Müslüman öncelikle Allah’a nasıl kul olacağını iyi bilmeli. Dünya hayatında zorlu ve meşakkatli anlardan sıyrılmak için türlü yolların peşinde debelenip uğraşan insanoğlu gayesinden çok daha fazla uzaklaşarak ömrünü heba etmeye devam ediyor.

Tevhid inancının gerekliliğini iyi idrak edemedik. Tek ve bir olan Allah’a olan borcumuz şöyle dursun, yaşamımız boyunca hakiki manada ne adını anar olduk ne de inancın gerekliliğini layıkıyla yerine getirmiş olduk. Hep bir bahane, hep bir uğraş ve ardından gelen bedenlerin toprak oluşu. Eksikliğin farkına varmadan bir o, bir bu değişimlerin içerisinde yüzüp duruyoruz. Hayatın hızlı yeniliklerine takılmış sarhoş misali ömrü tüketiyoruz. 

Allah’ı anmak öylesine güç ve zor haline geldi ki. Yahut insan bu zikri öylesine ulaşılmaz hale getirdi ki… O’nu anmak yerine dünyalık nimetlerin hülyasıyla uyuyup, gözlerimizi ilk açtığımızda yine aynı dünyalık nimetleri anarak zihnimizi bulandırıyoruz. 

Adil olmalı insan en nihayetinde. Mümin, kendi çevresinde yakınında ve hatta insanlar karşısında adaleti iyi tesis etmeli. En öncelik yöneticilerde pek tabi bu görev. Çalışanları arasında ayrım gözetmemeli. Eşit imkanlar sunmalı.

Birini ötekileştirecek davranışlarda bulunmamalı. Bir baba aile içinde çocukları arasında eşitsizlik yapmamalı. Birini diğerinden üstün tutmamalı. Müslüman iyiyi ve kötüyü iyi ayırt etmeli. Fenalıktan kaçarcasına iyiliğe koşmalı.

Hayasızlığın kol gezdiği şu yüzyılda mümin Allah’ın ipine sımsıkı sarılarak, onun rahmetini her an istemelidir. Aile içerisinde merhametin var olduğu süre içerisinde toplumun payidar kalacağını bilmelidir insan. Müslüman haramdan kaçınacağını iyi idrak etmeli. 

Hz. Osman (r.a) takva sahibi kimselerde olması gereken 5 özelliği şu maddeler halinde sıralamıştır:

1- Salih ve sadıklarla (Allah dostlarıyla) beraber olurlar.
2- Nefsini dizginleyip diline hakim olurlar.
3- Nefsine hoş gelen dünyalık işlerde kendisine zarar ve ziyan verecek şeyleri ayırt edip, dinden kendisine az bir şey bile nasip olduğunda zenginlik olarak görürler.
4- Haram karışır korkusundan dolayı helal olarak bilmelerine rağmen tam doymadan kalkarlar.
5- Hiçlik ve tevazu sahibi olmaları nedeniyle herkesin kurtulduğunu ama kendisinin ziyan olup mahvolduğunu düşünürler.