Viyana’da Radikalizmle mücadele amacıyla İslam yasası temeline dayandırılarak İslami eğitim veren anaokullarına baskınlar düzenleniyor. Hiçbir şekilde inanç özgürlüğünü tanımayan, amacının dışında istismarlara yol açan, toplum içinde kaygı uyandıran, bu baskınlarda çocuklar terÖrist faaliyetler bakımından inceleniyor belkide vahim bir şekilde bu yolla fişlemeler yapılıyor. Durum bu kadar açık iken Viyana belediyesi baskınların, sadece mali boyutlu olduğunu belirtirken aynı zamanda hiçbir dünya ülkesinde var olmayan bir araştırmaya da imza atıyor.
Bir taraftan mali baskın ve yolsuzlukları araştırdıklarını açıklayanViyana belediyesi geçtiğimiz yıl yasalaşan İslam yasası maddelerinden destek alarak çocuklarındini eğitim ihtiyacını baltalamaya çalışıyor.
Geçtiğimiz aylarda Viyana’dakiİslami eğitim veren anaokulları hakkında yayınlanan tartışmalı rapordan sonra Viyana Belediyesi yetkilileri anaokullarınadenetimleri iyideniyiye artırdı. Müslümanların açtığı bazı anaokullarına günde iki defa denetimlerin yapıldığı bildiriliyor. 
Müslümanların açtığı Ana okullar hakkında bir yıl sürecek yeni bir araştırmaların yapılmasıda söz konusu gündemi oluşturmakta. Araştırmayı yapacak üç kişi Viyana Belediyesi tarafından belirlenirken, diğer üç kişi de Entegrasyon Bakanlığı tarafından ilave ediliyor.
Bu arada Viyana Belediyesi araştırmaya katılacak olan üç ismi belirleyerek. Prof.SusanneHeine, MariaFürstaller ve ElisabethRaab-Steinerisimlerini kamuoyu ile paylaştı. Entegrasyon Bakanlığı ise şu ana kadar sadece Ednan Aslan’ın ismini vermişti. Diğer taraftan Federal Aile Bakanı Sophie Karmasin, Viyana eyalet yönetimine anaokulları için yaptıkları ödemeleri askıya aldıklarını bildirmiş, ViyanaBelediyesinden yapılan açıklamaya göre yolsuzlukla suçlanan anaokullarına yönelik ödemelerin durdurulduğu belirtilmişti. Böylelikle Avusturya’nın Viyana Eyaletinde gençlikten sorumlu SPÖ Sonja Wehsely ve Entegrasyon ile Eğitimden sorumlu Sandra Frauenberger ve Sebastian Kurz Müslümanlara ait Anaokulları ve Kreşler“ adı altında geniş kapsamlı yeni bir araştırma yapmayı kararlaştırdılar.
SPÖ yetkilileri yeni araştırmada üzerinde durulması gereken birkaç noktayı Kurz’abildirdiler. Gençlikten‘ten sorumlu Wechsely basın toplantısı esnasındaçocuk yuvaları ile ilgiliara raporun ardından yeni bir raporla gündemi oluşturan konu hakkındaki düşüncelerini aktarırken Kurz‘a kızarak, “Yeteri kadar kendi şovunuzu yaptınız“ demesi Avusturya da neler oluyor sorusunu akıllara getirdi.Kurz ise “Viyana ́da bu türden toplumu kamplaştırananaokullarına göz yumuluyor“ demesi sorunun temelinde SPÖ Viyana Partisini göstermesiinfiale neden olurken çıkanhaberler ortada çarpık bir durumunda habercisi oldu.
Viyana’da bulunan Müslüman anaokullarının, gelecek nesillerin Avusturya’ya uyumsağlamasınayönelikgayret sarfetmedigi,aksine çocukları demokrasi düşmanı, farklı mezhep ve dinlere düşman bir düşünceye sevk ederek manipüleedildiği iddiaları sanki bu güne kadar hiç denetim yapılmamış olduğu sorusunu akıllara getirdi. AraştırmaViyana ÜniversitesiTeoloji Fakültesi tarafından yapılan pedogolojik ortamdan tamamen uzak bir yöntem ile hazırlanarak kamuoyunun dikkatine sunulmuştu. 
Avusturya ulusal gazetelerinde ve siyasi gündemindeoldukça geniş tepki oluşturanaraştırma sonucunda Dış İşleri Bakanı Kurz diğer bir açıklama ile yine gündeme oturdu.Kurz yaptığı açıklamada “Bu kreşlerin bir kısmının kesinlikle kapatılacağını, Paralel bir topluma ve ev sahibi topluma düşmanca bakan bir zihniyetin yetişmesine sebep olanbu eğitimi alan çocuklar, gelecekte burada yaşayan çoğunluğa hangi gözle bakacaklar? Çocuklarını dindar yetiştirmek isteyen ebeveynler çocuklarını normal kreşlere kayıt ettirip, ayrıca Kuran kursuna da gönderebilirler. Hepimiz çocuklarımızı Suudi Arabistan veya MüslümanKardeşlerin izledikleri ideolojilerden korumamız gerekiyor” Sorunun görmezden gelinmesinden vazgeçilmesigerektiğini belirten Kurz, “Problem yokmuş gibi davranmanın kimseye yardımı olmayacak.” dedi. Viyana’da devlet destekli yaklaşık 150 İslami kreş bulunduğunu belirten Kurz, “Bu kreşlerin tamamı hemen kapatılmalı”dedi. Tamamen ırkçı bir söylemle kendisini ifade eden Kurz İslami kreşlerde yetiştirilen daha küçücük yavrucakları nerdeyse terörist ilan edecekti.
