Bir arkadaşı ile beraber kişisel bilgisayarların atası olan Apple’ı, arabasını satarak sadece 1.000 dolarla kuran Jobs, şirketin en önemli elemanı olmasına rağmen tek kuruş maaş almamıştı. Evlendiğinde sağlık sigortasından yararlanmak için bazı yıllarda 50 dolar ücreti kabullenmişti sadece. Çoğunluk hisselerine sahip olduğu şirketlerde ise bürokratik sebeplerden dolayı yıllık 1 dolar maaş alıyordu. İnsanlığın içinde saklı olan malik ve serbest olma duygusunu bizzat fiilen göstermişti. Onun ne maaşa ne de paraya ihtiyacı yoktu zira elindeki hisse senetleri ile dünyanın en zengin insanlarından birisi olarak tanınıyordu. Ücretli olarak başkasına hizmet etmek ona çok ağır geliyordu. Balıkçı kazağı ve kot pantolonu ile dünyanın huzuruna çıkıyor, dünyada bugüne kadar keşfedilen en güzel oyuncakları(!) olan bilgisayarları anlatıyordu. Jobs’un oyuncakları yüksek teknolojinin ürünüydü ve “Silikon Vadisi” onun gibi girişimciler sayesinde dünyanın bilim merkezi olmuştu. Şirketlerinde çalışan insanlar meydana getirilen ürünlerle gurur duyuyor, araştırma ve geliştirmeye verdiği önemden dolayı herkesin gıpta damarını çatlatıyordu. 1955 yılında doğan Jobs, 23 yaşında iken 1 milyon dolarlık servete ulaşmıştı. 24 yaşında 10 milyon doları ve 25 yaşında da 100 milyon doları vardı. 2011’de öldüğünde 56 yaşındaydı ve milyarlarca dolarlık serveti bulunuyordu. İşte ekonomik hayatın bütün teşebbüs sahalarına her insanın girişimci olarak katılmasına imkân veren bir yeni dönem düşüncesi, Malikiyet ve Serbestiyet Devri’nin de temel özelliğini teşkil etmektedir. İnsanın çalıştığı bir iş yerinde şahsi malik mevkiinde bulunması ve her türlü hürriyete sahip olması bu devrin belirgin özelliklerinden bir tanesidir. Birçok özelliği ile daha önceki devirlerden farklı olan bu devirde insanların kendi mütevazı imkânları ile yeni bir işe girmesi veya böyle bir işi çeşitli ortaklıklar aracılığı ile icra etmesi de mümkün olmaktadır. Ayrıca bir iş yerine hissedar olarak girmesi veyahut çalıştığı iş yerine işçi yerine yönetici ortak yapılması bu dönemin diğer bir özelliğidir. Bu devirde asıl olan ferdin şahsi mülkiyet hakkına sahip olması ve özel tasarruf yetkisine malik bulunmasıdır. Bu özellik özel mülkiyet duygusunun insanda yaratılıştan mevcut olduğu düşüncesine dayanmaktadır. Sadece iktisadî hayatta değil sosyal, siyasî, ekonomik ve kültürel hayatta bu duygunun tezahürleri ortaya çıkmaktadır, vesselam…