Ölen çocuklar değil, vicdanlar ölüyor Suriye’de. Soluksuz kalan çocuklar değil, insanlık. Yok olan bedenler değil, insan yanımız.

Şehadete ulaşanlara üzülen ey ahmak insanlık, vermek zorunda olduğun hesabı ve vebalini düşünüp oturup kendine ağlamalısın.

Ah gidi insanlık, hep aciz, hep gaflı, hep yanlışsın... İnanan biz, sözüm ona inanan biz. Klavye kahramanları, sıkışan psikolojilerimiz ve bedenlerimizi rahatlatmak için göz yaşı döken biz. Merhamet telimizi ferahlatmak adına geçici gözyaşlarımız...

Suriyeye ağlarkan... Iphone marka cep telefonlarımızın internetine girip, çok üzüldük diye Marlbora marka sigaramızı yakıyoruz. Bilmem ne marka araçlarımıza hüzünlü biniyoruz, araç sürmenin de keyfi kaçıyor değil mi? 

Rahatsızlık duyduğumuz nedir? HAKİKATEN , SAMİMİ VE YETERİ ÖLÇÜDE RAHATSIZ MISIN EY İNSANLIK ? 

SAMİMİ ÜZÜLEN MİSİN EY İNANAN? Kaçışın olmayan bir sınavın sorularına tepkin bencilce. İmanı ölçüsünde mi insanlara Allah mücadele safında yer veriyor. Zaar ki, bizler en basit safındayız ve en az iman gücü olanlardanız. Yoksa duysa ki dünyanın bir yerinde zulüm var, herşeyini bırakıp koşup gitmez mi inandım diyen.
Hala insan hakları diyenlere, şöyle bir beyin emarı çektiresim var. Yıllardır kendisinin hazırladığı tüm pislik planları oynayan, oynatan, etiketinde bir tek insan kavramı geçen vampirlerden SİZ BUGÜNE DEK NE GÖRDÜNÜZ Kİ ,Suriyeyi gören ,duyan herkes hani insan hakları diyor. 

HANİSİN SEN ? HANİSİN BEN? HANİYİZ İNANANLAR? HANİYİZ İNSANLIK? 

Vampirden medet uman ahmak, sırayla gelir zülum. 15 Temmuzda tabiki Rabbimin izin vermemesi neticesinde bizler aynı halde değiliz. Ama ya SURİYE. YA SURİYELİ ÇOCUK... Benliğinde insanı kendine utandıransın çocuk. Aynaya baktıramayan, rahat yedirtmeyen, içtirtmeyensin. Yeterli değil ki bu dedirtensin.
Ve bizlerin ahdı olsun. Ve bizlerin sana sözü olsun, vampir Avrupa. Suriyeli çocuğun intikamı bizden sana nakledilecek en büyük zulüm sözümüz olsun.

Yıllardır gözümüzün önünde şehit ettiğin çocuklar, insanlar... Hepsinin intikamını almak da bizleri sebep eyle diyoruz dualarda.

Duaya kurban, duayı Yaratana kurban ama, mümin aynı delikten ikinci kez ısırılmaz ise, SEN EY İNANAN, TEK KLAVYE BAŞINDAN KAHRAMANLIĞI ARTIK BIRAKMALISIN

BİR YANA.

Uyanık olmak zorundasın, açık olmak zorundasın. görmek zorundasın, bakman yetmez.

Anlatmak zorundasın, bilmek yeterli değil.

Yön vermek zorundasın, tek peşinden gitmen yeterli değil .

MÜCADELE ETMEK ZORUNDASIN, ÇÜNKÜ SEN İNANANSIN....