     Buna istinaden hemen bir basın açıklaması yapan Milli Görüş Avusturya Gençlik Örgütü JUWA BBZ“Bu araştırmayı ciddi bulmuyoruz. Bizimleirtibatageçilmedi. BizViyana Belediyesi kontrolündeçalışıyoruz.” Şeklinde bir basın bildirisiyle konunun çarpıklığına dikkat çekerken Kurz“kreşlereyönelik sıkı kontrollerin artırılacağını ve gerekirse kreşlerinyönetimlerini belirlemek için yasal düzenlemeye gidileceğini” kaydetti.
Tamamen bilimsel ortamdan uzak pedogolojik olmayan araştırmayı yöneten Üniversite Profesörü̈ İslam Teolojisi Uzmanı Ednan Aslan ise “O kreşlerde bizim Avrupai değerlerimizden korumak isteyen, eğitim metotları yaygınÇünkü Avusturya’nın değerlerini,buradaki yaşam tarzını ve mesela kadın erkek eşitliğini reddediyorlar.”dedi. Prof. Aslan bu kreşlerde İslam dininin diğer dinlerden daha iyi olduğununçocuklaraöğretildiğini açıkladı. 
Bu kreşlerin lisans almasında parti politikasının büyük etkisi olduğunu belirtilmesi ise,  partizanca ve tamamen radikalizmle bağdaştırılan bir araştırma olduğunun kanıtı olarak kendini göstermektedir.
Viyana’da ortalama olarak  10.000 çocukkreşleri ziyaret etmekte. İslami kreşlerin çoğunda konuşulan dil Avusturya Almancası, çocukların Almanca öğrenmesi için getirilen zorunlu kreş yılı yasasının en etkili öğretildiği bu kreşlerde çalışan anaokulu öğretmenlerinin Almanca diline hakimiken konunun birkaç polisiye vakasından dolayı genelleştirilmesi akıllara durgunluk verecek mahiyette. 
Bunların yanında bu kreşlerin uyum sağlamada ilköğreniminçocuklaraverildiği ve çalışanlarının yüzde sekseninin pedolojik formasyon sahibi olduğu da unutulmaması gereken bir diğer husus.Basında geniş yer tutan bir diğer çarpıtma ise bu kreşlerde çocuklara ezbere anlaşılmayan Kuran Sureleri öğretilmesi ve doğru olmayan Hadisler ile çocuklara nefret körüklendiği yönünde açıklamalar bulunmaktadır.Unutulmamalıdır ki dünya üzerinde yaşayan Müslümanlar kutsal kitap üzerinde hiçbir değişiklik yapmazlar,yapamazlar böyle çarpık bir iddia ancak saptırılmış bir düşüncenin eseri olabilir.
Viyana savcılığı Abdullah P.’nin(Masumiyet karinesi saklı tutulmak kaydı ile) yönetimi altındaki derneklere ilişkin soruşturmalar başlatılırken. Devletin verdiği yardım paralarının suiistimal edildiği öne sürüldüViyana savcılığı 150 kreş inceledikten sonra sadece bir kaç kreş yönetiminde sahtekârlığa ulaştığınıve devlet yardım paralarını suiistimal ve sahte finans dokümanları gerekçelerinden dolayı soruşturma başlattığını belirtti. Belediye Meclisi’nin 10.Dairesi (Magistratsabteilung 10–MA 10) bu dolandırıcılığı Mayıs ayında ortaya çıkardıktan sonra ihbar etmişti.Savcılığın Sözcüsü Thomas Vecsey iddialara ilişkin, “Bu konu ceza soruşturma bölümü tarafından inceleniyor.”Demekle yetinmiş ve konuya ilişkin bilgi vermekten kaçınmıştı. 
İslami kreşlerle ilgili ilk araştırmayı yönetenkişi Ednan Aslan, ise “Birçokkreş gizli saklı işler yapıyor.”derken kendisinin üniversitede pedogoloji alanında uzmanolması hasebiyle polisiye araştırmalar içerisine girmesi de anlaşılır bir durum değildir.
Prof. Ednan Aslanın ön araştırmasına binaen açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanlığı ise Kreşlerin birçoğu kontrollerde aslında uygulamadıkları eğitim planları gösteriyormuş. Bu kreşlerdeçocuklaradiğer dinlere karsı hoşgörülü olmamaya ve Avusturya çoğunluğundan izole edilmeye yönelikeğitimveriliyormuş. Kreşlerin kontrollerinden sorumlu olaniçişleri Bakanlığının şimdiye kadar sanki hiç denetim yapılmamış gibi bu cinsten tartışmaların şiddetini artırmaya yönelik kapsamlı açıklamaları ise yanlı ve taraflı raporun kasten düzenlendiği hususunda dikkat çekmektedir.
Son olarak Wehsely, Kurz, Frauenberger ve Aslan’nın yaptıkları görüşmelerde, daha geniş kapsamlı bir araştırma yapılması gerektiğine karar vermesi. Bunun yanında daha sıkı kontroller, kontrol edecek personelin artırılması, kreş personelinin daha iyi eğitim alması ve eğitim el kitapçığı gibi yeniliklerin yapılacağıaçıklandı. Viyana Üniversitesi İslami Teoloji ProfesörüAslan görüşmeden sonra, “Bu durumu düzeltebileceğimize inanıyorum.” diyerek yanlış hazırlanan raporun eksikliklerinin ve kaygıların ortadan kaldırılmasında emin ifadeler kullandı. Avusturya hükümeti bu tür girişimlerden vazgeçmediği sürece hem kendi ülkesinde hem de Avrupa’da çok daha fazla tepki toplayacağa benziyor.