Hazine ve Maliye Bakanı Lütfı Elvan’a yeni görevinde başarılar dilerim. Hazır yeni görevine başlamışken birkaç tavsiyem olacak. Birçok kişiyi dinliyor bir de özellikle ekonomik meselelerde ziyadesi ile kafa yoran benim gibi birkaç kişiyi de dinlese hiçbir şey kaybetmez.

Devletin güçlü ve etkin olabilmesi için daima küçülmesi gerektiğini sık sık dile getiren birisiyim. Batılı ülkelerde devlet memurlarının sayısı son derece azdır. Gelişmemiş ve fakir ülkelerde ise her tarafta işe yaramayan “salla başı al maaşı” diyen memurlarla doludur.

Memurların asli vazifeleri halka hizmet etmektir. Devlet bu maksatla maaş verir. Fakat gel gör ki; bizim gibi ülkelerde memurluk başka bir şeydir. İş yapmak için, halkın ihtiyaçlarını gidermek için memurluk yapılmaz. Aksine “nasıl bu iş yapılmaz” diye kafa yoran “bugün git yarın gel” diyerek halkın ensesinde boza pişirenler memur olmuşlardır.

Liberal Demokrat Partinin eski lideri Besim Tibuk’un meşhur bir sözü vardı: “Şu binlerce insanın doldurulduğu bakanlıkları kapatsan devletin işleri aksamaz tam tersine çabuklaşır ve daha verimli olur” derdi.

Gerçekten de özellikle Ankara’da bulunan bakanlıklarda görevli memurları emekli etseniz bunun devlete hiçbir zararı olmaz. Bilakis işler hızlanır hantal ve yavaş bürokrasi yerine çok daha verimli bir çalışma ortamı doğar.

Halen Türkiye’nin en büyük işvereni devlettir. Milyonlarca insan devlet kapısında beklemekte ve bütçeye trilyonlarca liralık yük getirmektedir. Halbuki bilgisayarların kullanılması ile birlikte milyonlarca memura ihtiyaç kalmamıştır.

Üstelik bilgisayarlar sıfır hata ile çalışmakta istediğiniz anda geri dönüş yaparak size her türlü bilgiyi toplu olarak verebilmektedir. Bunların yani bilgisayarların hafta sonu tatili, sosyal güvenlik primleri ve sağlık harcamaları gibi büyük giderleri de yoktur. Üstelik bilgisayarlar çok ucuzdur. Bir parça maliyetli olan işin niteliğine göre çok güzel hazırlanmış programlardır. Bunlar ise memur maaşları ile mukayese edildiğinde devede kulak kalır.

Derdimi bir de Azerbaycan’ın son başarısında büyük rolü olan Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA’lar) ile anlatayım. Özellikle Baykar firmasının geliştirdiği Bayraktar TB2 modeli SİHA’lar Ermeni güçlerini perişan etmiştir. Bu silahın en önemli özelliği kendi insan kaybına yol açmamasıdır. Yani sıfır insan kaybı ile görevini korkusuzca yapma becerisine sahip yarının silahıdır.

İkinci Dünya Savaşından kalma sıklet merkezi oluşturarak cephede büyük askeri yığınaklar yapma devri tamamen bitmiştir. Bunun yerine az sayıda fakat teknolojik olarak gelişmiş silahları etkin olarak kullanabilen askerler ön plana çıkmıştır. Bu modern askerler çoğu zaman sıfır kayıpla binlerce kişilik hantal orduları perişan etmektedirler. Bir yazımda bahsetmiş olduğum gibi savaş gemileri, uçak ve tanklar artık “birer demir” tabut olmuştur.