Gazetecilerin Kanal İstanbul'la ilgili sorularını yanıtlayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, projeyle ilgili dün yaptığı açıklamanın epey yankı bulduğunu ve tartışıldığını söyledi.

Bahçeli, "Anlaşılan bu süreç devam edecek. Olsun varsın, bundan memnuniyet duyduğumu özellikle ifade etmek isterim. Kuyuya taş atmadık ancak olmayan taşı karanlık bir kuyudan çıkarmaya çalışan çok sayıda akıl ve ahlak fukarası bulunuyor. Düşüncelerimiz çok nettir. Bulanık suda balık avlama merakında olanlar yine çuvallamışlardır." dedi.

Önceki açıklamasında "MHP'nin geçmişte Kanal İstanbul projesiyle ilgili eleştirileri, çekinceleri, ikazları yeri ve zamanı geldikçe yapılmış ve milletimizle paylaşılmıştır." dediğini belirten Bahçeli, özellikle 15 Temmuz'dan sonra Türkiye'nin siyasi şartlarının değiştiğine de vurgu yaptığını anımsattı.

Projeden hiçbir haklı ve meşru bahanesi olmadan rahatsızlık duyanları "şuursuz" ve "gayri milli" olarak değerlendirdiğini, şayet haklı, geçerli ve meşru gerekçeler varsa elbette dikkate alınması gerektiği iması yaptığını ifade eden Bahçeli, "Okuduğunu anlamayan, anladığını çarpıtan, çarpıttığını mal bulmuş mağribi gibi sevinçle aktaran tefrika ve tezvirat müfrezeleri yine boş durmadılar. Bizim geçmişteki sözlerimizle çelişkiye düştüğümüzü zırvaladılar." diye konuştu.

Bahçeli, özellikle 7 Mayıs 2011'de İstanbul Bayrampaşa'da yaptığı konuşmanın videosunun paylaşıldığına işaret ederek, şöyle devam etti:

"CHP'liler, FETÖ'cüler, İP'çiler, zilletin diğer ayakları zıvanadan çıktılar. Bunların gazete köşelerindeki kiralık kalemleri zehir saçtılar. Bizim açıklamalarımızı CHP'nin, HDP'nin, FETÖ'nün beğenmesini ve takdir etmesini zaten beklemiyoruz. Aksi halde kendimizden şüphe ederiz. Geçmişte ne söylemişsek arkasındayız. Hiçbir sözümüzü çiğnemedik. Duruşumuzdan taviz vermedik, vermeyiz. Küçük akıllılar bunu iyi bilsinler.

Kanal İstanbul projesini 'yaptırmam, yapamazsınız' diyen müflis bir CHP anlayışı karşımızda. Üçüncü köprüye, üçüncü havalimanına da 'yapamazsınız, yaptırmayız' diye tepki göstermişlerdi. İktidar yaptı, güçleri yetiyorsa buyursunlar, İstanbul Büyükşehir Belediyesine konuşlandırdıkları militanlarını da alsınlar, yıkabiliyorlarsa bunları yıksınlar. Bunlar yapılanı yıkmakta, yıkımı da parlatmakta çok maharetliler. Madem yatırımlara, projelere bu kadar karşılar, hodri meydan. CHP ne yapmak istiyor, nereye ulaşmayı amaçlıyor?"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin çizgisindeki bir CHP ile aynı düşünce ve hedeflere sahip olmalarının imkansız olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Onlar geceyse biz gündüzüz, onlar karaysa biz beyazız. Kanal İstanbul projesine yönelik samimi, iyi niyetli, dürüst, hesapsız her teklif ve eleştirinin dikkate alınması gerektiğine inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Tavsiyem sağduyulu bir siyasetle hareket etmesidir"

Bahçeli, 12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kanal İstanbul projesini ilan ettiğini ve hedef olarak koyduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Biz o dönem muhalefet anlayışımız doğrultusunda eleştirdik, itiraz ettik. Daha sonra millet destek verdi, AK Parti'yi tekraren iktidara taşıdı. Yani projelere de 'tamam' dedi. Artık iktidar partisinin Kanal İstanbul projesini hayata geçirmesinin önünde engel de kalmadı. Buyursunlar yapsınlar. Montrö Boğazlar Antlaşması delinmedikçe, söz konusu projenin idare ve idamesinde her türlü risk ve tehlike hesap edilip, bütün ayrıntılar dikkate alınıp, Türkiye'nin jeostratejik gücüne güç katıldıktan sonra niye rahatsız olalım ki? Biz CHP'nin falsolarına, defolarına nasıl göz yumalım? Milletin yararına olabilecek bir projeye, hele bir de 15 Temmuz 2016'dan sonra değişen ve dönüşen siyasi şartlar altında neden karşı çıkalım? Kim nasıl anlıyorsa anlasın, biz doğru bildiklerimizi, ülkemizin çıkarına olan teşebbüs ve girişimleri her zaman destekleyeceğiz.

Kılıçdaroğlu'na tavsiyem, bekamıza fitne kanalı açmakla değil, sağduyulu bir siyasetle hareket etmesidir. Sosyal medyada ihanet ve melanet servisi yapan CHP'li, FETÖ'cü, PKK'lı ve İP'çi trollere, siyasi iflas yaşayanlara, mensubiyet buhranına kapılanlara diyeceğim son olarak şudur; Bizim tarafımız Türkiye'dir. Bizim takdirimiz Türk milletinin tercih ve beklentileridir. İstanbul'daki depremde sessiz kalan, sel ve su baskınlarında tatile çıkan CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı da imzayı çekmekle, sözleşmeden caymakla değil, adam gibi yönetimle adından bahsettirsin. Projeden ihanet olmaz ama PKK'yla iş birliği, YPG'ye kucak açmak, HDP'yle ittifak kurmak, yabancı ülkelerde Türkiye'yi şikayet etmek ihanettir, ucubedir, hatta siyasi irade cinayetidir."