Onlara iyi ve zahmeti az bir,
Gelecek hazırlamak için ,
gurbetin havasıyla ömrünü tüketmişti.
Ezansız diyarlara geldiğinde ki halinden eser kalmamıştı.
Nerede o çakı gibi delikanlı.
Şimdi elinde bir baston ve astım şişesiyle hayat yolunda sürüklenmekteydi.
Eşler birbirinin libasıdır.
Yaşlanınca daha çok anlamı anlaşılan
Bir bütünleşmedir.
Dile kolay 55 sene bir yastığa baş koyduğun,acı ve de tatlı günlerin geçtiği...
Eşinin öleceğini bilip ve beklemek!
Ve son anlarını anlayıpta,helallik suyunu
Dudaklarına değdirdiği bardak ile”hakkım helal olsun”derken,gözlerinden akan yaşların,yüreğine inişini acıyla yaşamak...
    En acısı toprağın bağrına bıraktığı eşinin gözlerinin açık gidişine ağlamaktı.
Onca emek gözlerden akan yaşlar ile akıp gidiyordu.
  Evlatlarının vefasızlığına bir su dökmekti.
Gidenlerin ardından dökülür ya,
Geri çabuk dönsün diye...
Lakin bu dökülen emeklerinin boşa gidişineydi.
   “Emek;uzun ve yorucu bir çalışma”
Evlat yetiştirmekten daha çok efor isteyen ne vardı ki!
   Ve en vefasızlıkta evlatlar dan ,gelen di.
Emeklerin boşa gidişi ile ağlayış ise
,en hüzünlü acıydı.
Her nefes bir emekle başlar ,
hayat mücadelesine,
Ve emeklerin boşa gidişi mutlak rol oynar hayat sahnesinin bir perdesinde.
Ya aşka,sevgiye ...
Yani ömre harcanan onca emeğin
Yok oluşunu seyretmek,
Acıların sessiz lal oluşuna 
Ağlaştır.
    Ey biriktirdiğim onca sevgi
Kolay mı sanmıştın ki,
Her densizliğine susmak
Bakışlarınla sevdamı kendi yüreğimde
Büyütmek,
Ne emekler sarf ettim
Seni severken...
Her emeğin karşılığı mutlak vardır,
Sen ise ödülümü
Terk ederek verdin.
Yolun dikenli olsun
Her diken battığında yüreğine
Emeklerin hayal olup 
Kaybolduğunda
Aklına değil 
Gözünün önüne ben geleyim.
O zaman benim emeklerim boşa gitmemiş olacak.
Sevgilerimle