Ali Can Tiryaki-Analiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son Irak ziyareti, Türkiye'nin bölgedeki etkin diplomasisini bir kez daha ortaya koydu. Bu ziyaret, Türkiye ile Irak arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcını temsil ediyor. İki ülke arasında imzalanan işbirliği anlaşmaları ve ortak çıkarlar doğrultusunda yapılan görüşmeler, bölgenin istikrarı ve güvenliği açısından önemli adımların atıldığını gösteriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son Irak ziyareti, Türkiye'nin Orta Doğu'daki rolünü güçlendiren önemli bir diplomatik adım olarak değerlendirilebilir. İki ülke arasındaki ilişkilerin tarih boyunca yaşadığı iniş çıkışların ardından gerçekleşen bu ziyaret, Türkiye'nin bölgedeki etkinliğini ve stratejik önemini vurguluyor. Özellikle son dönemde bölgede yaşanan çatışmalar ve değişen siyasi dinamikler, Türkiye'nin Orta Doğu'da daha aktif bir rol oynamasını gerektiriyor. Bu bağlamda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak ziyareti, Türkiye'nin bölgedeki mevcut konumunu güçlendirmeyi amaçlayan kritik bir adım olarak görülüyor. Ayrıca Türkiye’nin bu hamlesi sadece politik, askeri olarak değil ekonomik stratejisi açısından da oldukça önemli. Kalkınma Yolu Projesi hayata geçirilmesi halinde Türkiye’nin Hindistan, İsrail, Çin ve ABD gibi ülkelerin ticaret yollarını ekarte edeceğe benziyor.

İNCE İŞLENMİŞ DİPLOMASİ SÜRECİ

Ziyaretin gerçekleşmesi, uzun bir müzakere sürecinin ve ince işlenmiş bir diplomasi stratejisinin ürünü. Ankara ve Bağdat arasında son 8 ay içinde yapılan kritik görüşmeler ve masaya yatırılan sorunlar, iki ülke arasında yeni bir dönemin başladığını işaret ediyor. Ancak, ilişkilerin tarih boyunca yaşadığı sorunlar göz önüne alındığında, bu yeni dönemin tam anlamıyla sağlam temellere oturması zaman alabilir. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak ziyareti, iki ülke arasındaki ilişkilerde olumlu bir ivme yaratmak için atılmış önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.

İLKELER ÜZERİNE KURULAN İLİŞKİLER

Doç. Dr.  Muhammed Demirel: Türkiye İsrail’e açılan soykırım davasında itici güç olacak! Doç. Dr. Muhammed Demirel: Türkiye İsrail’e açılan soykırım davasında itici güç olacak!

Türkiye-Irak ilişkilerinin temelleri, bütünsellik, sürdürülebilirlik ve sorun çözücü yaklaşıma dayanıyor. İki ülke arasında var olan işbirliği ve anlaşmalar, ortak çıkarlara dayalı bir yaklaşımın benimsendiğini gösteriyor. Ancak, ilişkilerdeki bu temel ilkelere rağmen, her iki ülkenin de geçmişte yaşadığı sorunlar ve çatışmalar göz ardı edilmemeli. Bu nedenle, Türkiye'nin Irak ziyareti, ilişkilerin sağlam bir zemine oturması ve ortak çıkarların korunması için atılmış önemli bir adım olarak görülüyor.

EKONOMİK VE GÜVENLİK ODAKLI İŞBİRLİĞİ

Bağdat ve Erbil'deki görüşmelerde imzalanan işbirliği anlaşmaları, güvenlik, ekonomi, ticaret ve eğitim gibi çeşitli alanlarda işbirliğini öngörüyor. Bu anlaşmalar, iki ülke arasındaki ilişkilerin sadece siyasi değil, aynı zamanda ekonomik ve güvenlik odaklı bir boyutta ele alındığını gösteriyor. Özellikle, terörle mücadele konusundaki işbirliği anlaşmaları, bölgedeki güvenliğin sağlanması açısından hayati öneme sahiptir. Ancak, bu anlaşmaların tam anlamıyla uygulanması ve başarıya ulaşması için her iki ülkenin de kararlılıkla hareket etmesi gerekmektedir.

KALKINMA YOLU PROJESİ BÖLGESEL İŞBİRLİĞİNİN YÜKSELEN YILDIZI

Kalkınma Yolu Projesi, Basra Körfezi'nden Türkiye'nin Ovaköy sınırına kadar uzanan bir demir ve kara yolu ağı planlıyor. Bu proje, bölgesel tedarik ve ulaşım zincirlerine alternatif bir rota sunarak iki ülkenin stratejik değerine katkı sağlıyor. Ayrıca, bu proje, Türkiye'nin Orta Doğu'daki ekonomik etkinliğini artırmayı ve bölgedeki ticaret hacmini genişletmeyi amaçlayan önemli bir girişim olarak ön plana çıkıyor. Ancak, proje kapsamında karşılaşılacak olan teknik ve siyasi zorluklar göz önüne alındığında, bu hedeflere ulaşmak için uzun vadeli ve kararlı bir çaba gerektiriyor.

Türkiye'nin PKK ile Mücadelesi: 2023'teki Gelişmeler ve 2024'ten  Beklentiler | Güvenlik | SETA

TERÖRLE MÜCADELEDE ORTAK HAREKETİN ÖNEMİ

Türkiye ve Irak arasındaki stratejik ortaklık, PKK'ya karşı ciddi bir askeri baskı oluşturuyor. PKK'nın bölgedeki hareket kabiliyetinin kısıtlanması, bölgesel istikrarın sağlanması açısından hayati öneme sahip. Ancak, PKK'ya yönelik askeri operasyonların yanı sıra, ideolojik ve siyasi açıdan da etkili bir mücadele yürütülmesi gerekiyor. Bu mücadelede, Türkiye'nin Irak ile işbirliği yapması ve ortak bir strateji belirlemesi oldukça elzem. Ancak, bu stratejinin başarıya ulaşması için de her iki ülkenin kararlılıkla hareket etmesi ve ortak bir yol oluşturması gerekiyor.