Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Ayşegül Yıldırım Kara, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin ardından geçen 1 yılda yapılan çalışmaları anlattı.

Kara, depremler sonrası hızlı bir şekilde hizmet verdikleri alanlara yönelik kriz masası oluşturduklarını belirterek, "Depremin ilk dakikalarında bu kriz ekibi, hizmet verdiğimiz tüm alanlarda hızlıca koordinasyonu sağlamak üzere illerle irtibata geçti. Biz de Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü olarak ilk önce deprem bölgesinde kuruluşlarımızda yatılı olarak kalan çocuklarımıza ulaştık. Ve yaklaşık 900 çocuğumuzu 48 saat içinde burunları dahi kanamadan Türkiye'nin farklı bölgelerindeki çocuk kuruluşlarımıza naklettik." dedi.

"6 çocuğumuz koruyucu aile yanında"

Kara, depremde yakınlarını kaybetmiş, ailelerine ulaşılamayan ya da kimliksiz olarak nitelendirilen çocuklarla ilgili olarak da diğer bakanlıklarla ve kuruluşlarla birlikte hızlı bir çalışma grubu oluşturduklarını söyleyerek, şunları kaydetti;

Bu çalışma grubu üzerinden de bu çocuklarla ilgili kimliklendirme çalışmalarını yapmak üzere çalışmaya başladık. Bu bağlamda bakanlığımızla irtibatlandırılan 1912 çocuğumuz oldu. Bu 1912 çocuktan 1874'ünü ailelerine kimliklendirme çalışmaları yaptıktan sonra geri gönderdik. Bu manada asla 3'üncü kişilere çocuk teslimi gerçekleştirmedik. Muhakkak bilimsel kanıtlarla hareket edip, bilimsel eşleşmelerle bu çocukları aileleriyle birleştirdik. Bu 1912 çocuktan 16 çocuğumuz ne yazık ki hastane sürecinde vefat ettiler. 6 çocuğumuz koruyucu aile yanında ya da evlatlık olarak aile odaklı hizmetlerimizden faydalandırıldılar. 1 çocuğumuzun da yine hastanede hala tedavisi devam ediyor. 15 çocuğumuz ise bakanlığımız kuruluşlarında bakım ve koruma altında.

Türkiye-Yunanistan ziyareti öncesi kritik açıklama! Başbakan Miçotakis, “ Önemli sonuçlar verdi” dedi Türkiye-Yunanistan ziyareti öncesi kritik açıklama! Başbakan Miçotakis, “ Önemli sonuçlar verdi” dedi

"Çocuklarımızı afetlere karşı güçlendirdik"

Koruma ve bakım altındaki tüm çocuklarımıza uygulanan psikososyal destek süreçleri aynı şekilde depremden etkilenen tüm çocuklarımız için de geçerliydi. Ama ilaveten özellikle de afet durumlarında travma sonrası stres bozukluğu yaşayan çocuklarımız için özel çalışmalar gerçekleştirdik. Bunu da yine bakanlıklar arasında koordinasyonla yapmış olduk. Onun dışında saha tarama ekiplerimiz deprem bölgesinde bulunan yaklaşık 4 milyon çocuğumuzu teker teker psikososyal destek anlamında güçlendirmek üzere çalıştılar. Bunlardan 4 bin kadar çocuğumuz yine yakınını kaybetmiş çocuklarımızdı. Annesini, babasını ya da hem annesini hem babasını kaybeden çocuklarımızın da birebir takiplerini gerçekleştirdik. Psikososyal destek süreçlerini hayata geçirdik ve devam ettirdik. Bu manada hem deprem bölgesindeki çocukları hem de koruma altına aldığımız çocukları afetlere karşı güçlendirme çalışmalarını diğer bakanlıklarımızla birlikte uyum içerisinde sürdürdük.

Anne babalara yönelik olan çalışmalarımızı da güçlendirdik. Psikososyal desteklerimizi hem ailelere hem de çocuklara sunarken aynı zamanda oraya yönlendirdiğimiz çalışma arkadaşlarımıza da psikososyal destek hizmetlerinde bulunduk. Bu vesileyle de depremin yıl dönümünde tekrardan ifade etmemiz gerekirse, çok büyük bir acı yaşadık. O acının tekrarlanmaması için biz Türkiye'nin dört bir tarafından bütün kurumlarımızda çocuklarımızı koruyabilmek için her türlü tedbiri almaya devam ediyoruz. Zaten bakanlığımız uhdesinde, bakanlığımızdan hizmet alan hiçbir grupla ilgili deprem sürecinde herhangi bir olumsuz durumla karşılaşmadık.