Reuters'a mülakat veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz günü Marmaris'te eniştesinden haberi aldığı andan itibaren yaşadıklarını bir bir anlattı.

Erdoğan şöyle konuştu:

Marmaris'te ailemle beraberdik. Saat 16:00-16:30 civarında eniştemden bir telefon aldım. Eniştem, "İstanbul’da bazı sıkıntılar var. Beylerbeyi Sarayı’nın orada askerler tarafından yollar kesiliyor, köprüye geçit verilmiyor." dedi.

Haberi alınca doğrusu inanmadım da. Hemen MİT Müsteşarı'nı aradım ulaşamadım, Genelkurmay Başkanı'nı aradım ulaşamadım. Başbakanımız'la iletişim kurma gayretine girdik. Sıkıntılı da olsa iletişim kurabildik.

Bu süreç de bu arada saat 8’e kadar devam etti. 8’de bulunduğumuz yerde değerlendirme yaptık. İlk işimiz oradaki televizyon medya gruplarını olduğumuz yere davet ettik.

TV'lerde yaptığım açıklamada halkın gücünü vurguladım. Milli iradenin iş başına getirmiş olduğu ne hükümete ne Cumhurbaşkanı'na yapılmış böyle bir darbenin başarıya ulaşamayacağını ifade ettim. Sonra halkımı meydanlara davet ettim.

ÖNCE DALAMAN'A GİTTİK, ORADAN NEREYE GİDECEĞİMİZİ AÇIKLAMADIK
Halkımın ülke genelindeki tepkisini izledim. İnsanlara meydanlara iniyor ve bunu görünce Marmaris’te durmanın gereksizliğini anladım. Süratle oradan ayrılmanın planlarını yaptık ve helikopterle Dalaman’a geçmenin uygun olduğunu düşündük. Hep beraber önce Dalaman’a ardından ortaya bir belirsizlik koyup nereye gideceğimizi açıklamadık.

İSTANBUL'DA KULE İŞGAL ALTINDAYDI
Havaalanlarındaki kulelerin durumunu da soruyoruz. İstanbul’da kulenin işgal altında olduğunu öğrendik. Pistin karartıldığını öğrendik. Pilot üç dört saatlik yakıtım var dedi. Bu haliyle inerim ama sizi riske edemem dedi. Pistin üzerinde bir kaç tur at, herhangi bir unsur var mı bak bakalım dedim. Bu arada İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile irtibat halindeydik. Kısa sürede burayı boşaltacağız dedi. Fazla sürmeden kule boşaltıldı. Ardından pist aydınlatıldı.

DARBECİLER ÜZERİMİZDEN SES HIZINI AŞARAK GEÇTİLER
Darbeciler üzerimizden ses hızını aşarak geçtiler. Ne yazık ki darbecilerin uçakları, milletin uçaklarıydı bunlar, alçak uçuşlarla ses hızını aştılar ve camlar kırıldı, yaralananlar oldu. Gerek Valimiz gerek 1.Ordu Komutanımız, ondan sonrasını oradan yönettik. Öğlene kadar havalimanında kaldık. Normalleşme süreci olsun istedik. Bir taraftan uçak inişleri yasaktı. Onların önünü açtık. Buranın normalleşmesi başlasın dedik.

AKINCILAR PİSTİ BOMBALANDI
Akıncılar, önemli bir hareket merkezi haline gelmiş, rehin alınanların hepsi oraya götürülüyordu. Uçuşları engellemek için pist bombalandı, uçuşlar engellendi. İşin ilk etabı bitti. 12 saatte kontrol hemen hemen ele geçti.

Milletimiz meydanlara çıkması her şeyin üstündeydi.

Kadere imanımız var. Dolayısıyla inanıyoruz ki kader planımız içinde ne varsa o olacak. Pilotumuza şunu söyledim, biz her türlü riske hazırız. Sen inebilir misin, inemez misin yeter ki bunu söyle. O da inerim riski var dedi. Bu arada biz iniş için pistin aydınlatılmısını sağlamış olduk. Bütün hesapların üzerine bir hesap var. O da Allah’ın hesabıdır. Allah’ın hesabının üzerinde bir hesap yoktur. Bu hesap kader planımızın bu şekilde devamı olayını ortaya koymuştur.