En son geçtiğimiz hafta vizyona giren ‘’Ateş’’ filminde başrol oynayan Büşra kızımız , filmin galasına da tesettürlü olarak katılmış. Genç oyuncu ‘’ Benim kararım, benim hayatım, sonuçta kabirde hesabı tek başına vereceğim.’’diyerek bu konuda bayağı yol almış. Darısı diğer genç kızların başına.
Büşra kızımız ‘’Bu kararı almadan önce,nefsimle büyük bir mücadele verdim.’’diyor. evet, ah o kahrolası nefis. Bu nefis değil mi bizi yoldan çıkaran, insanlıktan uzaklaştıran. 15 yıldır bu sektörün içinde olan Büşra kızımız, her mesleğin olduğu gibi bu mesleğinde zor yanları olduğunu belirtiyor. ‘’ Önce ailem ve sonra takipçilerim gelir.’’diyerek ne kadar kararlı olduğunu ispatlıyor. Beni en çok etkileyen lafı da ‘’ Tarz değil, farz önemli’’ şeklindeki açıklaması. Bu onun ne kadar şuurlu olduğunu gözler önüne seriyor.
Peki , ‘’Şöhret,makam,mevki hepsi yalan.’’lafına ne buyurursunuz? Sanki yaşlı olgun bir kimsenin açıklaması gibi. ‘’Fani ve baki olan var,ben bakiyi,faniyi tercih ettim.’’diyerek genç yaşta nefsini terbiye etmiş.
Büşra kzıım, sen çok önemli bir tercih yaparak doğru yolu seçtin. Seni tebrik ediyoruz. Rabb’im sırada bekleyenlere de tez zamanda nasip etsin.
Ayrıca , Büşra kızımızı ilk tebrik eden Gamze Özçelik’i de biz tebrik ediyoruz. Nasip belki bir gün...
SELAM DURDULAR
İstanbul Milletvekili ve TBMM Türk-Amerikan Dostluk Grubu Başkanı Ali Sarıkaya, 1915 Ermeni Soykırım yalanı ve İslam düşmanlığına 50 ülkeden gelen katılımcılarıyla ABD’nin başkenti Washington’da gerçekleştirilen yürüyüşe katıldı. Orada binlerce kişi Türkiye’nin haklı davasına sahip çıktığını belirten Sarıkaya, Türkiye’nin, Suriyeli mültecilere ve diğer mazlum toplumlara verdiği destek için bir teşekkür yürüyüşüne de dönüştüğünü söyledi. Buraya kadar normal. Esas beni etkileyen Milletvekili Ali Sarıkaya’nın başından geçen çok önemli bir olay. Bakalım sizleri de etkileyebilecek mi ?
Milletvekili Sarıkaya, başta Suriye olmak üzere yaşanan insani dramlara sessiz kalmayan Türkiye’nin,dünyadaki imajını ABD’ye gidince şu olayla anlatıyor ; ‘’Pasaport kontrolünde kontrolü yapan polis benim hangi ülkeden olduğuma baktı ve ‘Ben size teşekkür etmek istiyorum. Ben Somali asıllı bir Amerikalıyım. Somali ‘de yaptığınız destek için ülkenize, milletinize ve devlet büyüklerinize teşekkür ediyorum.’’dedi. kalktı ayakta selam verdi. Benim için bundan daha önemli bir şey yoktu. Bu şahsıma verilen bir selam değil, bu o pasaporta,pasaportun üzerindeki ay yıldıza verilen bir selamdı. Bundan daha önemli bir mutluluk yok.’’
Evet , Milletvekili Sarıkaya’nın yaşadığı bu hadise, sizi bilemem ama beni perişan etti. Uzatmaya gerek yok. Bekle bizi dünya,az kaldı. Geliyoruz .
Nasipse , sevgiyi sevdirmeyi herkese öğreteceğiz. Sabır. Çoğu gitti,azı kaldı.
SONUNDA BELÇİKA’NIN AKLI BAŞINA GELDİ
Son zamanlarda İslamfobi saçmalığına Belçika’da alet olmuş ve Müslümanlar için saçma sapan görüşler ortaya atmıştı. Bu arada Belçika’nın başkenti Brüksel ‘de geçen ay yaşanan bombalı saldırıların ardından tartışmalar büyük hızla devam ediyor. Avrupa Parlamentosu’nda yapılan toplantıda konuşan Belçika Adalet Bakanı Koen Geens, Müslümanların saldırılardan sorumlu tutulmayacağını söyleyerek’’Yakın gelecekte Müslümanların nüfusu , Hıristiyanları geçecek. Müslümanları düşman edinmememiz gerekiyor.’’diyerek gerçekleri ortaya koydu. Başka lafa gerek var mı ? Vaziyet ortada. Dünyadaki bazı kişiler gerçekleri görmeye başladı. Ah birde içimizdekilerde bunu fark edebilse.
