkımızın kahraman ataları ile övünmesi gerekirken utanç duyması istenmiştir. Bu hususta Sabetaycı eğiticilerin rolü büyüktür. Moiz Cohen (Munis Tekinalp) yerine vatanperver insanlarımız referans alınmalıdır.