Öncelikle Kuran’ın irşat maksadıyla yaptığı bu tekrarların, bize verilen nimetlerin kalplerimize güzelce yerleştirmek için olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bu tekrarlar, muhatapların öğrenme ihtiyaçları nazara alınarak yapıldığı için usanç değil, lezzet vermektedir.

Kuran, kalplere gıda ruhlara şifa olup birçok hastalık gibi Korona virüsüne karşı da en etkili silahımızdır. Doktorların “panik yapmayın, hastalık sizi en çok manevi yönden yıpratır” dedikleri gibi her şeyin dizgininin Allah’ın elinde olduğunu bilmemiz şarttır. İşte bu sayede vücudumuzun bağışıklık sistemi daha dayanıklı ve güçlü olur.

Nasıl ki her gün ekmek yeriz su içeriz bu bize usanç vermez. Aynı şekilde Kuran Ayetlerinin de tekrarı, usanç vermez. Hele hele Rahman Suresinde geçen bu Ayetler, insanın aklını başına alması için çok faydalı bir ikazdır.

İşte, Kuran’da tekrarlanan hususlarda birçok nedenle önemlidir. Korona virüsü, insanın solunum organlarını tahrip etmektedir. Bu hastalığa karşı oksijen cihazları en büyük ihtiyaç olup şu sıralarda üretimi için çaba sarf edilmektedir. İşte “Allahü Ekber”, “Elhamdülillah” ve Sübhanallah gibi kelimelere de ruhumuz ihtiyaç duymaktadır. Çünkü ruhumuz bu kelimeleri zikrettikçe nefes alıp zorluklara ve musibetlere karşı dayanabilir.

Hazreti Musa Aleyhisselamın kıssaları içinde yer alan bela ve musibetler gibi bazı hadiselerin tekrarı, o hadiselerin insanlar için ne kadar önemli düsturları içerdiğini idrak etmemize yarayacaktır. İmtihan sırrını ve insanın yüklendiği büyük emanetinin önemini işte bu tekrarlardan anlamamız mümkündür.

Arzın halifesi olan insanoğlunun sonsuz bir saadet veya ebedi bir felaketini idrak etmek için en önemli meseleleri ders vermek, Kuran’a yakışır. Allah’ı inkâr edenlere, insanın aklını kurcalayan hadsiz şüphelere karşı verilen nimetleri tekrar etmek;ve zaruridir. Hatta şimdi insanların bir virüs yüzünden yaşadığı dehşetli paniği görünce, bu hakikatlerin tekrar tekrar söylenmesi gerektiği apaçık ortaya çıkmaktadır.

Ölümün bir hiçlik, bir idam, bir dipsiz kuyu olmadığını, aksine bir terhis tezkeresi olup Cennet gibi bir mükâfat yerinin ilk kapısı olduğunu ispat etmek cihetiyle Kuran, binler defa değil, milyonlar defa o meseleleri tekrar edip gözler önüne serse, yine israf sayılmaz. Zira Kuran, bir zikir, fikir ve hikmet kitabıdır. İlim, hakikat ve şeriat kitabıdır. Akıl ve gönüllere şifa, müminlere hidayet ve rahmettir.

Her şey ya bizzat ya da neticeleri itibarı ile güzeldir. Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır. Dünyayı sarsarak insanların aklını bir parça başına getiren Korona salgınının da yaptığımız önemli yanlışlara “dur demek” için bir ikaz olduğunu anlayabiliriz.

Allah, bu derdi verdiyse hem bir hikmeti vardır ve hem de şifasını da vermiştir. Bu derdi birçok hikmete istinaden verdiğini anlamak gerekiyor. Elbette şahsi günahlarımız için tövbe ve istiğfar fırsatını yakalayabiliriz. Evde kaldığımız zamanlardan iyi istifade ederek daha evvel yapamadığımız veya ertelediğimiz güzel amelleri yapma imkânımız da vardır.

Virüsün esir aldığı memleketler, dikkat çekicidir. İtalya, İspanya, İngiltere, ABD, Fransa ve İran, bu hastalığın en yoğun görüldüğü yerlerdir. Bunların ortak özelliği tarihin en zalim ve barbar devletleri olmalarıdır. Güya bu devletler, medeniyette çok ileri gitmiş ve güya insan hakları, hayvan hakları derken dünyaya örnek olmuşlardı.