Acının ne bedenlerde tarifi var ne de yüreklerde...
Günlerdir söylemler havada uçuşuyor. kâh kızanlar, kâh eleştirenler, ardı sıra gidenler dolu her yanımız. Acı haberlerin üst üste geldiği bu dönemde maalesef acılar var olmaya  devam ediyor 
İçimi, içimizi ta derinden yakan ve her kurban bayramına artık hüzünle girmemize sebep olan vahim durum; canilerce katledilen evladımız Yasin Börü’yü unutabilir miyim, unutabilir miyiz?
Bu güzel evladımızın katledilmesinden sonra katillerin, katilleri azmettirenlerin halen sokakta elini kolunu sallayıp dolaşması, acımızı daha da arttırıyor. 
Yasin’in babasının  sorduğu sorulara cevap veremememiz, acısını hafifletecek, onu teskin edecek bir cevabımızın olmaması boynumuzu büküyor.
Babası sormuştu: ‘’şortlu kadına tekme atana 9 yıl hapis cezası veren adalet, benim evladım için neden 2 senedir bir karar veremedi?’’
O evladın ölümü ki akıllara durgunluk verecek boyutta canilik ve hatta hayvani duygularla, galeyana gelmenin sonucuyla yaşanmış olan bir vehametti
Evladımız Yasin’in  suçu ise kurban bayramında komşularına ve ihtiyaç sahibi kimselere et dağıtmaktı.
Bunu gören hem din hem de vatan haininleri, bu masum evladımızın canına kıydı. Yasin, defalarca yardım istemesine rağmen kimseler onun yardımına gitmezken, sözde hem ana hem kadın olan bir grup zılgıt eşliğinde masum evladımızın basını taşla ezdiler. Öfkeleri dinmedi apartmanın çatısından aşağıya attılar, daha da azgınlaşan bu caniler ölmüş olan Yasin’in bedeni üstünden araçla geçip ezdiler ve en son da bedenini yaktılar. Bu arada annelik gibi yüce bir vasıfla aynı cümlede kullanılmayacak olan kadınlar da seviç naraları atıp, zılgıtlar çektiler
Peki Yasin kimdi! O da Kürt bir vatan evladıydı. Bakın mesele asla Kürt, Türk meselesi değil. Mesele; haç ve hilal... O işkenceleri yapan Müslüman bir kürt olamaz, bırakın müslüman olmalarını böyleleri insanlıktan zerre nasibini almamışlardır. Eğer bunlar insan olmuş olsalardı bu masum evladımıza, bir insana, bir canlıya bu caniliği reva görmezlerdi.
Yasin’in ölümüne sebep olanların her biri zavallı, aşağılık kimselerdir. Bir insan bu denli bir işgenceyi asla kabullenemez,  unutmaz, unutturamaz. biz de Unutturmayacağız!
Bunlar alçak olmasalardı kendi ırklarından olan bir Kürt evladımıza, kardeşimize bu denli acılı bir ölümü asla ve asla reva görmezlerdi.
Bir annenin evladına son dokunuşunu elinden almazdı. Acılı anne, evladına son defa bakamadı bile çünkü; işkenceye maruz kalan Yasin’in yüzü tamamen tanınmayacak haldeydi.
Şimdi Yasin’in katili, bu caniliğin azmettiricisi kesinlikle hdp eş başkanı Demirtaş’tır ki bunun hesabını vermeden, hiç değilse bu caniliği lanetlemekten aciz bir şekilde halen ekranlarda masum kürt halkımızın üstünden rant sağlamak peşinde
Kürt halkına, yüreğindeki o insanlığı yitirmeyenlere sesleniyorum; Yasin’in kanının hesabını vermeyen, vermekten kaçınan Kürt halkını savunduğunu iddia eden bu üst aklın maşalarından bari sandıkta hesap soralım. Eminim hiç değilse buna yürekler yeter vesselam