Van Cumhuriyet Başsavcılığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başmüfettişliğinin, usulsüz dinlendiği iddia edilen 3 polise ait cep telefonları hakkında organize suç örgütü gerekçesiyle iletişimin tespiti kararıyla ilgili yazısında, tedbir uygulanan şahısların faaliyetlerinin gösterilen gerekçeyle örtüşmediği vurgulanarak, ilgili kolluk görevlileri hakkında yasal gereğinin yapılmasının istemesi üzerine başlattığı soruşturmayı tamamladı. 

Bu kapsamda hazırlanan iddianame, Van 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, sanık eski İstihbarat Şube Müdürü Selahattin Gürel'in "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "Haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek", "Gizlilik ihlalinde haberleşme içeriklerinin kaydedilmesi" ve "iftira" suçlarından 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.  

Polisin, ancak devletin, ülkesi ve milletin bütünlüğü, anayasal düzenine ve genel güvenliğine dair tedbirler almak, ülke seviyesinde emniyet ve asayişi sağlamak için telefon dinleyebileceği vurgulanan iddianamede, somut gerekçeden yoksun dinlemelerin kişinin ve toplumun hukuki güvenliğini zarara uğrattığının açık olduğu kaydedildi.

"Cemaat adıyla bilinen yapıyla bağlantılı..."

İddianamede, İstihbarat Şube müdürlükleri nezdinde uygulanan bu işlemlerin ülke genelinde uzun zamandır yaygın ve sistematik bir şekilde yapıldığı vurgulanarak, "Kişilerin özel hayatlarının ihlali suretiyle elde edilen veriler konjonktürel olarak devlet adamı, siyasetçi, asker gibi ayrım yapılmadan, cemaat adıyla bilinen yapıyla bağlantılı bulunan haber kanalları, internet siteleri, görsel ve yazılı medya aracılığıyla ifşa edilmiştir." denildi.

"Amaç; cemaatin isteğine uymayanları bertaraf etmek"

Üst yapının, üst düzey devlet erkanının, siyasetçilerin, askeri şahısların, sivil toplum kuruluşu mensuplarının, kamu görevlilerinin dinlenmelerindeki nihai amacın karşıt görüşe sahip olanları veya cemaatin isteğine uymayanları bertaraf etmek olduğu vurgulanan iddianamede, nihai amacın, devlet, siyaset ve toplum yapısına müdahalede bulunmak suretiyle meşru ve demokratik yöntemlerle seçilen sivil otoriteyi etkisiz hale getirmek olduğu bildirildi.